Ey şanlı asker,

Başımız önde, gurur yerde, insanlığın başı kesik, barış güvercinin yolu buralara uğramaz oldu. Nasıl uğrasın? "Barış" adını ağzımıza her aldığımızda dilimizi kesip elimize verdiler. Şimdi sizle biz halkı düşman kardeş yapmaya çalışıyorlar. Sizin gözünüzde biz, askerinin boğazını kesen, taşlayan gözü dönmüş mahlukatlar olarak, bizim gözümüzde  ise siz, vatanı darbeye zorlayarak köleleştirmeye, köleliği istemeyenleri de aynı -80 darbesinde olduğu gibi tek gözlü hücrelere atarak türlü işkencelerle öldürüp arka bahçeye gömen kişiler olarak göstermeye çalışıyorlar.

Ama onların 3-5 çapulcu dedikleri ve küçümsedikleri azınlık olarak biliyoruz ki, ne siz bize, ne de biz size asla bunların sözü bile geçemez. Ben bilgisayar başında bunları rahatlıkla yazabiliyorsam, bu yazıyı açıp okunabiliniyorsa, hak veriliyorsa, hakaret edilip, yedi ceddime sövülüyorsa dahi sizin kahramanca göğsünüzü vatana siper ettiğiniz içindir. Okuduğunuz okulları, sevgililerinizi, söz- nişanlılarınızı, anne-baba- eş- çocuklarınızı ardınızda gözü yaşlı, elleri duada bırakıyorsunuz. Bir emirle can veriyorsunuz. Şanlı bayrak her daim can kırmızıysa, sizin kanlarınız sayesindedir. Bunun için size minnettarız.

Hem sizin, hem de bizim aramıza sızan kalleşler gece yarısı bize oyun oynayarak, gariban askerlerimizin şehit olmasını sağlamıştır. Aranıza sızan kalleşler kaçarken olan ne yazık ki yine masumlara, yiğit askerlerimize olmuştur. İktidarın başkanlık sevdası yüzünden olduğunun bilincindeyiz. Biliniz ki, bizim hala ellerimiz bedduaya değil, duaya açılıyor. Allah yar ve yardımcınız olsun. Sizin hakkınız bize helal midir bilemem ama, bizim hakkımız her daim size helal olsun, yiğit asker MEHMETÇİK.