Yıl 2137. İnsanların buluşları dur durak bilmeden devam ediyor. Her gün tıpta ve bilimde bir adım daha ilerleme kat ediliyor. Yaşadığımız dünyaya benzer dünyalar keşfediliyor. Ve daha bir sürü şey.

Bu kadar gelişmiş bir dünyada öğretmen olarak çalışmak basit bir şeymiş gibi kalıyor. Tanrım, kesinlikle değil. Sanki yıllar geçtikçe çocuklardaki hormonlar iki katına çıkıyor. Hiperaktiflik oranı %60'ın üstünde. Bu yüzden öğretmen olmak, bilim insanı olmaktan daha zor.

Ben, Jung Hoseok, yine bir iş günü sabahında kahvaltımı etmiş ve okula gitmiştim. Girdiğim 2 ders içinde 10 kere sinir krizine girmiş, birkaç öğrenciyi de dersten atmıştım. Her pazartesi günü olduğu gibi. Daha sonra çiçeği burnunda olan arkadaşım Kim Namjoon ile öğle yemeğine çıkmıştım. Namjoon'un eşi hakkında söylediği aşkla dolu sözleri imrenerek dinlemiş, kendi kendime neden hâlâ evlenmediğimi sormuştum.

Sorun %100 bendeydi, orası kesin. Nazlı kızlar gibi kimseye pas vermiyor, bir de sanki talibim çokmuş gibi hiçbirini beğenmiyordum. Karşımdaki kişi benimle evlenmek istese bile iki gün içinde vazgeçiyordu. Eh, onun yerinde olsam ben de vazgeçerdim.

Namjoon'un aşk sözleri bittiğinde son bir derse daha girip bugünü de bu şekilde kapatmıştım. Eve gidince yaptığım tek şey cips kasemle birlikte yatakta yatarken en sevdiğim dizilerin yeni sezonlarını izlemekti. Açıkçası bundan hiç pişman değildim.

Fakat bu akşam diğerlerinden daha farklıydı.

Bunu, yaklaşık saat yedi civarında anladım. Haziranın ilk günlerinde kar yağması pek olası değildi çünkü. Karın yağması bittikten hemen sonra şimşekler ardı ardına çaktı. Haberlerin dediğine göre meteor parçaları dünyaya yaklaşıyordu. Başta buna pek olanak veremedim. Ama saat 8 buçuğu geçerken camdan gördüğüm manzara, haberlerin doğru olduğuna birer kanıttı.

Manzara aslında güzeldi, eğer tehlikeli olmasaydı. Gökten düşen taşlar bana yıldız kaymasını anımsattı. Kendi düşünceme gülüp dalga geçerek bir dilek diledim.

"Umarım diğer dünyalardan birine ışınlanabilirim. Amen."

Dileğimin saçmalığına hem gülüp hem de burun kıvırdıktan sonra bilgisayarı açıp yarım bıraktığım diziden birkaç bölüm izledim. Sonrasını pek hatırlamıyorum zaten. O şekilde, bilgisayar başında uyuyakalmışım.

°°°°°

j u n g  h o s e o k

k i m  t a e h y u n g

*

dış görünüşe asla aldanmayın.