Düşüncelerimizin bazıları suç mu? Neden her dilediğimizi, her istediğimiz de haykıramıyoruz. İçimize ata ata sinirli, stresli, insanlar olduk. Bilmek, öğrenmek istediğimiz şeyler belki başkalarının akıllarında, kalplerinde saklı. Bunları haykırmak illa şair mi, yazar mı, olmak lazım. Ki bu devirde bunlar suç sayılıyor. Pek çok gazeticinin, yazarın ve şairin içeri de olduğunu düşünürsek, özgürlük alanımız yok denilecek kadar az. Suçlular ise, ellerini sallaya sallaya dışarda cirit atıyor. Yoksa deli mi olmak lazım? Bu cinayetler, hastalıklar, hep bu yüzden değil midir? Yani hep içimiz de yaşadığımız, buna mecbur bırakıldığımız için değil midir?

Eskiden insanlar, ne olursa olsun, canları pahasına düşüncelerini, fikirlerini söyleyebiliyormuş. Sonu hapis, ölüm bile olsa. Gruplaşırlarmış, fikir olarak. Ama yine de bir sorun karşısında tek omuzlarmış. Şimdi ise, aynı fikirden olsak bile, tek başımızayız. Neden? Çünkü, konuşursan, hayatın kayar. Eskiden, bunun uğruna milyonlarca insanın hayatı kaymamış mıdır? Büyüklerimzden bu kadar mı ayrı düştük? Bu kadar mı yabancılaştık? Onlar ayrı bir ülkede mi, yaşamışlar? Biz onların fikirlerini ileriye götürecek kişiler değil miyiz?

Şimdi, herkes tek tabanca...Stresli, yorgun, büyüklerimizden daha yaşlı, daha tek fikirli insanlar olup çıktık. Neden? Ne değişti? Aklımıza bir tıpa tıkadık. Dile getirirsek, uğursuzluk getireceğine mi inanıyoruz? Hayır. Ne, uğursuzluk getirir, ne de hayatımız kayar.

Biz bu tıpayı çıkarıp, içimizdekileri haykırmadan, eskisi gibi, birlik, beraberlik içine girmezsek, olanlar olacak. Tıpayı kendi aklımıza, ağzımıza ve ellerimize tıkamak yerine, hak edenlere tıkamalı. Atatürk'ün yolundan saparsak, tek tabanca yaşamaya mahkumuz. Yok biz mahkum kıyafetlerimizden kurtulmak zor diyorsan, o zaman olacakları çoktan kabullenmişsin demektir.

Atatürk, kara çarşafın zorunlu olmasını, kaldırmış zamanında. Ama bazıları, o kara çarşafları almışlar, ve akıllarına giydirmişler. Akıllarından hiç bir şey anlayamıyoruz. Kısacesı, böyle devam edersek, eski zamanlardan kalma kafalarla, şimdi ki zamanı yönetmeye çalışacaklar. O bazıları ise, kara çarşaflarıyla gezmeye devam edecekler. Allah sonumuzu hayretsin.