"Sarılmalı Başka Kollara"
Multimedia"ANIL"
Bakabilecek olanlar yeni yazdığım kitaba da bakabilir mi acaba? Şimdiden teşekkürler :)
"Hiç kimsem yokken yanımda sen vardın"diyebileceği biri olmalı insanın..
"O yüzden demedim zaten.Aklında bir sorun olup olmadığını öğrencez"dedim gülerek.
Eline yastığı aldığında nasıl olsa tutturamaz diye gülmeye devam ettim.Tabiki beni susturan şey yüzümün tam ortasına isabet ettirilen yastıktı..
Derin'in,"Yes bee"dediğini duymuştum.
Başucumda birisinin bir şeyler mırıldandığını duymuştum.Ama tam olarak ne dediğini anlayamadım.
Aniden saçımın çekilmesiyle yerimden fırladım.Derin yüzüme,"senin aslında 12 tane daha kardeşin var"demişim gibi tuhaf tuhaf bakıyordu.
"Napıyorsun sen?"dedim tek kaşımı kaldırarak.
"Saçınla oynuyordum"dedi, masumca sırıtarak.
Sorarcasına,"Saçımla mı oynuyordun ?"dedim.
"Yok canısı.Kafanda bit var mı diye şey ediyordum"dedi dil çıkararak.
Göz devirdim ve
"Mallığına doyum olmuyor"dedim.
Bir yandan da yatağı topluyordum.Sırf gıcıklığına yatağın üstüne çıkıp zıplamaya başladı.
Ardından da o tarif edilemez tuhaf sesiyle şarkı söylemeye başladı.
"Kimseyi görmedim beeeğn
Senden daha tuhaaaf!
Kimseyi tanımadım beeğn
Senden daha maaal!"
Tekrardan başa döndüğünde zekasına ve hayal gücüne hayran kaldım.
"Anormalliğin dibine vurmuşsun"dedim, kolundan çekiştirip yere yapışmasını sağlayarak.
Hep ben mi yere serilecektim! Arkadaşlar bu tür şeyler için vardır.
Yerde çırpınışını izlerken,"Delii"diye mırıldandım.
Nasıl olduysa duydu ve
"Hıı"gibi bir ses çıkardı.
Tabi bunu söyledikten sonra "duydu" kelimesini kullanmak pek te mantıklı değil.
Hani böyle heyecanlı heyecanlı bir şey anlatmaya başlarsın da karşında ki duymaz ve "Neyy?"diye bağırır ya, o an da tüm anlatma hevesiniz kaçar.Heh işte tam öyle bir şey.
(Evet asıl anormalliğin dibine yazar vurmuş.)
İç geçirdim ardından da,
"Boşver canısı boşver"dedim hayattan soğumuş bir şekilde.
"Ney?"demesiyle, karşıda ki teyzeyi görmüş gibi gözlerimi açtım.
Bir nevi"yiyorsa yeniden söyle"deme şekliydi.
"Tamam ya.Sen yeter ki öyle bakma"dedi yerden kalkıp koluma yumruk atarak.
"Kaybol Derin"dedim ciddi bir ifadeyle.
Çünkü ne zaman gülsem ciddiye almazdı.
"Çabuk hazırlan.İki saat seni bekleyemem kanka"demesiyle ona doğru döndüm.
"Diyor, dışarı çıkmak için üç saat hazırlanan şahıs"dedim göz devirerek.
Ardından boş konuşmalarını dinlememek için kapıyı yüzüne kapattım.
Üstüme kıyafetlerimi geçirdim.Saçımın örgüsünü açıp kendi haline bıraktım.
Ardından Derin'in,
"Kanka sana bir şey söylemem gerek"demesiyle anında lafı yapıştırdım.
"Ne olur insan olmaya karar verdim de.Geç oldu ama-"derken, lafımı kesip parmağıyla sehpanın üzerindeki vazoyu gösterdi.
Anlaşılan bizim evdeki vazoların bizden çekeceği vardı.
"Şu vazoyu kıpırdatma bence"dedi kaşlarını kaldırmış, tedirgin bir şekilde.
Ne olduğunu anlamak için vazoya dokunduğumda parçalara ayrılması bir olmuştu.Kafamı Derin'e doğru çevirdiğimde ,
"Al işte.Ben sana elleme demiştim.Kırdın kırdın"dedi.
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Madem sakarlık yapıyorsun, tamam da, benim anlamadığım tekrardan nasıl birleştirebiliyorsun?"dedim kafamdaki soru işaretleriyle.
"Ah canısı yetenek işte"dedi gülerek.
"Neyse.Hadi gidelim"dedim kolundan çekeleyerek.
Okula geldiğimizde, sınıfın yarısının olmadığını fark ettim.Derin'e dönerek,
"Kanka kesin bizim bilmediğimiz bir sözlü, sınav falan var.Baksana kimse gelmemiş"dedim sırıtarak.
Gülerken boğulmasıyla, öksürmeye başladı.
"Bora geliyor"dedim mümkün olmasa da ciddi olmaya çalışarak.
İtiraf edin bu yalana çoğunlukla herkes inanırdı.Veya sadece ikimiz tuhaftık!
Işık hızında eski haline dönüp saçını düzeltmeye başladı.Gözlerimi devirip,
"Ben iki dakikalığına kantine gidiyorum.Yarım saat sonra gelirim"dedim ve sınıftan çıktım.
Güney'i görmemle karnımın açlığını unutup yanına gittim.
Gülümsedim..
O gün söylediği şeyi açıklaması için soracaktım.Resmen o an saçmalamıştım.
Kafamdaki düşünceleri bir kenara bıraktım.
"Ee o gün söylediğin şey.."diyebildim, devamını getirememiştim.O da zaten hemen,
"Ne söylemişim?"dedi, elini saçlarının arasından geçirerek.
Bir süre durup içimden saydırdım..
Zaten öyle bir şeyi rüyamda yaşamam daha olasıydı.Kendimden şüphe duymuştum resmen!..
Söyleyeceklerimi içime attım ve arkamı dönüp gittim.
Seslenmişti ama ne önemi vardı ki ?
Ben zaten şuana kadar hep olmayışını sevmiştim onun..
Yaşanılanlar ne kadar acıtsa da verilen umut yakıyordu insanı.
Kısa bir bölüm oldu.Ayrıca kitabı bitirmeli miyim yoksa devam mı etsin veya ikinci bir kitap mı olmalı ? Fikirlerinizi belirtin lütfen.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top