Aloe
Tessa'nın dilinden...
Eve geldim. Ödevlerimi yapmalıydım. Masama oturdum. 2 saat sonra ödevlerimi bitirdim. Bu zamana kadar da babam eve gelmişti.
Babam:
-Nina neredesin? Tessa, Nina nerede?
-Buralardadır.
Nina havlayarak geldi. Ay şu köpek (10000 kere dedim) çok tatlı...
Babamın üzerine atladı ve suratını yalamaya başladı.
Aslında babamın da küçüklüğünde köpeği olmuştu. Ama sonra ölmüştü. Babam o köpeğini asla unutmadı. Çünkü bir keresinde onun köpeği onu kurtarmıştı. Çocukluğunda yılan babamın beşiğine yaklaşmış, ama şansa köpek oracıkta yılanı öldürmüş. Babaannem ve büyük babam içeri geldiğinde yanlış anlasalar bile, babam onlara yılanı gösterdiğinde köpeğin kahraman olduğunu anlamışlar.
Evet, yemeğimi yedim. Odamda telefonumla zaman geçirdim. Ama ne tesadüf ki, sıkıldım! Uyumak istemiyorum. Daha 1 saat var uyumaya. Nina beni çekiştirmeye başladı:
-Neler oluyor, Nina??
Sanki bir şeyden, ve ya birinden rahatsız olmuş gibiydi. Onu dışarı çıkardım. Ve sustu.
Karanlıkta birini gördüğüme eminim! Bu o! Nina'yı bana veren o yaşlı kadın!
O tarafa doğru ilerlediğimde hiç bir şey görmedim. Sanırım yanılmıştım. Ama sorular beynimi yine kurcalamaya başlamıştı. Bu gün, okuldan eve dönerken "Aloe" diye seslenen kimdi? Neler oluyor?
Eve döndüm. Hava soğuktu. Neyse, pijamalarımı giydim ve uyumaya çalıştım....
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top