Bölüm 3
- Saat sabahın onu oldu ama hâlâ bir şey yazmadınız.
- Orada mısınız?
- Unuttunuz mu yoksa beni?
- Belki de sadece uygun değilsinizdir kimbilir.
.......
Saat 11:
- Neredesiniz Bay S?
- Cevap vermeyecek misiniz?
......
Saat 11:45:
- Belki de gecenin karanlığında aldığınız kararlar pişmanlık verdi size. Vaz geçtiniz.
- Bay S?
........
Saat 14 :30:
- Ama neden bu sessizlik? Neredesiniz?
- Merak içindeyim.
..........
Saat 15:00:
- Demek beni merak ettiniz. Bakın bu beni mutlu etti. Fakat asıl soru şu olmalıydı merak ettiğiniz ben miyim yoksa yazacaklarım mı?
- Bayan S?
......
Saat 15:15:
- Ah çok güzel. Şimdi de siz kayboldunuz ortadan. Ya da sizi beklettiğim için cevabınızı geciktirme yolundasınız. Kısasa kısas diyorsunuz?
..........
Saat 15:50 :
- Bayan S?
.............
Saat 16:15:
- Asla böyle bir düşüncem olmadı Bay S? Bir toplantının ortasındayım ve telefonum sessizde. Fakat siz nerelerdeydiniz?
- Demek sonunda buluşabildik. Bu kadar erken beklediğinizi bilsem hemen yazardım. Malum gece yazınca.....
- Gündüz uyudunuz.
- Buna yazar şımarıklığı da diyebilirsiniz elbette.
- Yazarların şımarık olduklarını bilmezdim.
- Hiç yazar arkadaşınız oldu mu?
- Bir kaç ay önce bir resim sergisinde bir yazarla tanışmıştım. Hiç de şımarık değildi oysa.
- Demek tanıdığınız bir yazar daha var.
- Öyle de denilebilir. Daha çok anlık bir tanışmaydı. Fakat daha iyi tanımayı isterdim elbette.
- Belki de hayat onun yerine beni göndermiştir size.
- Belki de hayat bir şeyler anlatmak istiyordur sizinle.
- Ne gibi mesela?
- Boşverin.
- Neden ama? Arkadaş sayılırız artık bir bakıma. Hem söz veriyorum kimselere söylemem sırrınızı.
- Sırrı olan sizsiniz unuttunuz mu?
- Sihri olan da siz.
- Bazen siz de tanıdık bir şeyler var gibi hissediyorum. Neden olabilir, biliyor musunuz?
- İki yazarın bir çizere hissettirdikleri bir roman olsaydı eğer, cevap veremezdim bu sorunuza.
- Neden?
- Kalp yanılır, akıl aldatır derler.
- Yazarların da duygusal olduğunu söylerler.
- Doğru bir tanımlama belki fakat eksik.
- Eksik?
- Hayalciyizdir de biraz. Hatta bazen olmayacak hayalleri yazdırır kalemimiz.
- Hani nerede benim cümlelerim? Söz vermiştiniz oysa.
- Sizin cümleleriniz?
- Bana yazmaya söz vermiştiniz.
- Bana yazdırmaya gücü yetecek bir söz veriş bu.
- Biraz daha konuşursak size ilham olduğumu sanmaya başlayacağım.
- Kimbilir. Belki de .....
.................
Saat 17:00:
- Bayan S?
- Nereye kayboldunuz?
- Yoksa sizi korkuttu mu ilham olmak?
- Bayan S?
...........
Saat 17:15:
- Cevap vermemeniz işinizin olması ile mi ilgili yoksa gerçekten kaçıyor musunuz?
.........
Saat 17:40:
- Biraz daha yazmazsanız, hayal olduğunuzu düşünmeye başlayacağım.
..........
Saat 21:30:
- Bu kadar çabuk mu vaz geçiyorsunuz yani?
- Neden yazmıyorsunuz?
...........
Saat 23:15:
- Vazgeçmek derken kastettiğiniz ne sizin acaba? Ben kolay kolay pes etmem. hele ki ucunda sizin gibi bir yazardan gelecek cümleler varsa. Dünya üzerinde kaç kişi daha yazım aşamasında bir yazarın kitabını okuyabilir ki?
- Demek ünümü paylaşmaya niyetlisiniz.
- Ününüzde gözüm yok, cümleleriniz yetiyor bana.
- Cümlelerimi yazabilmem için okumanız gerekiyor ama.
- Yazdığınız bir şeyi göremiyorum oysa. Söz verdiğinizden bu yana.
- Yazdıklarım yeterli gelmiyorsa, yazmak istediklerime.
- Belki de kitabınızın bir kaç cümlesi yerine yazdıklarınızı yazdığınızca okumalıyım.
- Peki bu nasıl mümkün olabilir? Yoksa yazdıklarımın bir kopyasını e posta mı atmalıyım size?
- Bu kadar kolay olmayacağını biliyorum elbette.
- O hâlde öneriniz nedir?
- Yazmak yerine konuşmak mesela. Elbette ilk adım olarak.
- İlk adım ve konuşmak derken?
- Siz gerçekten bir yazar mısınız yoksa yazar rolünde bir aldatıcı mı?
- Kalp kırıcı bu sözleriniz biraz da yaralayıcı.
- Neden böyle düşündürdü size sözlerim? Oysa daha kolay olur diye düşünmüştüm yazmaktansa konuşmak. Yoksa büyüsü bozulur diye mi korkuyorsunuz cümlelerinizin?
- Neden böyle bir kanıya vardınız merak ettim doğrusu.
- Belki de sesimi beğenmeyeceksiniz. ve sonra tanışınca beni. Kafanızda yer eden o sihir kaybolacak beni görünce ve pişman olacaksınız okuttuğunuza.
- Belki de sizin kafanızın içinde yer eden yazar kalıbı oldukça farklı olacak benden. Ya bu etkilerse okuduklarınızı?
- Böyle bir şey mümkün olabilir mi?
- Ya sizin söylediğiniz gerçek olabilir mi?
- Bırakalım o zaman, hayat versin yaşayacaklarımızı. Anların getirdiğinde kalalım. İlk adımı atalım. Sihrin Sırrı neymiş bir bakalım.
- Hayal ettiğimden daha fazlası bu.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top