15.bölüm Asistan

Kaç aydır arkadaşının yanına gitmiyordu ve özlemişti, arabasına bindi ve arkadaşının evine doğru sürdü. Arabadan inip kapının önüne doğru yürüdü.

Kapıyı çaldığında kız kardeşi gibi gördüğü arkadaşı açmıştı kapıyı.
Ve birden. Ağlayarak boynuna atlıyan arkadaşına sarıldı.

Ona hesap sormaya başlıyan bu minik kadını çok seviyordu.
İçeri geçip ortam yumuşasın diye ayıcığım demiş ve arkadaşına biraz takılmıştı.

"Hangi kıza tuzağına düşürmeye çalışıyordun." diye sorunca gülümseyerek kendini savunmaya geçmişti. Evet kendisi azılı bir çapkındı ama bunu seviyordu çapkın olmayı kadınların ruhuna dokunup flört etmeyi.

Ama Esin'in arkadaşı Belizle olmayı istiyordu çünkü çok güzel ve çok iyi bir arkadaştı onunla tanışmak istiyor ve konuşmak istiyordu.

Tatsız bir tanışma olmuştu onlarınki ama o kadını istiyordu. Ve bunu Esin ayarlayabilirdi . Bu konuyla ilgili omunla sonra konuşacaktı.

"Biliyordum, kıyamayacağını yarın o iş bende. Kaç gündür yurt dışındaydım. Biliyorsun şirketin yüzde otuzluk hissesi bende ve bende patronum. İşlerim çıkıyor o yüzden gelemedim. Yoksa ben seni görmeye gelmezmiyim. Peki yarın devreye girecekmisin. " Bu konuyu ikisi planlamıştı zaten. Abisi dediği herifi sevmiyordu. Abisinin bulaştığı şeyleri yalanları sonra Sibel.

Sibel'e kardeş gibiydi abisinin sevgilisiydi ama abisinin yüzünden ölmüştü o kadın. Sibel ölmüştü ama Esin diye çok güzel bir kardeşi olmuştu.
Tek sebep Sibel değildi. Abisi yüzünden anne ve babası ölmüştü abisini sevmiyordu hiçbir zaman seçmeyecektide.

Hayat zorlu bir yolculuktu hayatın zorluklarını görmüştü. 'hayat zorluğu deyince herkesin aklına maddi sıkıntı para pul geliyordu.  Ama paradan önemli daha büyük bir hayat sınavı hayatın gerçeği vardı. Bir insanın ailesi ölmüşse, bir hastalığı bir sıkıntısı varsa sevdiğin birinin. Yada kendi hastalığın varsa ve bunun çözümü yoksa işte o zaman hayat sınavı başlar. Hayat ile mücadelen başlardı.  Para bir işe giresin çalışırsın çabalarsın. 
Gücün kuvvetin yerinde oldukça parayı her türlü kazanabilirsin, ama ölen birini geri getiremezsin. Şu mantığı anlamıyordu 'Paran varsa sıkıntın yoktur. ' Bu mantık çok yanlıştı kendisine göre hatta aksine parası olanın sıkıntısı daha çoktu. Parası varda ne olmuştu bir ailesi ve mutluluğu yoktu.

Zengindi ama herkes ona üsten bakardı bu durum en çok canını sıkan şeylerdendi . Bu onun zararındaydı tam tersi.

Arkadaşı sorusuna evet deyince arkadaşını motive ve destek olmak için ellinden gelenini yapmıştı, ve arkadaşı kalkıp sıpsıkı sarılmıştı. 

Biliyordu bu işi sadece güzeller güzeli akıllı arkadaşı yapardı. Sarıldıktan sonra vedalaşıp evine gitti. Yarın arkadaşı Esin için zorlu bir gün olacaktı.
.....

Bu adamın Selim'in odasında ne işi vardı. Birden duruşunu düzeltip ağladığı için gözlerindeki yaşları silip "Pardon efendim" cümlesini tamamlasını izin vermeden. Sözünü keserek.

"Niye ağlamaktan kızarmış gözlerin! Heralde odaları şaşırdın senin odan benim odamın yanında. İlk günün neyin neresi olduğunu iyi öğren burası Selim'in yani benim kardeşimin odası. Benim odamda koridorun sonundaki oda. Karıştırma odaları ve git ellini yüzünü yıka ilk günden şu haline bak." bu adam resmen onu aşağılıyordu neyin neresi olduğunu ondan bile daha iyi biliyordu belki.  Tam ağzını açacakken kapı açılma sesi gelmişti Selim ikisine şaşkınca bakarak. "Ne oldu bir sorunun var. " dedi Şüpheyle bakarak.  Esin durumu kurtarmak için.

" Sadece sabah ayağım burkuldu. Trafikte bir adamla takıştım.
Üst üste gelince iki olayda sinirlerim bozulduğu için ağlıyordum. Kendi odama gelirken yanlışlıkla odaları karıştırdım ikinizde kusuruna bakmayın ben lavaboya geçip makyajımı tazeleyeyim sonrada günlük rapor için odanıza gelirim Oğuz bey tekrardan kusura bakmayın." deyip hızlıca kapıdan zorla kendini dışarı attı. Ağlayarak lavaboya doğru yürüyordu.
"Neden Allahım neden? " diye sessizce içinden isyan etti. Şimdi arkadaşına sarılıp bu duruma kendine toparlamış olabilirdi. Ama onun yerine daha çok
sinirleri gerilmişti. Ağlamasına son vermek için yüzünü su vurdu bir kaç kere.

Yüzünü havlu peçeteyle kurutup aynaya bakarak. "Sen güçlüsün bugün senin tarihi günün toparlan kızım." Kendi, kendini motive etmeye çalışıyor hemde akan makyajını yeniden yapmaya başlamıştı, makyajını yapıp bitirdikten sonra son kez aynaya baktı hiçte fena görünmüyordu.

" Haydi başlayalım " deyip lavabodan çıktı odasına gidip günlük raporu elline alıp Oğuz'un kapısının önünde durup son kez kıyafetini düzelterek kapıyı tıklattı "Gir" komutunu duyunca kapıyı açıp içeriye ürkekçe bakarak girdi.

Bu adamın yanındayken ve onu görünce çok geriliyordu " içeriye doğru yürüyüp karşısında durdu "Günaydın efendim " sesi fısıltı gibi çıkmıştı "Günaydın hemen günlük raporu anlatıp işimize bakalım." sesi sert ve otoriter çıkmıştı sesizce.

" Gıcık herif çok biliyorsun. "diye söylendi. " Bir şeymi dedin duyamadım" deyince Esin birden gerildi ve istemsizce elbisesinin gayet açık bırakan boynunu kaşıyarak. " Yok efendim bir şey demedim günlük raporu anlatayım". İstemiyerek adamını bakışlarını zarif inçe pürüzüz boynuna çekmişti istemiyerek yapmıştı ama adamın dikkatini çekmişti hafif bir şekilde zafer gülümsesini yüzüne takınarak.

"Bugün çok yoğunsunuz 4 toplantınız var 2 tanesi şirkette iki tanesi dışarıda buradaki toplantılarınız biri saat 9.20' de diğeri saat 16:40'da dışarıda olan toplantınızın bitişi saat 11:30' da diğeri ise 14:30 'da.  Birde son olarak toplantılarda benimde sizin yanınızda olmam gerekiyormu? " dedi

"Seni boşunamı asistan olarak aldım? Tabikide yanımda olup önemli yerleri not alacaksın  sana yoluyacağım dosyalarım sırayla diz ve bugünki toplantılar için bir bilgi düzeneği oluştur toplantı sırasında senden isteyeceğim şimdi çıkabilirsin. " kafasını olumlu anlamda salayarak dışarı çıkıp kendi odasına girdi. Hemen arkasından dosyaları yollamıştı.

iyide olmuştu bu şirketle ilgili herşeyi öğrenmek istiyordu. İleride onun için önemli bir koz olacaktı dosyaları sıralayıp içindeki önemli bilgileri not aldı. Saatine baktığında saat 9:10 geçiyordu . Ellindeki kağıdı alıp patronun odasınının önünde durup kapıyı tıklatıp içeriye girdi. "  Toplantı saati efendim." dedi yerinden kalkıp kapıdan o önde Esin'de arkasında yürüyerek toplantı salonuna ilerlediler şirketin finansı ile ilgili toplantıydı içeriye girip " evet oturun hemen başlayalım toplantıya " dedi.

" Efendim finans durumuz gayet iyi ama bildiğiniz üzere yurt dışından bir adam gelecek ve o adamın alanı bildiğiniz üzere finans üzerine.  En iyi şirketiz ve bizi geçebilirler o yüzden bu durumda o adamı bizim şirketin ortağı yaparak kendimizi daha güçlendirelim çünkü bu adam giderse bize kar sağlayan bütün firmalar geri çekilir ve ona yönelir bu nedenle o adam bizim şirket için çok önemli.

" Esin sesizce içinden 'demek önemli peki bu adam kim' diye düşündü. "Evet sana bu konuda sana katılıyorum bu adam bizim için çok önemli o yüzden ne yapıp ne edip o adamı bizim şirkete çekmeliyiz şimdi bütün herseyi düzenleyin.  Çünkü haftaya geliyor herşey düzenli olsun yaptığımız karları, piyasayı, para durumunu,  şirketin herşeyinin raporunu üç gün sonra masamda istiyorum. " dedi ürkütücü bir sesle.

"Peki efendim nasıl isterseniz ." Esin düşünceler içine dalmışken birden öksürük sesi gelince kafasını kaldırdı. Başında durmuş onu inceleyen iki
Çift gözle karşılaştı. "Hadi kalkın Melek hanım işimiz bitti sizimi bekleyeceğim." 

Bu adamın bu tavırlarından nefret ediyordu. Yerinden sinirle kalktı ve ayağı sandalyeye takıldı Oğuz'la birlikte yere düşmüştü Oğuz altta Kalmış üstünede kendisi düşmüştü.

Nihahaha bölüm sonu böyle yerlerde bitirmeyi seviyorum ya
Biliyorum bölümler geç geliyor ama Benim ellimden bu kadar geliyor  lütfen kusura bakmayın Allah'a emanet olun.
Diğer bölümde inşallah görüşmek üzere.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top