11. Bölüm: Serhat Dinçer

Ambulansı aradım abi lütfen sabret." Dedi
"Sabredemiyorum artık  ümit etmeyi birak" bu lafından sonra. Bunları söylerken. Nefesi kesildi ve Esin'in içine:
İntikam  hırsı sinsi bir yılan gibi kanına  girdi . Ölümle, yaşam arasında ince bir çizgideydi. Yaşadığı o zorlu gelgitler içinde verdiği savaşın ismi değişmişti .

Sevdiğinin öldürülüşü .ve o  intikam tohumlarının yüreğime ekilişi . Yüreğinde durmadan yanan bir ateş.

-"Ölme lütfen beni bırakma bu böyle sona eremez biz böylesi bir bitişi haketmedik" dedim ağlayarak.
Son nefesini verirken, çırpınmaya başlayan ellini sıkıca tutu. Nefes nefese zor zar .

-"intikamımızı almalısın.
Bunu bana yapanların yanına bırakma, Oğuz Aksoy'dan intikamımızı al. Seni seviyorum canım kendini fazla üzme ben senin hep kalbindeyim".

"Sen de, benim hep kalbimdesin!" dedikten sonra kolunu cansız bir şekilde yere bıraktı .

Elleri soğudukça kalbindeki,   nefret ve intikam hırsı daha çoğalıyordu .
Gözyaşlarını sildi, ve sevdiğinin yanı başında intikam yeminini etti .
Buna ona yapanlardan alacağı intikam için ince bir plan hazırlamaya başladı .
Her şey o gece sevdiğinin kollarında ölmesiyle başladı.
Artık herşey çok değişik olacaktı ,
.....
8 yıl sonra

Susmayan telefonunun bir yenisi daha çalıyordu.
"Alo efendim Serhat bir sorunmu var "
-
"Nasıl olur bu günkü ihaleyi alacaksın  para teklifi iki kat olsada  bizi batırsada ne olursa olsun alacaksın bu benim hayatımın en önemli şeyi bile olabilir,  o adamın yüzündeki o ifadeyi yani yenilmişlik,  ifadesini göreceğim.  Anladınmı? zaten sana teklif edilecek, sayıyı söylemiştim ihalede verecekleri rakamı ne oldu yanlışmı sence o fiyat? "çok olduğunu ifade etmesi, beni çıldırtmıştı, çok olsa bile o ihale benimdi, hatta şimdiden bütün  ihaleler benimdi yanlış fiyat olamazdı, çünkü bana söyleyen kişi sağlam bir kişiydi ve doğruydu bunu çok iyi biliyordum. O  bana yalan söylemezdi,   hep yanımda duranlardan ve bana destek çıkanlardan biriydi

"Saçmalana o fiyat çok değil, çok olsa bile o ihale bizim anladınmı önemli bir şey yoksa  şimdi kapat. " Serhat'ı şirket sahibi gibi sansalarda asıl şirketi yöneten bendim, ve şirketimiz çok iyi yerlere imza atmıştı ve daha dahada atacaktı. Herkes Serhat ne kadar iyi başarılı bir patron olduğunu sansalarda Serhat'ın arkasında ben vardım herşeyi yöneten bendim. Bunu ben Serhat ve bir iki kişi biliyordu ve bugün Aksoy şirketiyle yani Oğuz Aksoy'la çok önemli bir ihale vardı daha yeni bu adamla karşı karşıya gelebilmiştim, ve hepte gelip bütün elindeki herşeyi alacaktım.

Abimin öldüğü gün ipleri elime almış ve bütün planları Zihni'mde ince, ince ayrıntı, ayrıntı işlemiştim, şirketi satmış  gibi ve herşeyimi satmış gibi göstererek ortadan kaybolmuş gibi kendimi göstermiştim. İsmimi soy ismimi bile değiştirmiştim, önceki adım Esin  Arıkanken şimdiki ismim ise Melek  Dinçer'di, herkes beni Serhat Dinçer'in kız  kardeşi Melek Dinçer sanıyordu ve bunuda yapan bendim Serhatla ünüversite de tanışmıştım, benim hocamdı çok zeki bir adamdı ve çok iyi bir sohbet arkadaşıydı, onu görür, görmez şirketim başına geçirmek istemiştim, bu adam tamda benim istediğim  tarzda bir adamdı güvenilir ve sağlam ona ilk teklifim çok tuhaftı ve kabul etmemişti.

6 yıl önce

Bankta oturmuş ayak, ayak üstüne atmış sigarasını içen hocasımın  yanına oturdum çok yakışıklıydı ve bütün herkesin dikkatini çeken bir adamdı. Ama benim yakışıklı olması umrumda bile değildi bana zekası lazımdı.

Bura üniversiteydi, kimse böyle bir şeyden rahatsız olmazdı o da bizim yanımıza gelir bizimle sohpet ederdi ve bizde onun yanına oturabilirdik, o yüzden kimse yanlış anlamazdı ama  ben  hiç bir zaman böyle bir samimiyete bulunmanıştım. "Ne oldu Esin Arıkan ilk kez seni yanıma geldiğini görünüyorum, normalde ben gelirim seninle sohpet etmek için şaşırttın beni, bir süre ne diyeceğimi bilemedim?

Ne söyleyeceğimi aklımda toparlamaya çalışırken. "Şu bana hayran olan ayran budalalarından değilsindir inşallah,"böyle bir şeyle karşılaşacağımı tahmin etmemiştim, demekki adamı çok fazla sıkıp adamın yanına giderek saçma tekliflerde bulunanlar vardı. "Hayır tabikide, ama sizden bir şey rica edeceğim eğer sizde tabikide kabul ederseniz? " diye bir cesaretle sormuştum cevabı hayır olacaktı kesin ama ben ne yapıp ne edip onu ikna edecektim . "Ne rica edecekmişsin not falanmı"  değildi o da değildi nasıl söyleyecektim ya ?
"Hocam o da değil, sizden istiyeceğim şey biraz tuhaf ama bunu yapmak zorundayım. " merak içinde yüzüme bakıyordu. " Ne acaba merak ettim hadi söyle. "Hocam şirketimin başına geçermisiniz,  ve beni kardeşiniz olarak soy isminizi verirmisiniz?" Oh  be söylemiştim ve kurtulmuştum ama anlamayan gözlerle bakan hocam "Ne şirketi ne geçmesi senin şirketinmi var ve  neden ben."

Ah bu sorular normaldi beklediğim sorulardı, ve şimdi bunları cevaplamak zorundaydım.
"Hocam benim ailem yıllar önce trafik kazasında öldü ve ailem zengindi,  abime ve bana herşey kaldı ve abimde 4 yıl  önce öldü, nasıl öldü diye sormayın belki  size sonra anlatırım, ama şimdi değil işte abimde ölünce bütün herşey bana kaldı şirket, evler, arabalar herşey bana kaldı.  Bugüne kadar şirketi de şirketin müdürü yönetiyordu ama şirket batmak üzere, ve o adamada güvenmiyorum ve şirketinin adam akıllı bir sahibe ihtiyacı var,  ve ben yapamam bunu çünkü başka sorunlarda var şirketimin başına geçerek benide kardeşiniz olarak soyadınıza alırmısınız sadece sosyete ve iş adamları bilmesi yeterli yoksa normalde normal Kişiler gibi davranabiliriz be istediğiniz herşeyi veririrmişim istediğiniz kadar para yada ev araba ne isterseniz ." Bana anlamsız gözlerle bakıyordu, biliyordum aklında bir sürü sorular vardı ama şimdi cevaplıyamazdım  "bunların bir bedeli olmalı neden ben ve neden sen geçemezsin? Şirketin  başına ve neden kardeşim olarak görünmek istiyorsun," bunları cevaplıyamazdım. " Hocam eğer kabul ederseniz herşeyi size açıklayacam  ama kabul etmeden açıklıyamam, ne diyorsunuz kabul ediyormusunuz? "

"Hayır tabikide ben işimi seviyorum, ve neden böyle bir şey yapıp kendimi bilinmedik bir yola sokayım ki bu iş olmaz, kabul etmiyorum, " etmemişti kabul ama edecekti, etmek zorundaydı hocam burda konuşamam anlatamam ama çıkışta bir yerde buluşup size gerçekleri anlatsam olurmu? Bunu yapmak zorundayım hocam bakın sizi zengin biri yapacam ve banada yardım etmiş olursunuz, gerçekten çok ama  çok önemli bir konu,  benim için lütfen hocam bir şans verip sadece dinleyin, eğer dinledikten sonra aklınıza  yatmazsa hayır deyin. "Bir umut hocama bakıyordum kabul etmezse eğer başka birine  bulacaktım. Ama o da çok zordu tek duam kabul etmesiydi intikamım için bu teklifimi kabul etmek zorundaydı. " Tamam yarın  Cumartesi zaten altın cafe'de saat öğlen 2 de bulaşalım, anlat bakalım neden böyle bir teklifle geldin, öğrenelim ve sebebine bakalım Ne kadar haklısın görelim."

Evet buluşmayı kabul etmişti herşeyi  yarın ona anlatmak zorundaydım, ve ona teklifimi kabul ettirecektim intikam hırsıyla yanıp tutuşan bir yüreğim vardı.  İntikamımı almadanda soğumayacaktı, o herif görecekti abim onun yüzünden ölmüştü ve ona ödetecektim ne olursa olsun  ona gününü ödetecektim.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top