Bölüm 7
Saat gecenin üçünü geçiyordu ve biz bilgisayarın başına geçmiştik. Nedense bugün uyku tutmamıştı. Kafam karışıktı ve Amaya'yla konuşabilecekmiş gibi hissetmiyordum. O sırada Amaya'nın "Ben buradayım." diyen sesini duydum. Hemen peşinden gözlerimi kapatıp kendisini içeri dünyada görmeye çalıştım. Sonunda kendisini gördüğümde hafifçe gülümsedim. Yorgundum ve bir şekilde kendim gibi hissetmiyordum.
"En son nelerden bahsetmişiz?" diye sordum.
"Bakalım." dedi Amaya. Bedendeki kontrolün kendisine geçtiğini hissettim. Bu nedense bir parça rahatlamama sebep oldu.
En son yazdığımız bölümün son kısımlarını okuyup yeniden buraya geldik. En son hazırlık sınıfında yaşadıklarımızdan bahsetmiştik ancak bir hayli karmakarışık anlatmıştık. Dahası... Hazırlık sınıfını düşünmeye başlayınca beynimin karman çorman olduğunu hissediyordum.
"Of..." dedim. Hazırlık sınıfını anlatırken bile bu kadar sıkıntı yaşıyorsak kim bilir son dönemi anlatırken neler olacaktı.
"Hazırlık sınıfındayken..." diye başladık söze Amaya ile. Anlaşılan yine ortaya karışık ilerleyecektik.
"Hafızlık çalışmaları da yapıyorduk. Üzerinden iki yıl kadar zaman geçiyor hala bitiremedik hafızlığı. Hafız olmayı gerçekten çok istiyoruz ama olabilir miyiz bilmiyoruz. Doğrusu çok da geriliyoruz hafızlığa çalışırken. Hafızlık yaptığımızı bilen insanların genel olarak yapacağımızdan çok emin bir şekilde konuşmalarının üzerimizde oluşturduğu baskıdan bahsetmiyorum bile.
Sonra... Hazırlık sınıfında kendi kendimize düşünürken kimi zaman içimizde bir ses duyardık. Ancak sese çok kulak vermezdik. O sese kulak verirsek tıpkı Melek'te olduğu gibi kafamızın içerisinde yeni bir insan ortaya çıkabileceğini düşünürdük. Artık hayallere inanmamamız gerektiğini düşünmekle beraber arada bir sesle konuşmak istemiyor da değildik.
Ayrıca okulda sürekli başımızı sıraya koyuyorduk. Şöyle ki sanki içimizden bir şey bizi başımızı sıraya koymaya zorluyordu. Tuhaf bir his, bir nevi baskıydı. Sanki başımızı sıraya koyup yatmamız mecburiyeti varmış gibi hissediyorduk.
Bunun dışında bir de müdür yardımcısıyla yaşadığımız olay var. Ne çok ağlamıştık o gün... Bir gün okul çıkışında... Müdür yardımcısının odasına uğramıştık. Ne içindi? Zannedersem telefon alacaktık."
Amaya'ya baktım. Amaya'dan başka birinin daha benimle beraber anlattığını hissediyordum ancak kim olduğunu kestiremiyordum. Amaya da aynısını hissetmiş olacaktı. Bu hissi bir kenara bırakıp bizimle anlatan kişi var mı yok mu, varsa kim çok üzerinde durmadan anlatmaya devam ettik.
"Telefonların konulduğu bir telefon kutusu vardı. Telefonlar ilk derste toplanıyor, müdür yardımcısının odasına konuluyordu. Okul çıkışında da sınıftan birisi kutuyu sınıfa getiriyordu. Bazen kutunun gelmediği oluyordu, bu durumda müdür yardımcısının odasına gidip telefonu almamız gerekiyordu.
Zannedersem müdür yardımcısının odasına bu sebepten ötürü gitmiştik. Ne oldu tam hatırlamıyorum. Müdür yardımcısının odasında birkaç öğrenci vardı... Biz içeri girdik. Of..."
Nedense anlatırken inanılmaz derecede geriliyordum. Ama sanki gerilen ben değildim de başka bir kafadaşımdı. Bir süre yazmaya ara vermeye karar verdim.
Bir süre müzik dinleyerek çizim yaptıktan sonra yeniden bilgisayarın başına geçtim. Anlatmaya başladım.
"Telefon kutusunu alıp içeriden telefonu alırken ellerimiz titriyordu. Sinirden."
Amaya da benimle beraber anlatmaya başlamıştı. Devam ettik.
"Niçin sinirliydik tam hatırlayamıyorum. Telefon kutusunun bulunduğu dolabın kapağını resmen çarparak kapattığımızı hatırlıyorum yalnız. Sonra odadan çıkarken de kapıyı... Çarpmışız. Çarpmışız diyorum çünkü kapıyı çarptığımızın bilincinde olduğumuzu sanmıyorum. Bunun üzerine müdür yardımcısı odadan çıkarak bize bağırdı. Biz kimdik de kapıyı çarpıyorduk, ne oluyordu falan. Tabii, pek de haksız sayılmaz. Ancak... Ne olursa olsun bağırmak yapılması gereken bir şey değil bana sorarsanız. Bağırmak, hele şiddet uygulamak. Sonradan insanı pişmanlığa sürükleyebilecek davranışlar bunlar. Nitekim müdür yardımcımızda da öyle oldu."
"Gerisini sonra anlatalım mı?" diye sordum. Nedense bu kısımları anlatırken bir hayli zorlanıyordum.
"Olur." dedi Amaya.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top