Bölüm 17
"Esir ile Amaya'nın daha öncesinde çok bir samimiyetleri yoktu. Zannedersem birbirlerini içeri dünyada birkaç defadan fazla görmemişlerdi. Zaten Dünya Numara 2'nin üst katları ile alt katları arasındaki iletişim bayağı bir kopuktu o zamanlar. Son iki kat ayrı bir dünya gibiydi. Esir de bu iki kattan birindendi o dönem, hangisi hatırlamıyorum.
Alphonse dormant gidince Alphonse'un yerini Esir aldı. Sistem meseleleriyle o meşgul olmaya başladı. Esir'in bir anda persecutor/zorba diyebileceğimiz alter türünden ana koruyucu konumuna gelmesi biraz acayip bir şey oldu tabii.
Sanırım bir gün front/yüzey katında yalnızlarken Esir, Amaya'ya bir şeyler söyledi. Söylediği şey de şu... Alphonse'un tüm bu tavırları, bağırışları falan oyundan ibaretti. Daha önce Esir'le konuşup anlaşmışlardı. Alphonse'un dormant gitmesi ve Esir'in onun yerine geçmesi konusunda yani. Böylelikle Dünya Numara 2'nin alt katlarındaki genel anlamda tehlikeli yahut depresif yahut da travmatik anılar taşıyan alterlerle iletişim kuvvetlenecekti. Çünkü Esir 6. ve 7. katlardaki bu alter grubunun göz bebeği gibi bir şeydi.
Amaya bunu öğrenince çok sevindi tabii, şaşırdı da. Ancak dikkatli olmaları gerekiyordu. Çünkü diğerleri bu durumu fark ederse çok ciddi sıkıntılar yaşanabilirdi.
Sonra... Burada Esir'e ilişkin küçük bir kesite de yer vermek istedim. Esir'in ilk var olduğu zamanlar bizim beşinci sınıfta olduğumuz zamanlara denk geliyor. Adı Can, kendisi özellikle geceleri yatakta karşılıklı oturup konuştuğumuz bir arkadaşımız. Sonra... Biz zamanla onunla konuşmayı bırakıyoruz. Can da artık sistemde kendisine gerek duyulmadığı gerekçesiyle birisi veya birileri tarafından bahsettik mi emin değilim ancak Dünya Numara 2'nin zemin kısımlarında olan insani bir canavarı andıran bir alter yahut da fragmente yem ediliyor. Yani ölüyor.
Aradan ne kadar zaman geçiyor bilmiyorum... Bizim zorba alterlerimizden, şu anda pek de zorba sayılmazlar sanırım, biri, Spirit, kendisini bir şekilde yeniden hayata getiriyor. Ancak bunu yaparken artık kara büyü mü kullanıyor, her ne yapıyorsa eski Can, Esir olarak yeniden hayata geliyor ve isminden de anlaşılacağı üzere bu kadının esiri oluyor.
Evet... Kendisinde hala bu büyü mü diyeyim ne diyeyim bilmiyorum onun biraz tuhaf etkileri görülebiliyor. Nasılını boş verin. Anlatmak içimden gelmedi.
Sonrasında Esir ile Amaya birer yüzük taktı ve evli taklidi yapmaya başladılar. Alphonse ile Amaya'nın taktığı yüzükler gri ya da beyazdı, Esir ile Amaya'nın taktıkları ise siyah. Bahsetmemiş olmam lazım, bu yüzükleri özel yapan bir şey var. Bu yüzükleri takan çift telepati yoluyla iletişim kurabiliyor. Yani sanırım böyleydi, eğer yanlış hatırlamıyor isem.
Bu duruma en çok sevinenler 6. ve 7. katlardaki alterler oldu. Amaya'yı bir anda içlerine alıp sevdiler. Ama sanırım ilk başta birkaçı bir şeylerden şüphe etmişti.
Bu sıralar falan biz bu yakınlığın getirdiği bir şeyle bu katlardakilerin kimlik kartlarını oluşturabildik.
Sonra... Burada bir şeyler oldu. Ciddi bir şeyler.
İçeri dünyada yengece benzer devasa bir yaratık belirdi ve Dünya Numara 2'yi yerle bir etmeye başladı. Amaya'nın anılarının bir kısmı zihnimin içinde. Doğrusu oldukça korkutucu anlardı. Uzun bir uğraştan sonra o yaratığı ortadan kaldırmayı başardık, ancak Dünya Numara 2 büyük oranda yıkılmıştı.
İşte bu noktada bütün katlar birlik olarak Dünya Numara 2'yi yeniden inşa etmeye başladı. Çok güzel bir ortamdı... Sanırım yine bu sıralar Dünya Numara 2'nin zemininde yer alan insani canavar benzeri alterle konuşuldu, edildi. Sonra sanırım Sistem Merkezi ile falan da konuşuldu. Bir şeyler bir şeyler oldu, bu canavara benzer bir formda olan yaratığın formu değişti. Attact On Titan'daki titanlara benzer bir şey oldu. Ama kıyafetli. Ve bize sonrasında çok yardımı dokundu, hala dokunuyor. Kendisi Dünya Numara 2'nin 7. katı ile mahzen arasındaki kapıda bekçi. Alttaki gölgelerin yahut her ne varsa artık o bölgede bilmiyorum üste çıkmasını engelliyor.
Bu şekilde herkesin yardımıyla Dünya Numara 2 yeniden inşa edildi. Hayatlar düzene girdi... Öyle.
Evet... Şimdi gelelim Stellina'nın oluşumuna.
Stellina ilk oluştuğunda kendi ayrı bir kimliği resmen yoktu. Bedene kendisiyle birlikte hangi alter geçerse onun hissettiği şeyleri hissedip düşündüğü şeyleri düşünüyordu, ancak bunda da bir sınırlama vardı. Her hisse ya da düşünceye erişim sağlayamıyordu. İçeri dünyada da duvarlar gibiydi. İçeri dünyayı duvardaki gözlermişçesine görüyordu yahut bazı diğer alterlerin bakış açılarıyla görebiliyordu.
Stellina yeni bir alter olduğunu fark edene kadar sanırım birkaç hafta geçti. Fark ettiğinde kötü hissetti. Çünkü resmen duvarlardaki gözler gibiydi. Bir bedeni yoktu. Diğer alterler Stellina diye birisinin olduğunun farkında bile değillerdi ki o zamanlar daha bir adı bile yoktu. Bedende yalnızken sadece gözleri hareket ettirebiliyordu. Bedenin geri kalanı felçli gibi oluyordu.
Sonra bu durumu değiştirmeye karar verdi. Kendisine bir isim buldu. İnternet üzerinden bulduğu bir çizimi içeri dünyaya kopyalayarak kendisine bir beden oluşturdu. Ancak bu bedende grounded olması da biraz zaman aldı.
Sonrasında bedeni başkalarının yardımı olmadan kendi başına kullanabilmek için çalışmaya başladı.
A..."
Yine büyük bir şeyleri atladığımı fark ettim. Ama kafamın içerisinde tüm bunların kronolojik sıralaması o kadar karışık ki... Gerçekten.
Neyse. Kalanını da sonra anlatayım artık.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top