(Şey şarkı biraz bu bölüme tam uymadı ama şarkıyı sevdiğim için yinede ekledim isterseniz dinleyebilirsiniz her neyse iyi okumalar)

Herkes yanlışlıkla buldukları yatakhanenin en alt katındaki ortak salonda oturuyorlardı. Burası bir sır olarak kalacaktı ama wade, peter'a süpriz yapmak için odasına gizlice girerken burayı keşfetmişti ve beğenmişti.

Tony, Bruce ile bay max'in verdiği proje hakkında konuşuyordu.
Steve, Bucky, Natasha üçlüsü telefonlarından birbirlerine bir şey gösteriyordu.
Wanda, Loki, Thor hem kediyi seviyor hemde konuşuyorlardı
Peter ve wade ise televizyon izliyorlardı.

Wade çok sıkılmış olucak ki bir anda televizyonu kapatıp arkadaşlarına döndü.

"Gençler hadi bi şeyler yapalım canım çok sıkılıyor"

Herkes "Ne gibi bir sey" dermişçesine Wade'nın yüzüne bakınca wade devam etti.

"Şişe çevirmece?"
"Çok çocukça"
"Film?"
"film bulamıyoruz"
"Hayalet çağırma?"
"Ne?"

Wade gülümsedi

"Evet seçtim hayalet çagıricaz. Yoksa korkuyor musunuz?"

"Bak wade biz korkmayız ama daha dün peter arkandan gelip seni korkuttugu için kaçarken okulu turladın senin için endişleniyoruz"
Dedi wanda kahkahısını tutarak.

"Sen bana korkak mı diyorsun Wanda?"

"Biz demiyoruz wade, bütün okul diyor" dedi clint wanda'ya hak vererek.

"Hahahaa çok komik clint, sen git platonik olduğun kişiyle ilgilen"

Clint goz devirmekle yetindi.

-------------------

Herkes televizyonun karşısında bulunana sephanın oraya oturmuslardı. Ve masanın üstünde Wade'nın biryerlerden bilduğu ruh çağırma tahtası ve bir fincan vardı.

Herkesi tek tek oturttuktan sonra. Kendiside oturdu ve fincanı tahtanın ortasına yerleştirdi.

"Bu çok salakça wade"

"Salakça değil tony dene ve gör"

Herkes bu ruh çağırma işini sıkıldıklari için yapıyorlardı gerçekten bir hayaletin onlarla iletişim kuracağına -wade harici-
hiç kimse inanmıyordu.

Wade parmağını üstünde alfabe, 1'den 9'a kadar rakamlar olan ve sağ, sol üst köşelerinde evet, hayır yazan tahtanın üstündeki ters çevrilmiş fincana yerleştirdi geri kalan 9 kişide ona uyarak parmaklarını yerleştirdiler.

"Şimdi ruhun gelmesi için bi kişi dua ok ucak ve geri kalan herkes onun dediklerini tekrar edicek tamam mı?"

"Wade ben bu duayı bi filmde görmüştüm ben yapabilir miyim?"

"Fark etmez Pietro yapabilirsin"

Pietro sesini düzeltmek için şakacıktan bir kaç defa öksürdükten sonra konuşmaya başladı.

"Eyy karada ölüp cehennem ve cennete ulaşamayan araftaki ruhlar çağrımıza kulak verin"

Herkes biraz tırsmaya başlamıstı an bozuntuya vermeyip sözcükleri tekrar ettiler

"Eyy karada ölüp cehennem ve cennete ulaşamayan araftaki ruhlar çağrımıza kulak verin"

"Ve Clint'in bedeninini ele geçirin"

"Ve Clint'in bed-"

"Hey yaşlı hayaletlerin bedenimi ele geçirmelerini istemiyorum Pietro!"

Pietro ve bir kaç kişi güldü
"Tamam tamam doğru bi şekilde söyliyeceğim"

"Ve eğer burdaysanız bize bir işaret yollayın"
"Ve eğer burdaysanız bize bir işaret yollayın"

Herkes çevresine bakıp bi işaret görmeyi beklediler belki ışığın bir anda sönmesini veya kapının çarparak kapanması gibi bi işaret ama hiç bir şey yoktu.

"Bu saçmalıktan başka bir şey değil"

"Natasha'ya katılıyorum ne yazık ki" dedi tony

"Ne yazık ki derken tony?" Natasha biraz kaşlarını çatarak tony'e baktı, tony ise yapmacık bir gülümseme ile ona cevap verdi

"Bakın gerçekten bunu yapmak yerine yapacağım daha iyi işler var"

"Ne gibi işler Loki?" Bruce konuşmalara cok katılmazdı ama kendini bu soruyu sorarmaktan geri alamaıştıda.

Loki göz devirdi
"Mesela... her neyse bu oyunu oynamaya devam mı edeceğiz ben şu an bile sıkıldım"

"Bence ona bi soru soralım eğer cevap vermezse oyunu bitiririz" diye fikir yürüttü wanda.

Herkes onayladı bu fikri

"O zaman ilk kolay bi sey soralım, adın ne gibi"
dedi Bucky soru düşünmeye çalışan arkadaşlarına bakarak bur çoğunun yüz ifadesinden ne sormak istedikleri anlaşılıyordu nasıl öldün, erkek misin kız mı, salı günü olacak olan testin cevap anahtarı ne, bir fil ve bi unicorn dövüşseydi kim alırdı kesinlikle wade'nin buna benzer bi soru düşündüğünü biliyordu ama kanıtlayamazdı.

"Bence de adın ne diye soralım" herkes Steve'in dediğini onayladı ve Steve'in soruyu hayalete sormasını beklediler

"Soruyorum. Eyy hayalet yaşarkenki adın neydi"

1 dakika beklemelerine rağmen hala bir tepki yoktu hayaletten

Loki parmağını fincandan çkerek ayağa kalktı
"Bence bu kadar beklememiz yeter hayalet filan yok ışte"

"Ben zaten hayaletlere inanmıyordum" diyerek Thorda ayağı kalktı

Çoğu kişi odasına gidip uyumak için ayağı kalktı herkes parmağını fincandan çekmişti Wade bile.

"Ama böyle birakamazsınız biraz daha bekleyelim en azından"

"Wade ne kadar beklesekte hayalet gelmeyecek, tabi gerçeklerse" Natasha son dediğini yanındaki wanda'nın duyabileceği sessizlikte söylemişti. Natasha'nın bunu söylemesi wanda'ya kahkah attırmasada gülümsemesini sağlamıştı.

Wade'de pes edip ayağı kalkarken kapının "pat"gibi bir ses çıkararak kendinden kapanmasıyla irkildi odanın içindeki kişiler gibi

"C..Ceyerandan olmuştur ya" desede Peter sadece kendini avutmuştu çünkü şu an -1. Kattaydılar yani pencere filan yoktu bu odada

Işığın gidip gelmesiyle herkes daha da panik oldu

"Sakin olun kesinlikle bunların bi açıklaması vardır" diye ekledi Loki ama herkesle beraber açıklaması olmayan bir şey görünce hemen sustu

Masadaki tahtanın üstündeki fincan kendi kendine haraket ediyordu. Ilk önce B sonra O sonrada B'in üstünde durup haraket etmeyi kesti.

--------------------

"Sizce de Bob ismi bi hayalet için çok saçma değil mi?"

"KES SESINI WADE" herkes bir ağızdan sanki önceden anlaşmışlar gibi bunu söylemiştiler. Wade homurdanıp sustu.

30 dakika önce yasananları özetlemek gerekirse olay şöyle gelişmişti

Fincan oynadıktan sonra herkes koşarak kapıdan dışarı çıkmaya çalışıyorlardı. (ilk önde hayaletlere kesinlikle inanmayan yüce Thor vardı ama kesinlikle yüce Thor bu konuyu konuşmak istemiyor)

Her şey aynı bir rönesans tablosu gibiydi. Yere düşmüş wanda onu ayağı kaldırmaya çalışan kardeşi Pietro ve Loki'nın arasındaki sinirli bakışma.

Kedi yüzünü tırmalamaya çalışırken bile kediyi tutmuş kaçmaya çalışan Bruce.

Peter'ı sırtlayıp önüne gelene tekme atarak kaçmaya çalışan Wade.

Kaçmak yerine mini bardaki yiyecekleri ceplerine dolduran Bucky.

Dediğim gibi kapıdan çıkmak üzere olan son sürat koşan Thor.

Neler olduğunu daha idrak edemeyip olduğu yerde donakalmış Steve.

Ruhu çıkmış bir şekilde bayılmış olan Tony ( Tabiki de Tony bunu kabul etmiyor neymiş aslında sadece yerde gözlerini dinlendiriyormuş)

Ve olan biteni sadece izleyen Natasha

Aynen olan biten bunun gibiydi. bütün bu şeyleri bir tabloya sığdırmaya çalışın o zaman ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Ama en sonunda herkes yurdun önündeki çimenlik bahçeye çıkabilmişti iste 30 dakika önce olanlar kısaca böyleydi.

Şu herkes odalarına çıkmaya korktuğu için bahçede yatmaya karar vermişlerdi çok şükür havalar hala sıcaktı üzerlerine örttükleri battaniyeler yetiyordu, battaniyeleri nasıl buldular derseniz herkes dışarda yatmaya karar verince bu işi başlarına wade açtı diyerek zorla wadeyi içeri yolayip battaniye almasını sağlamıştılar.

"Eğer gerçekten içime hayalet girerse ilk önce Pietro'yu sonrada Wade'yi kesinlikle döveceğim"

"Bu kadar korkak olma Clint"

"Bunu kız gibi çığlık atarak kapıdan ilk çıkan Yüce Thor mu diyor acaba"

"Bu konuyu konuşmak istemiyorum"

Herkes bu olaydan sonra ilk defa güldüler thor'un dediğine.

"Her neyse bakın bu sayede yıldızları izlerken uyuyabiliyoruz" dedi wanda ve davam etti

"Bakın şurdaki Orion takım yıldızı"
parmağıyla gök yüzündeki bir yeri işaret ederek
"size yunan mitolojisindeki Orion takım yıldızının hikayesini anlatayım mı?" (Yazarınız yunan mitolojisi seviyor ama yazariniz sizi sıkamamak için anlatmiyor)

Hiç kimseden ses çıkmayınca Wanda homurdanarak anlatmaktan vaz geçti.

"Arkadaşlar bakın hepimiz dısarıdayız kamp yapıyomusuz gibi. Kampta napilir yıldızlar izlenir, yere yatılır ve hayalet öyküleri anlatılır."

"KAPA ÇENENI WADE"