Bölüm 1: Düğün Zilleri
Bir Müslüman, Allah'ın rızasını umarak ailesinin geçimini sağlarsa, yaptığı harcamalar onun için birer sadaka olur. (Buhari, Nafakat 1; Muslim, Zekat 48)
"Anne, giyecek hiçbir şeyim yok. Ne yapacağım?" sordum dramatik bir şekilde.
"Ayaat, sakin ol. Bu benim düğünüm, senin değil," dedi büyük ağabeyim Yusuf.
"Ben senin kız kardeşinim, giyecek hiçbir şeyim yok ve sen benden sakin olmamı istiyorsun." Ona bir bakış attım.
Onunla ne kadar kavga ettiğim önemli değildi, onu her zaman severdim. Kız kardeşimle olmayan özel bir bağımız vardı. Onunlayken her zaman rahattım ama o evleniyordu. Nihayet hepimiz onu ikna etmeyi denedikten sonra kabul etmişti.
Annemin hep beğendiği bir kız vardı onun için. Ayşe.
Babamın arkadaşının kızıydı, onunla kişisel olarak tanışmamıştım ama tören esnasında birçok kez karşılaşmıştım. Yusuf için harika olacak biri gibi gelmişti ya da öyle inanmıştım.
Günler sonunda işler bitti ve gün geçtikçe Ayşe ile daha fazla iletişim kurdum. Son senesini okuyordu ve annem evlendikten sonra da okumak istediğini söylemişti. Yusuf ve annem olumluydu.
Annem, küçük kız kardeşim Fiza ve ben evlilik kararlaştırıldıktan sonra düğün için yapılması gereken tüm hazırlıklar için onların evini sık sık ziyaret eder olmuştuk.
Bunun için çok fazla heyecanlıydım.
"İkiniz de tartışmayı kesecek misiniz? Ayaat, Yusuf'un düğünü için eski kıyafetler giymene izin vereceğimi mi sandın?" sordu annem sebzeleri doğrarken.
"Tabii ki hayır, seni seviyorum anne," dedim genişçe gülümserken.
Annem tanıdığım en tatlı insandı, annem olduğu için söylemiyordum ancak onun bir karıncayı bile incittiğini görmemiştim. Allah bana böyle bir anne verdiği için yeterince şükredemiyordum. Onu seviyordum. Ve emindim ki o bizi daha çok seviyordu.
"Akşamı kılmam lazım, geri dönerim," dedim ve yemek odasından çıktım.
"Ben de anne, bugün camide yatsıyı kıldıktan sonra biraz geç kalacağım," dedi Yusuf ve çıktı.
Akşamı kıldıktan sonra Kur'an okumak için oturdum. Anlamıyla birlikte okuyorsam güzeldi. Allah'ın bizim için her şeyi nasıl planlamış olduğu, ne kadar yüce olduğu ve yine de bazılarımızın ona hala güvenmemesi...
Kur'an okurken aldığım iç huzur, mukayese yapmanın ötesindeydi.
Secdede olduğum an, yaratıcıya yakın olmak beni çok daha iyi hissettirirdi. Bir süre okudum ve anneme akşam yemeğinde yardım etmek için aşağı indim.
Anneme baktım ve elhamdulillah diye fısıldadım. Onun için Allah'a yeterince şükredemiyordum. Sadece onun için değil, ailemdeki herkes için. Mümkün olan her şekilde kutsanmıştım.
Yusuf'un benden önce evlenmesini çok istiyordum. Yusuf ve benim aramda beş yaş fark vardı, o yirmi dörttü. Babam onu evlendirmek için doğru zaman olduğuna inanıyordu ve ben de aynı düşünüyordum.
Mutfağa gittim ve anneme yardım etmeye başladım.
"Ayşe'nin ailemize alışabileceğini düşünüyor musun?" sordu annem biraz endişeli bir şekilde.
"Tabii ki, endişelenme, onunla tanıştığımızdan beri iyi bir kız değil mi anne?"
"Evet, öyle. Allah onu ve Yusuf'u bağışlasın." Gülümsedim.
Tam o sırada kapı zili çaldı ve kafama eşarp alarak kapıyı açmaya gittim. Evet! Başörtüsü takıyorum.
Kapıyı açtım ve Cevriye'yi gördüm.
"Esselamu aleykum Cevriye," onu selamladım.
"Ve aleykum esselam," cevapladı bana sarılırken.
Cevriye benim en yakın arkadaşımdı uzun bir zamandır. Nasıl arkadaş olduğumuzu bile hatırlamıyordum. Bu komik, çünkü biz birbirimizden çok farklıyız. Sevdiğimiz şeyler, sevmediğimiz şeyler, huylarımız, alışkanlıklarımız...
"Davut amca ve teyzem nerede?"
"İçerideler, girsene," dedim ve annemin mutfaktan başka bir yerde olmayacağını bildiğinden mutfağa doğru yürüdü.
Selam verdi ve yakında evlenecek olan Yusuf ve Ayşe'nin düğününü kutlamak için bir kutu tatlı verdi.
Yusuf ve Ayşe birbirlerini çok fazla görmemişlerdi. Birbirlerini pek görmediklerini biliyordum ancak Yusuf'un Ayşe'yi beğendiğini her zaman hissetmiştim ve haksız sayılmazdım.
Ailelerimiz bir buluşmada bir araya gelmişti ve erkek ve kadın bölümleri ayrıydı. Ebeveynlerimiz Yusuf'a evlenmesi için baskı yapmaya başladıklarında, Yusuf Ayşe'nin adını önerdi ve annem çok mutlu oldu.
Evet! Yusuf, Ayşe'yi önerdi!
Herhangi bir şey hakkında direkt olarak Ayşe ile konuşmadığı için mutluydum. Konuyu helal yoldan alıp ebeveynlerimize belirtmişti.
Helal yoldan aşk en güzel aşktı ve doğruluğu kanıtlanmıştı.
Ayşe'nin nasıl bir Müslüman olduğundan ve sadece kısa bakışlarla onu birkaç kere gördüğünden emindim. Çünkü kan bağı olmayan bir kadına bakmanın günah olduğunu biliyordu.
İşte bu yüzden Yusuf'un aklında yer etti ve onun adını söyledi.
Cevriye anneme tatlıları verip tebrik ettikten sonra odama gitmemiz için beni takip etmesini istedim.
"Yusuf ağabeyin adına çok mutlu oldum," dedi yatağın üstünde otururken.
"Evet, ben de. Düğün için sabırsızlanıyorum."
Düğün için bir buçuk hafta daha vardı.
"Yusuf'un düğünü için ne giyeceğime karar verdim, hepsini planladım, sadece bir kez terziyi ziyaret etmem lazım."
"Evet, evet ben de," dedi heyecanla.
Cevriye aileden gibiydi ve ona göre Yusuf'un evlenmesi kendi erkek kardeşi evleniyormuş gibiydi.
Sohbetimiz Cevriye'nin annesi eve dönmesi için arayasıya kadar bir saat sürmüştü. Selam verip evden ayrıldı.
Odama döndüm, yatağımın üzerine uzanıp tavana bakarken ben evlendikten sonra hayatımın nasıl olacağını hayal ettim. Bunu yapmayı seviyordum ama elbette ki aklımda biri yoktu, sadece öylesine hayal ediyordum.
Biraz zaman sonra yatsı ezanı okundu, abdest almaya gittim ve yatsıyı kılmaya başladım.
Namazı kıldım ve Allah'a ailemi, Yusuf ve Ayşe'yi koruması, mutlu etmesi için dua ettim. Yaşadığım zor zamanların bugünkü ben olmamı sağladığı için ve diğer her şey için şükrettim. Her zaman en sona bıraktığım duamı da ettim.
"Allah'ım, senden, beni sana daha fazla yaklaştıracak, dinimin yarısını tamamlayacak, dinini gerçek anlamda yaşayacak, sabırlı olacak ve senin rızan için beni sevecek bir eş diliyorum. Lütfen bana ruh eşim olacak, sabah namazı için yüzüme su serpiştirecek biri nasip et.
Helal yollardan para kazansın, yanındaki kadının kıymetini bilip müteşekkir olsun, beni şefkatle sevip değer verdiği eşi yapsın.
Ve son olarak, Allah'ım, güler yüzlü ve sevecen olsun.
Takvalı ve içten.
Ahiret için çabalayan."
Ama biliyordum ki Allah kaderimi, ben doğmadan önce bile biriyle çoktan yazgılamıştı.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top