BAŞLANGIÇ
Mehmet ve bir kaç arkadaşı komşunun kiraz bahçesine girmek için birbirlerinin üstüne çıkarak birer birer duvarı aşmaya başladılar . Ağacın dalına çıktılar. Ağızlarını doldurabildiğince kiraz yiyorlardı . Bahçenin sahibinin sesini duyar duymaz hepsi kaçmaya başladı . Bir tek kişi dışında evet o Hasan değildi ,uzaktan bakıldığında Yakup gibi görünsede o da değildi . Telaştan birbirlerini itmişlerdi . Sonuç olarak Mehmet yere düşmüştü ayağını incitmişti . Semih Amca Mehmet'i tutar tutmaz dövmeye başladı .
- İsteseniz sanki vermeyeceğim . Ben ne yapacağımı biliyorum . Seni ben ibretlik hale getireyimde bak bakalım bundan sonra hırsızlık yapabiliyor musun ?
-Amca valla billa bir daha yaparsam gözüm çıksın bırak kulağımı
-Bırakmamm...
Karnına tekme atmaya başladı . Mehmet "ne olur dur " desede Semih Amca hızını artırarak daha çok vurmaya devam ediyordu. En sonunda durdu . Hırt diye bir ses geldiğini sonradan duydu . Yaptığından pişman olsada bu işin geri dönüşü yoktu . Öfkeden gözü dönen adam önceden incinmiş olan ayağının üstüne basması Mehmet'i çıkıkçı Zarife Nine' nin yanına gitmesine neden oldu. Annesiyle babasıda oğullarının yanına koşuşturdular. Salonda beklerlerken Mehmet'in çığlıklarını duyuldu . Aaah ! aaah !
Mehmet'in babası Semih Amca' ya küfürler yağdırıyordu .
-Bacak kadar çocuktan ne istedin ? seni sürüm sürüm süründürmezsem bana İzzet demesinler
-Ben sadece hırsızlığın kötü bir şey olduğunu anlatmaya çalıştım.
Günler geçti , aylar geçti . Mehmet'in ayağı düzelmedi . Mehmet artık topal kalmıştı . Zarife Nine 'nin yaptıkları daha kötü olmuştur . İzzet ile Semih anlaşmışlardı . Mehmet'in şikayetçi olmamasına karşı o bahçe Mehmet'in olmuştu . İyi güzelde Mehmet bunu istiyor muydu. Mehmet tekrar koşmak istiyordu . Muhtarın oğluyla futbol oynamak istiyordu . O şimdi giden ayağının yasını tutuyordu . Bu hikayeyi Şerife kızına anlatıyordu kızıda dinliyordu . Dizinde gözleri açık yatan Sevim "babam nasıl topal oldu ?" sorusunun cevabını annesinden almıştı .Yarında o bahçeye gidip portakalları toplayacaklardı .
Her yer kar ile kaplanmıştı , göz gözü görmüyordu . Ortalıkta bağırış sesleri annelerini kaybetmiş çocuklar , ne yapacağını bilmeyen kalabalık fısıltılar çoğalmıştı . Aslında herkesin hayatı mükemmel değildir . Ne de çok basit sıradandır . Bizler sadece izleyiciyiz . gördüklerimizi , işittiklerimizi söyler dururuz . Belki onların serüveni karlı , bağırış sesleri ile başlamadı aksine çok sessiz sakindi . Portakal bahçesindeki meyveleri toplamak için yola çıkmaları hayatlarında deprem sarsıntısı yarattı .
Annesi onun adını sevim koymuştu . Üç çocuklu ailenin tek kızıydı . Sevim ; muhabbet , sevmek anlamına geliyordu . Kadın nerden bilecekti ki ? günün birinde küçük kızını sevimsiz diye çağıracaklarını , muhabbeti bırak konuşmaya bile mecalinin kalmayacağını ...
Durumları çok kötü değildi . Geçimlerini portakal bahçesindeki meyvelerden sağlıyorlardı. Yine kasım ayı geldi çattı . Sevim ve ailesi kamyonet üzerinde yola koyuldular . kasaları yerleştirdiler . portakalları güle oynaya topladılar. Dönüş için yola koyuldular. Evlerine heyecan içinde dönmüşlerdi demek isterdi gönül ama içkili tır şoför ile karşılaştılar . Hem kendilerinin hem de şoförun bu son yolculuğuydu . İçlerinden bir tek sevim kurtuldu . Çünkü annesinin üstüne düşmüştü . Babası ve ağabeyi kamyonetin altında kaldı .
Annesinin boynu kırılmıştı . Kaza anını biri görmüştü yardım çağırabilirdi fakat kaza esnasında fırlayan portakalları alıp gitmek onun çıkarına olurdu kimse görmeden kendi komyonetine yüklemeliydi . yardım çağırsaydı babası kurtulabilirdi ...
Haber Sevim' in dayısına ulaştı küçük kardeşini onlara bırakarak bahçeye gelmişlerdi . Yengesi bu haberi duyar duymaz Sevim'in küçük kardeşini evin yakınındaki göle attı ."Annesi öldü babasıda bu da başıma kalmasın Allah' ın sefilleri " gözlerinin önünde boğuldu . Küçük Ahmet çırpınıyor çırpındıkça batıyor ciğerlerine su çoktan dolmuştu . Şimdi ise yengesi evin yakınlarında Ahmet' i arıyordu. Duymayacağını bile bile ...
- Bey her tarafa baktım Ahmet yok .
- Ne diyorsun ? en son burda oyuncaklarıyla oynuyordu .
-Bizim evin arkasına koştu tutamadım .
Dayısı geldiğinde beş yaşındaki Ahmet' in cansız bedenini gölün üstünde buldu . Hatice yengenin unuttuğu bir şey vardı .
Ahmet'den kurtuldu ama ŞER NOKTASINA Sevim düşmüştü . Bu evde Sevim ve Hatice nasıl yaşayacak ?
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top