Bu Hayat Kaç Kara ki?

Elimde rengi siyaha dönmüş bir kitap
Bazı sayfaları bomboş, bazısı iyi bazısı kötü
Hoşuma gider gitmez buna karar veremedim
Ama bazı sayfaların üstünü çizmem belki de
Yırtıp atmam lazım veya
Birkaç harfle oynamak, yerini yeni fikirlere
Bırakmalı belki de
Bir yıldızın dünya ile buluştuğu nokta da
Ya da kuşların yer altında uçabildiği son
Zaman.
Kapısı kapalı birkaç gökyüzü
Kaldırmış kafasını bakıyor ufuk çizgisine
Hani şu masallarda anlatılan ince, uzak
Hafif eğreltili düşler ülkesi,
Denizin dibine dalıp tecessüs merakında,
Üstü boyalı denizler hâlbuki göstermez
Üstünü bile, siyah yazılı sayfalar gibi kapalı
Gerçekle hülya arasında bir vakit
Bir vaveyla basarsın o an seni duymaz kimse
Sesin çıkmaz kısılır kalır, seni duyan tek kişi
İçindeki yalnızlık ve başının ucundaki melek
Gözlüyor nefesinin kesilmesini ısrarla
Bu halin ona güç veriyor sürüyor kalbini
Bir uçurum kenarı ya da bir kadına.
Gaipten sesler.. Bakınırsın kimse yok
Baktığın yer ve göz önemli sonuçta
Perde inmiş, sislenmiş göremez
Beş zaman önceki haliyle yüzleşir ya o an
Ya da hiçbir şey yokken düşünür
Bakınır eski hayatlara, eski kalplere
Eski zahirî duygular, eskimiş hepsi
Yenilenmez bir eskilik ki zor artık.
Simsiyah gökkuşağı söyle bana, kim aldı
O güzelim renklerini, kim soldurdu seni
Yoksa ben mi köreldim hata bende mi ki?

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top