YALANCI
Multimedia Güneş
Bölüm şarkısı:Cem Adrian Herkes Gider Mi
Anıl'dan
Söyleyeceklerini kafasında toparlayıp konuşmaya çalışıyordu. Bense onun yüzünü, her an onu kaybedicekmiş gibi inceliyordum.
Çünkü tereddütlüydüm, öğrendiğinde ne tepki vereceğini ne kadar merak ediyorsam, fazlasıyla da korkuyordum.
Onu kaybetmekten..
Söylediği şeyden anladığım kadarıyla gözlerim büyüdü ve sanki bir rüyanın en güzel bölümündeymiş gibi yüzünü incelemeyi bıraktım ve
"Nasıl yani?" diyebildim.
Oysa önündeki sıraya bakışlarını sabitlemişti düşünürcesine.
"Şans?" dedi tek kaşını kaldırmış mahçup bir şekilde.
"Bizim bir şansımız hep var Güneş" dedim şaşkınlığımla zar zor konuşmaya çalışarak.
Belki bunu benden hoşlandığı için söylememişti ama bana ihtiyacı vardı. Beni sevmesine fırsat tanımazsam düşündüklerim hiçbir zaman gerçekleşmezdi.
Onun yanında olucaktım, hep.
Aklıma gelen şeyle gülümsedim ve yüzümü eğdim. Tuhaf bulmuş olucak ki,
"Ne oldu ki?" diye sordu ve koluma hafif bir şekilde vurdu.
Genelde bunu dalgasına yapardı ama bu sefer ciddi duruyordu veya düşünceli. Bir süre düşündükten sonra
"Biz yani, şimdi" dediğimde lafı ağzıma tıktı ve
"Bilmem öyle miyiz?" dedi ifadesiz bir şekilde.
Yüzünden ne hissettiği, düşündüğü belli olmuyordu.
"Bence öyleyiz güzelim" dedim göz kırparak.
Saçlarını eliyle kusursuz bir şekilde karıştırdı ve
"Galiba öyleyiz" dedi hafif sırıtarak.
Her gülüşünde, onu sevmemin sebebini gösteriyordu bana. Kafamda ki sorunlar yok oluyor, acılarım bir anlığına da olsa diniyordu. Bir sebep aradığım söylenemezdi ama,
Neden seviyorum, dediğimde sonu olmayan sebepler buluyordum.
"Çıkışta bir işin var mı?"dediğimde telefonuyla uğraşıyordu.
Başını kaldırmadı ve
"Hayır niye sordun ki?" dedi içimi rahatlatan sesiyle.
"Dışarı çıkalım?" dedim sorarcasına.
"Bilmem" dediğinde, beni dinlemediğini anladım.
Açıkçası telefonuyla bu kadar önemli olan işinin ne olduğunu da merak etmiştim.
Boş bulunduğu bir anda telefonu elinden çektim ve elimi yukarı kaldırdım.
"Yaa" diye mızmızlanınca sırıttım ve
"Benimle ilgilen veya sadece dinle" dedim tek kaşımı kaldırarak.
"Verir misin?"dediğinde,
"Niye ki?" dedim gözlerinin maviliğine daha da dikkatli bakarak.
O da elini uzattı ve telefonunu almaya çalıştı.
Elimi biraz fazla geri çekmiş olacağım ki, onunda aniden elini tekrardan uzatmasıyla kafama çarptı ve kaşları çatılmış bir şekilde yüzüme bakmaya başladı.
Kendini toparlayıp geri çekildiğinde laf atmaktan da geri kalmamıştı.
"Kafam kırıldı" dedi yalandan yakınarak.
"Benim ki sağlam" deyip sırıttığımda gözlerini kısmış yüzüme bakıyordu.
Aslında onu kızdırmak hoşuma gidiyordu.
Elindeki telefonu zafer kazanmışçasına salladı ve
"Aldımm" dedi gülümseyerek.
"Bir dahaki sefere bu kadar kolay kurtulamazsın güzelim" dediğimde gözlerini devirdi.
"Yapma şöyle" dedim yalandan kızarcasına.
Bir şey söylememişti.
İçeriye hocanın girmesiyle ders başladı ve ikimizde tahtaya boş boş bakmaya başladık.
Kafamda ki sorularla boğuşuyordum yaptığım şey yanlıştı ama onun iyiliği içindi, onu düşündüğüm için yapmıştım..
Güneş'ten
Sıranın üzerine kafamı koymuş uyuyordum en son.Uykumu bölen şey hocanın beni yakalaması değil, Anıl'ın saçlarımla oynamasıydı,rahatsız etmiyordu ama uyanmıştım.
Gözlerimi açmadan,
"Şey..ee. gözünde bir şey vardı da"dedim dejavu yaşamasını istercesine.
Gülmemek için yanağımın içini ısırıyordum tabii hiç yardımcı olmuyordu.
Korkmuş olucak ki irkildi ve elini geri çekti.Bir şey dememesine şaşırdım ve
"Küstün mü yoksa?"dedim kaşlarımı kaldırarak.
Hafif sırıttı..ardından da,
"Sadece düşünüyordum. O anı"dedikten sonra kaşlarını çattı.
"Dalga mı geçiyorsun benimle"dedi kafasını olumsuz anlamda iki yana sallayarak.
"Ne dalgası ya..sadece.. komikti"dediğimde parmağını yüzüme doğru salladı.
"Dikkat et küçük hanım"dedi uyarırcasına, her zamanki sırıtışı da tüm güzelliğiyle yüzündeydi..
Ağzımı açacağım sırada hocanın,
"Güneş?"demesiyle bir kez daha isyan edesim geldi.(yazar isyanlarda! :D)
"Dinliyormusun kızım?"dediğinde dersle ilgili soru sormadığı için şanslıydım.
"Evet hocam"dedim ve defterimi açtım, evet dersin son beş dakikasında defterimi yeni açıyordum.
Bundan sonra ne olacağını bilmiyordum.Söylediğim şey için pişman değildim o sevilmeyi fazlasıyla hak ediyordu.Onu kesinlikle Güney'i unutmak için kullanmayacaktım.
Sevdiğin birini unutmak için başkasını kullanmak zayıflıktı.
Ben Güney'i severken,aslında imkansız gibi'yi istemiş, sevmiştim..
Anıl ne yapmış olabilir kii acaba??
Yorumları alalım lütfen ^ ^
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top