Hapsolmuşuz İmkansızlıklara

Multimedia DERİN

BU ARADA DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN MELEK.İYİ Kİ VARSIN CANISI :**

Kanatlımelek'in yazdığı Bu Aşka Yabancı kitabına bakmanızı tavsiye ederim kesinlikle çok güzell :)

Vee wattpad delirdiği için bölümü ikinciye yazıyorum yakında bende kafayı yicem ama! :D

"İyi ki varsın"dedi, varlığımı son kez hissedercesine..

Gözümden akan birkaç damla yaşı silmek için elimi kaldırdığımda, Anıl bileğimden tuttu.

"Bırak aksın.Kelimeler boğazımıza düğümlenmiş, yaşayacaklarımız imkansız gibi..hapsolmuşuz imkansızlıklara.Bari o özgür kalsın"dedi, gözlerime çok farklı bir şekilde bakarak.

Kolumdaki acıyla aniden gözlerimi açtığımda Derin'in,

"Güneş, iyi misin?"dediğini duymuştum.

Ne yani rüya mı görmüştüm ?

"Rüya mıydı yani, Güney gitmiyor değil mi? Biliyordum"dedim gülümseyerek.

Derin'in ayağa kalkıp,

"Yeter! Anlamıyor musun gidiyor işte..Berk gibi.Bir insan ikinci bir hatayı nasıl yapabilir ki anlamıyorum!"demesiyle, dizlerimi kendime doğru çekip, ona bakmaya başladım.

"Daha gitmeden bu haldeysen, o gittikten sonra ne olacak Güneş? Ben seni hayattan soğumuş bir şekilde görmek istemiyorum artık"dedi, elindeki telefonu masanın üzerine çarparcasına koyarak.

Ağzımı açtım ama konuşamadım.Çünkü ne söylersem söyleyeyim gereksiz veya anlamsız geliyordu.

Yüzüme uzun süre baktıktan sonra olumsuz anlamda kafasını salladı.

"Konuş artık! Bir şey söyle..Gidip konuşmamı ister misin onunla?"dedi yatağın kenarına oturarak.

"Sence ona söylemeli miyim?"dedim, yapamayacağımı bilsemde.

Aklım, kalbime her zaman zıt duruyordu.Ne düşünsem veya ne yapmak istesem bir türlü ortasını bulamıyordum..

Aklım, mantıklı davranıp düşünürken, kalbim her zaman"pes etme" dercesine üst üste yenilgiye sürüklüyordu .

Bu hatalar bazen,"güzel hatalardı".Ama çoğunlukla imkansızlıklara düşürüyordu nedensizce..

Her zaman biliyordum, kalp aklından geçeni değil, sürekli aklında olanı yaptırıyordu.

"Güneş, öğrenebildiğim tek şey..bugün gideceği"dedi, zar zor söyleyerek.

"Ne?"dedim ve aniden ayağa kalkıp dolabın içinden birkaç parça giyecek bir şeyler çıkarttım.

Üstümü giyinip saçımı düzelttiğim sırada,

"Gidecek misin? Pişman olma sonra?"dedi, kararıma şaşırmış bir şekilde.

"Pişman olacağım ne kaldı Derin?"dedim, kafamı olumsuz anlamda sallayarak.

"Haklısın.Ama bende geleceğim, seni yalnız bırakmam"dedi, sorarcasına.

Kafamı sallayıp nefesimi dışarı verdim.

Yitirilen umutlarım, yıkılan hayallerim birde, biriktirdiğim hissizlik içimde hapsolmuş..imkansız gibi.

Oysa ki son sözlerimi o duymalı, elimi o tutmalıydı..son kez o sarılmalıydı bana.

Bakışlarımı etrafta gezdirirken her zaman içimi ısıtan o gözlerine odaklanmıştım.Görünüşünü kusursuzlaştıran o gülüşü yoktu yüzünde.İfadesiz bir şekilde gözlerime bakıyordu.

Neyi düşünüyordum, ne için fırsat tanıyordum ki kendime? Şuana kadar fazlasıyla hata yaptım zaten.

Hatalarımın çoğunu düşündüklerimi gerçekleştirmemekle yapmıştım aslında.En azından uğraşmamış, sadece beklemiştim.

Yine kalbimden geçen imkansızlıklara boyun eğecektim..

Kararlı bir şekilde ona doğru yürürken, arkasını döndüğünü gördüm.Ve yine gidiyordu.

Neden hep imkansız olanı istiyordu insan ?

Neden elindekilerle yetinmeyip elde edemeyeceği şeyin peşinden koşardı ki ?

Kaçmasından bıkmıştım.Kaçan kovalanırdı değil mi? Belki de vazgeçmek yerine öyle yapmalıydım.

Koşturarak peşinden gittim ve önüne geçtim.

"Gideceksin demek ki?"dedim, bakışlarımı kaçırmadan gözlerine sabitleyerek.

Hiç değilse son sözlerimi duymalıydı.Son kez, yüzünü unutmaktan korkarcasına bakmalıydım ona.

"Güneş lütfen geç kaldım, gitmem gerek"demesiyle, fazlasıyla sinirlendim.

Çünkü, insanın içindeki sevgi ne kadar büyükse, nefreti de eş değer oluyordu.

"Bende geç kaldım.Söylemek için bir bahane aramamalıydım.Belki de imkansızlıkları kalbime gömmeliydim" dediğimde, kaşları çatılmıştı.

Son kez sarılıp kokusunu içime çekmeliydim.Sarıldım ve

"Seni seviyorum" dedim, duyduğundan bile emin olamayarak.

Sesim, istemsiz bir şekilde fısıldar gibi çıkmıştı.

Aniden ittirir bir şekilde kendimden uzaklaştırdım.Gözyaşlarıma engel olamayarak içimdeki acıyı son kez dışarı vurdum.

"Hadi! Git şimdi.Tutan yok.Kalmak için bir sebebin yok.Arkandan ağlayacak, seni düşünecek biri hiç yok!"dedim, ağlayarak.

Sonradan pişman olsam bile yaptıklarım için olmalıydım.

Belki de karşısında önceki Güneş durmuyordu, hatta fazlasıyla acınası, güçsüz duruyordum.Ama içime atmaktan yorulmuştum.

Bende herkes gibi geceleri uyuyamayıp ağladığımda annemin bana sarılıp teselli etmesini, saçlarımı okşamasını ve belki inandırıcı olmasa bile"geçecek"demesini isterdim.

İstemekle yetinip, hayallerimizin yıkıldığını söylüyorduk.Mümkün müydü veya sadece istemek yeterli miydi ?

Arkamı dönüp yürüdüğüm sırada kolumdan tuttu ve yüzüme az önceki ifadesizlikle bir süre baktı.

"Gitmeyeceğim"dediğinde, Derin'e doğru döndüm.Ardından da,

"Şaka mıydı?"dedim, dişlerimin arasından zar zor konuşarak.

Derin, ellerini teslim olurcasına kaldırdı ve başını olumsuz anlamda salladı.

Güney,"Birkaç haftalığına gidecektim.Ama seni bırakamam"dedi, saçlarını karıştırarak.

"Acıma bana"dedim, gözlerimi ondan kaçırarak.

"Acımıyorum.Seviyorum sakar"dedi, göz kırpıp sarılarak.

Tabiki de söylediği şeyi algılamam normalden fazla uzun sürdü.Hatta tam olarak anlamamışta olabilirim.Kafamın karışmasıyla aniden geri çekildim ve saçmaladım.

"Nee? Pandalar çok mu tatlıı?"dedim, kaşlarımı kaldırıp etrafa bakarak.

Sanırım gereğinden fazla bağırmıştım.Etraftaki insanlar ejderha görmüş gibi bakıyorlardı.Gözlerimi devirdim.Ardından da,

"Ne yanii değiller mii?"dedim, şirin bir şekilde sırıtarak.

Etraftaki insanları bırakıp önüme döndüğümde ikisi de şaşkın duruyordu.

Derin, Güney'e dönerek,

"Şuan pek iyi değil.Muhtemelen söylediğin şeyi de anlamadı, yani tekrardan söylemen gerek sanırım"dedi, iç geçirip gülerek.

"Bir dakika.Söylediğin şeyde ciddi miydin?"dedim.

Gelip elini omzuma koydu.

"Sev beni demiştim.O zamanda ciddiydim"demesiyle,

"Hatırlıyorsun! Allah'ım delirmemişim oh be"dedim gülerek.

Aynı şekilde güldü ardından da gözümün önündeki saçı eliyle kenara çekti.

"Benim sakarımsın"dedi, kulağıma fısıldayarak.

Olanların gerçekliğine inanamayarak gülümsedim.

Ve sanırım sıkıcı bir bölümdü.Diğer bölümde Güney'in duygularını daha iyi anlayacaksınız.Bu arada kimse bir fikir belirtmediğine göre kitabı bitirmeyi düşünüyorum.Birkaç bölümden sonra muhtemelen final yapacağım ne kadar çok bitirmek istemesem de.

Oylarınız ve yorumlarınız için ne kadar teşekkür etsem az.Yüzümü güldüren tek şey kitabıma ve bana olan desteğiniz :)

Tabikii diğer kitabıma da bakarsanız çok mutlu olurumm.

Panda kısmına gelirsek, bölümü yazarken aklıma takıldı.Bende kendimi mi kırıcam yazayım bari dedim sfghjfd

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top

Tags: