14.Bölüm: Kırmızı

Masum ve ufaklık demişti kendisine ne ufaktı ne masum sinirle. Serhat'ın yanına gitti. "Ne oldu neden bu kadar agresifsin dans ederken bir şeymi oldu?" diye soran Serhat'a. "Evet bir sorun var beni ayak üstü tehdit etti benden uzak dur diye. Tanımadı ama bir şeyler anladı. Şimdi adamın yanına gidiyorsun konuşuyorsun ve sonrada beni yanına çağırıyorsun. Daha çok hırslandım."

Serhatta kafasını olumlu anlamda sallayarak adamın yanına doğru ilerlemişti. Nasıl bir şeyler farkederdi hayla anlıyamıyordu. Hiç bir şey anlamaması lazımdı. Planlarının boşuna gitmesini istemiyordu. Sinirle tırnaklarını yiyor ve Serhat ile adamı izliyordu.

Böyle beklemekle olmayacağını anlayınca, yanlarına doğru ilerledi. "Abi" deyip Serhat'ın yanına sırnaştı. Serhatta anlamış gibi kafa sallayarak.

"Bu benim kardeşim, Melek Dinçer kendisi akıllı zeki ve olgundur. Sizinle konuştuğum gibi. Ama şirkette yanımda çalışmasını istemiyorum. Aslında ben istiyorum ama kardeşim istemiyor, kardeşim şirkettinde staj yapabilirmi asistan olarak."

Adam böyle bir teklif beklemediği için şokla ikisinin yüzüne baktı neden böyle bir teklif sunulmuştu kendisine anlıyamamıştı sert sesiyle.

"Bir sürü şirket var neden benim şirketim?" diye sordu Esin birden gerildi bu adamın bir şeyler çakmasından korkuyordu. Bütün planların boşuna gitmesini istemiyordu. " Nedenmi sizin şirketiniz çünkü başarılı bir şirket ve kardeşimin iyi bir şirkette çalışmasını istediğim için, sadece bu sandığınız gibi bir sebep yok." Serhatta gülümseyerek bunları söylemişti. Esin Serhata minnetle baktı çünkü o adamdan intikamını almak istiyordu .

"Benim için sıkıntı yok ama hanım efendi için bir sıkıntı olabilir. Disiplinli çalışırım sabah erken kalkıp gece geç saatlere kadar mesaiye kalabilir, zaten benim de asistana ihtiyacım vardı. Malesefki sıkı çalıştığım için hep kaçıyorlar, inşallah hanım efendide kaçmaz sabah saat yedide kalkmak zor gelebilir. Kadının gözlerinin içine bakarak söylemişti. Sabah geç kalkmak Esin için zor değildi çünkü kaç yıldır doğru düzgün uyuyamıyordu gözlerini kapatsa abisinin kanlar içinde halini görüp intikamımı al değişini hatırlıyordu. Ve bu kabuslar bitmiyordu intikamını almıyana kadarda bitmeyecekti. İntikamın alıp abisinin bir nevi mezarında rahat uyumasını istiyordu.

"Benim için erken uyanmak sorun değil ve mesaiye kalmakta." Dedi yapmacık bir şekilde gülümseyerek. "O zaman bir hafta deniyelim sen benimle, ben seninle iyi anşacakmıyım deneyelim. Pes etmek isterseniz sıkıntı yok edersiniz." dedi alayla

" Merak etmeyin kolay, kolay pes etmem. " dedi ellini uzatıp
"O zaman yarın Pazartesi sabah 8:00 da mesai başlıyor, sabah görüşürüz." Ellini tutup sıkarak " Yarım Görüşürüz." Deyip oradan uzaklaştı. Kabul etmişti ve yarın işe başlıyordu.

"Kabul ettimi banamı öyle geldi Serhat." dedi şaşkınlıkla. "Kabuk etti ama senin burnundan getirecek bence."

Evet kendisine hissetmişti yarın onun için zor bir gün olacaktı "Buna yıllardır hazırım, iki üç önemsiz boş işmi beni yıldıracak? Beni hiç birşey yıldıramaz bu saatten sonra. Bu kadar çok yaklaşmışkem ellime bir fırsat geçmişken yapacağım ne olursa olsun yapacağım."Serhat'ın birden kaşları çatılmıştı.

"Tabikide intikamını alacaksın biz boşunamı yıllardır bunun için planlar kuruyoruz. Sen bunu başaracaksın ben sana inanıyorum." Şimdi partiye geçelim sonra da eve geçeriz yarın senin için uzun bir gün olacak yada hiç partiye gelme direk geç eve. "

Kendisinin de niyeti yoktu zaten partiye gitmeye. "Aynen ben eve geçiyorum." deyip Serhat yanağımdan öptü ve oradan uzaklaştı. Taksiye binip direk evine gidip pijamalarını giyip yatağının üstüne kurulmuştu bile.

Yarın onun için zorlu bir gün olacaktı buna hazırmıydı bilmiyordu ama hazır olmak zorundaydı intikamını almak içim bunu yapacaktı. Düşüncelerini bırakıp kendini uykunun kollarına bıraktı. Yarın onu up uzun yorucu bir gün bekliyordu.
Ama önce gitmesi gerektiği bşr yer vardı.

....
Sabah saat 6:30 de huzurla uyanmıştı. İlk kez bu kadar huzurla uyuduğu bir gece olmuştu onun için. Her gece kabuslar içinde uyanıp abisinin kanlar içinde intikamımı al diyerek bağırıyor ve sonrada uykudan uyanıyordu. Bu gece rahat uyumasının nedeni işi içi huzurluydu sonunda. Bunu başarabilecekti abisinin intikamını alacaktı ve kabusları bitecekti. abisinin mezarında rahat uyuması için yapacaktı bunu.

Gardıropın önüne gidip. Kırmızı mini bir etek seçip, üstünede beyaz şık bir bluz seçmişti

Banyoya girip işlerini halleti hızla kıyafetlerini giydi saat 8:00 de mesai başlıyordu. İşe ilk günden geç kalmak istemiyordu. İlk önce başka bir işi vardı onu yapıp hele şirkete geçecekti.
Arabasına binip gideceği yere sürdü arabadan inip yürüdü.

Biraz ilerleyip sonra mezarın önünde durup mezara eğildi. Ellinde kırmızı bir gül vardı intikamının rengi olan kırmızı bir gül.

Mezarın üstüne bırakıp abisiyle konuşmaya başladı. " Bir gün ellinde bir sürü her renkten gül getirmiştin. Sadece kırmızı yoktu, demiştim ki neden kırmızı gül sadece içinde yok, her renkten var. Sende bana demiştinki.

Kırmızı tehlikeli ve intikam ve hırsın rengidir, diğer renklerin yanında en tehlikeli olan renk kırmızıdır siyah rengine tehlikeli derler ama en tehlikeli renk kırmızıdır. "Aşk ve Tutku'nun rengi diyorlar ama kırmızı intikam hırsın ve acının rengidir. En tehlikeli renktir sana her renk yakışır ama sadece kırmızı yakışmaz kırmızıyı ne kadar çok sevdiğini biliyorum ama senin tehlikede acının içinde olmanı hiç bir zaman istemiyorum. O yüzden kırmızı renk yok her renk sana yakışır ama kırmızıdan bir şey olmadığı sürece uzak dur." demiştin bende çok saçma olduğunu düşünmüştüm.

Ama bugün anlıyorum ki kırmızının en can alıcı rengin olduğunu. Sadece uzak duramam çünkü intikamımı bu en can allıcı renk ile alacağım. Bu kırmızı gül şahit olsun ki bu rengi öyle bir kullanacağım ki kanlar içinde halin unutmadım unuturmayacağımda. " Ağlamasını durduramıyordu ama durdurmak zorundaydı. Hırsla göz yaşlarını silip ayağa kalktı.

" Bugüne kadar mezarına gelmedim intikamımı almadan gelmek istemedim intikamımı daha almadım ama onun için büyük bir adım attım ve intikamımızı alacağım sonrada gönül
Rahatlığı ile mezarına gelip. 'Abi ben geldim intikamını aldım. Artık mezarında rahat uyu senin kanın yerde kalmadı senin kardeşin senin kanını yerde bırakmadı diyeceğim. Ve işte o zaman kabuslar bitecek sende rahat edeceksin. ' Gözlerinde yine yaşlar birikmişti gözlerindeki yaşları tam silip

"Sana Esin Arıkan sözü o intikam alınacak." dedi ve hırsla arabasına doğru yürüyüp bindi. Elline telefonunu alıp Selim'i aradı " Bugün şirkette olacakmısın çok kötü oldum rahatlamak için abimin mezarına geldim ama daha kötü oldum. " şu an çok kötü bir haldeydi abisimin bir mezarın içinde olmasını kendisine yediremiyordu. " Evet şu an şirkete geçiyorum. " demişti Allah'tan kabul arkadaşı.

Saatine baktı saat 7:45 geçiyordu hemen arabasını çalıştırıp şirkete sürdü. 10 dakikada şirkette olmuştu şirkete şöyle üsten bir baktı şirket lüks ve güzeldi kendi şirketi gibi buda çok büyüktü. Şirkete girince hemen asansöre binip Selim'in odasına doğru gitti. Şirketti Selim ona anlattığı için kim kimin nerede çalıştığını ve kimin odası neresi herşeyi biliyordu. Selim'in odasının önünde durup odasının kapısını açtı

. Karşısında Selim'i görmekle beklerken. Asıl patronu Oğuz Aksoy'u görmüştü. Buranın Selim'in odası olduğuna emindi Selim neredeydi bu adam neden buradaydı. Ve kendisini böyle gözleri şiş ve ağlamaktan kızarmış bir halde görmüştü.
....
Önemli

Ve bölüm sonu yorumlarım çok az oy umrumda değil ana okuyorsunuz ve kitabımla ilgili
Fikirlerinizi bilmiyorum ve merak ediyorum okuyorsunuz ama yorum yamıyorsunuz lütfen bu bölüm fikirlerinizi belirtirmisiniz ilk kez bölümüne sınır koyacağım ama oy sınırı değil sadece yorum sınrı koyacağım.
Seviliyorsunuz🌹❤️

Yorum sınırı🌹 250 yorum

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top