10. Bölüm

Efsun, Çınar ile kafeden çıktı ve dolmuşa binip eve gitti. Annesiyle yaptığı ufak bir sohbetin ardından odasının yolunu tuttu. Yüz üstü yatağa attı kendisini. Dinledikleri beynini yormuştu. Alp'in katil olabileceği gerçeği zihnindeki duvarlara çarpıyordu. Çok geçmeden sırt üstü uzandı. Gözlerini tavana dikti. "Annem o adamla," dedi içinden. "Annem o adamla evlenecek!"

Buna izin veremezdi. Annesinin, o adamla bir saniye dahi aynı ortamda bulunmasına izin veremezdi. Ayağa kalkıp bilgisayarının başına geçti. Çınar'ın bahsettiği iki olay hakkında araştırma yapmaya başladı. Çok geçmeden aradığını buldu. Gözleri iki ayrı sekmedeki iki ayrı haber arasında gelip gidiyordu. O sırada bir şey dikkatini çekti ve daha yakından baktı. Ölen kadın ve ölen adam, ikisinin de yüzünde doğum lekesi vardı. Kadının çenesinde ve alt kısmına doğru, yaklaşık bir santim boyutunda; adamın ise alnının sol tarafında saçlarına doğru yaklaşık iki santim boyutunda.

Bir an eli telefonuna gitti. "Bundan Çınar hiç bahsetmemişti," dedi.

"Fark etseydi söylerdi," dedi içindeki ses.

Kendisine hak verince bunları Çınar'a mesajla yollamayı düşündü ama vazgeçti. Yarın ona haber verebilirdi. Bu geç saatte pek de uygun olmazdı yapacağı.

***

Sabah ilk iş olarak Çınar'a mesaj attı. Ona, ölen iki kişinin yüzündeki doğum lekesinden bahsetti. Bu tarz bir lekenin ölen kardeşinde olup olmadığını sordu. Çınar'dan gelen yanıt ise onu hayal kırıklığına uğrattı. O, bunu bilmediğini söylemişti. Ayrıca okulda görüşüp bunu ayrıntılı bir şekilde konuşmayı teklif etmişti.

Okula gidince ilk teneffüs Çınar'ın yanına gitmek için ayaklandı Efsun. Hangi şubede olduğunu bilmiyordu ama bulabileceğini düşündü.

Yerinde duramıyordu. Bu durum, onu da rahatsız etmeye başlamıştı. Her ne kadar Çınar'ın anlattıklarının hiçbir mantıklı açıklaması olmasa da nedense inanıyordu.

On birinci sınıfların olduğu kata çıkmıştı. İlk gördüğü sınıfa girecekken bir kız, "Kimi arıyorsun?" dedi. Sıcakkanlı birisine benziyordu.

"Çınar'ı arıyordum."

"Çınar yan sınıfta."

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim. Dokuzuncu sınıf mısın?"

"Evet."

"Ne tatlı kızsın. Neyse seni tutmayayım," dediğinde kız, Efsun gülümseyerek diğer sınıfa doğru yürüdü.

Kapıdan içeriye girdiğinde Çınar'ı ilk başta göremedi. Sonra arka sırada olduğunu fark etti.

Orta boylu, hafif kilolu bir erkek öğrenci Çınar'ı dürtmüştü. Çınar da biraz kafasını kaldırınca, "Seninki geldi," demişti. Çınar da, "Benimki kim?" demişti. Oturduğu yerde doğruldu. Boynunu esnetirken Efsun'u gördü. Arkadaşına malzeme vermeden ayağa kalkıp kızın yanına gitti.

"Öğle arasını bekleyemedim," dedi Efsun. İkisi kapıdan çıkıp koridordaki pencerelere doğru ilerlediler.

"Kardeşimin yüzünü hatırlamıyorum," dedi Çınar. "Gördüğüm rüyaları, gecenin bir vakti bağırmalarımı kardeşimin ölümüne bağlamışlardı ve ona ait ne varsa topladılar. Onun fotoğrafını en son ne zaman gördüm hatırlamıyorum."

Efsun ne diyeceğini bilemedi.

"Eğer onun da yüzünde doğum lekesi varsa katil öyle kişileri mi öldürüyor?" diye sordu Çınar.

"Olabilir, sanırım. Emin değilim ama senin dediğin gibi sadece bir katilin öldürdüğü kişileri görüyorsan belki de bu öldürülenler arasında da bir bağ vardır," dedi Efsun. "Başka hatırladığın bir olay var mı? Başka öldürülen birisini hatırlıyor musun?"

"Bazı rüyalar hatırlıyorum ama anlatamayacağım kadar bulanık," dedi ve durdu. Biraz düşündü. "Gerçi birkaç ay önce de bir rüya görmüştüm. Araba çarpıp kaçmıştı. Sonra bir yerden düşmüştüm. Sanırım öncesinde yolda arabam bozulmuştu. Tam hatırlamıyorum."

"Öğle vakti araban bozuldu ve biraz ilerideki uçurumda cesedi buldular!"

"Sanırım öyle bir şeyler." Çınar, Efsun'un yüz ifadesinin değişimini fark etmişti. "Ne oldu?" diye sordu.

"Yazın sonlarına doğru babamlarda kalmaya gitmiştim. O sırada annem ve nişanlısının birlikte gittikleri tatil yerinde geçen böyle bir haber okumuştum."

***

Efsun, Mine ve Alp, aynı günün akşamında bir balık restoranındaydılar. Herkes yiyeceğini ve içeceğini sipariş etmişti. Bu sırada da yanlarından akan ırmağın sesini dinliyorlardı. Bu huzur verici ses, Efsun'un zihninde yankılanıyordu ama içindeki kuşkuyu söndürmüyordu. Yüzü biraz asıktı. Çınar'ın dediklerine takmıştı kafayı. Nasıl takmayabilirdi ki! Hemen karşısında duran, annesiyle yan yana oturan kişi bir katil olabilirdi.

"Efsun," dedi Mine.

Efsun kafasını pencereden annesine doğru çevirdi.

"Bir şeye moralin mi bozuldu," dedi Mine.

"Anne kız konuşacaklarınız varsa ben bir hava almaya çıkayım," dedi Alp ve ayağa kalktı.

"Gerek yok. Yani otur," dedi Efsun. Alp de oturdu. "Aslında," diye söze girdi Efsun. Bir şeyler söylemesi gerektiğini düşünmüyordu ama gözleri Alp'in gözlerine kaymıştı. Belki de onu bir şekilde kapana sıkıştırabilirdi. En azından onun bir katil olup olmadığıyla alakalı kafasında soru işareti kalmazdı. "Bir arkadaşımla buluşacağımı söyleyip dışarıya çıkmıştım ya hani, onunla biraz konuştuktan sonra kardeşinin öldüğünü öğrendim."

"Üzüldüm," dedi Mine.

"Ben de üzüldüm. Ne zaman olmuş?" diye sordu Alp.

"Yıllar önce. Bir araba kazasında ölmüş. Ona çarpan kişi arabadan inip kızın suratına bakmış ve ardından kaçmış," dedi Efsun. Bunları söylerken bir anda yüzü düşen Alp'i görmüştü. Üzülmekten ziyade kuşkucu bir şekilde bakıyordu, endişeliydi. Ardından sözlerine biraz yalan ekleyerek devam etti: "Bana kız kardeşinin fotoğrafını göstermişti. Sarı saçları vardı. Yüzünde bir de doğum lekesi vardı," dediği anda Alp'in yüzü buz tuttu. Olabildiğince bu durumu düzeltmeye çalışsa da Efsun görmesi gerekeni görmüştü. Alp'te kesinlikle bir şeyler vardı.

"Kaza anında katil arabadan inip kızın yüzüne bakmış. Sonra da tekrardan arabaya binip kaçıp gitmiş," diye devam etti Efsun.

Alp ise anlatılan hikayedeki katilin kendisi olduğunu anlamış gibi bakıyordu. Ve sırf bu yüzden Efsun, arabayı kullanan kişi için "katil" kelimesini kullanmıştı. Çünkü o kişi bir katildi. Ve kim bilir kaç kişiyi öldürmüştü!

"Neyse olan olmuş değil mi? Geçmişi değiştirecek halimiz yok ya! Arkadaşın adına üzüldüm ama bence yaraları deşmenin yararı yok," dedi Alp. Konuyu olabildiğince değiştirmeye çalışıyor gibi konuşmuştu.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top