Bulanık

İnsan illa bir şeylere, birilerine mi sahip olmalı? Ya yoksa yanımda hiç bir şey. Bir deri ve bir kemik yetmez mi varlığıma? Yeter pek tabii. Kim gelip de bana var olmadığımı iddia edebilir?!

İnsanın kendini birilerinde, bir takım nesnelerde aramaya çalışması çok komiktir. Acizcedir. Bir aynada mutluluğunu aramak, farklı bir ruhtan sevgi beklemek, toprağa basınca ayakların aitlik hissetmeyi istemek...

Bir aynada mutluluğu aramak mesela.Çok çaba gerektirir. Aslında duygularına diğerlerinin lekeleri dokunmazsa, aynaya da baksan bir çöp torbasına da, mutlusundur. Ama diğerlerinin lekeleri dokununca sana her şey zorlaşır. İnsanların güzellik algısına uymuyorsan nefret edersin aynalardan.

Ya farklı bir ruhtan sevgi beklemek? Kendi var oluşunu bir başkasında arama yanlışlığının apaçık bir örneğidir. Kime güvenebilirsin koşulsuz? Kendin dışında kimse.Çünkü insan doğası gereği ben önceliğindedir. Durum böyleyken bir insandan nasıl sana sürekli sevgi vermesini bekleyebilirsin ki ? Önce kendini sevmek lazımdır.

Bir toprak parçasından sana ait olmasını istemek...Belki de içlerinden en güç olanı budur. Evim dediğin tek kapılı o bina mesela, yarın senin evin olacağının garantisini nasıl verebilirsin ki ?

Ayağını bastığın o toprak parçası gün gelir sular altında yok olup boğulur, ömrü boyunca sana sevgi vereceği vaadinde bulunan kişi arkasına bakmadan kaybolur, aynaya bakmaya doyamadığın güzelliğin bir kaç kırışıklık ile yok olur.

Geriye sen kalırsın.Bir de yitip gidecek şeylere harcadığından oldukça azalan zaman. Kendini dinlemeye ayır  zamanını, kendini sevmeye mesela... İnan bir ömür yetmez kendini aramaya, zamanını iyi kullan, içinde çığlıklar atan kendi sesini bastırma.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top