Nehir sabah uyandığında kendini mutlu hissediyordu nedense...

Belki hafta sonu olduğu içindi.belki de dünü hatırladığı için.Nedensiz  bir şekilde Selin'i aradı. Selin uykulu bir sesle cevap verdi;

-Alo ?
Hayırdır bu saatte ?

-İyidir, öylesine aradım.

- Neden ?

-Öylesine işte !

-Tamam kraliçe.
Ee ?

- Ne, ee ?

-Ne konuşucaz diyorum.

-Bilmem.

-Ya sen aradınya ! Böyle saçma konuşma görülmedi ne de eğlenceli !

-Tamam prenses hazretleri sakin olunuz. Ambulans ekiplerimiz biraz sonra orada olcak.

-Niçin geliyorlarmış ?

-Sakinleştirici vermek için ahhaha...

-Tamam tamam. Yine delirdi bizim kraliçe. Ben seni yanlız bırkayım, sen sakinleş.

Dedi Selin ve telefonu kapattı.Tekrar o güzel uykusuna geri döndü.

Derken... Telefon yine çaldı. Selin sinirle açtı;

-Ya ne oldu ??

-Bişi yok, Dur kapatma
Şaka yaptım. Biz öğleyin pikniğe gidiyoruz sizde gelsenize ?

-Hmm... Tamam güzel fikir. Anneme ve babama sorayım.
Ararım. Görüşürüz...

-Hoşçakal...

Telefon konuşması bitti ve Selin mutfağa gitti çünkü anne ve babası kahvaltı yapıyordu.Ve yüzüne tatlı bir gülümseme vererek  sordu;

-Şey... Nehirler ailece pikniğe gidecekmişte, bizde gidebilirmiyiz ?

Babası;

-Aslında olabilir. Bana da bugün tatil zaten izin almıştım. Neyse sen oturda kahvaltını et.

Selin usulca kahvaltıya masasına oturdu ve annesine baktı.

Annesi;

-Banada uyar. Ne zaman ?

-Öğleden sonra.

-Tamam ben konuşurum. Sen kahvaltını yap.

Bir kaç dakika sonra

-Anne benim kahvaltım bitti . Ellerine sağlık, ben hazırlanmaya gidiyorum.

-Afiyet olsun.Ne çabuk bitirdin.

Selin koşarak odasına girdi, dolabını açtı ve en sevdiği elbiselerinden biri olan kırmızı ve üstünde beyaz puantiyeleri olan elbisesini seçti. Selin hazırlandıktan sonra annesinin yanına koştu;

-Anne aradınmı ?

-Aradım kızım. Yarım saat sonra çıkacağız.

-Tamam anneciğim.

Diyerek sarıldı ve odasına döndü. Askılığından unicornlu sırt çantasını aldı, içini açtı. Ve hatıra kutusundan bulut peluşunu aldı. Neden aldığını bilmiyordu ama yinede almıştı. Sonrasında küçük bir top aldı. Ve birde kitap. Annesi odaya girdi;

-Kızım hadi ! çıkıyoruz.

-Tamam anne.

Selin çantasını omuzlarına takıp kapıya gitti. Sonra geri dönüp fotoğraf makinasını aldı.