onyedi - kafa
Buğra'dan
Hümeyra çıkıp gitti, biz de arkasından öylece bakakaldık. Tabi biraz sonra başıma gelecekleri bilseydim, ben de Hümeyra'nın ardından kaça kaça giderdim.
Sercan beni dürttü, afedersiniz öküz gibi hala kızın ardından bakıyorken, peşinden gitsem de onu teselli etsem mi diye düşünürken birden o dürtülmeyle Sercan'dan taraf döndüm "He?" diye bir tepki verdim.
"Ne oluyor? Hani özel mesele falan dediniz de... En azından genel çerçeveyi bileyim oğlum. Hümeyra'yla Nurullah arasında bir şey mi var? Niye ağlayarak gitti o kız? Hevesle söylediği burger bile tabakta kaldı."
Burcu bu anı bekliyormuş gibi atladı hemen. "O sevimsiz herifle soru sorduğun kişinin daha samimi bir ilişkisi var, inan bana.."
Sinirle Burcu'ya döndüm. "Ya ne diyorsun sen?"
Burcu'nun çemkirmesi havada kaldı. Sercan yine sordu. "Nasıl yani? Radyonun eski ekibiyle bu adamın bir bağlantısı mı var? Buğra? Doğru mu lan bu?"
"Artık bağlantı mı, başka bir şey mi bilmiyorum da.." diyecek oldu Burcu. Az önceki çemkirme girişimi havada kalmasın diye daha bir tizleştirdi sesini. Kafamı hızla tekrar ona çevirerek hırladım. "Burcu. Yeter. Biz onu Hümeyra'yla konuştuk çoktan."
Tek kaşını kaldırıp ayağa kalkarak bana doğru yöneldi. "Hümeyra'yla konuşunca bitmiş mi oluyor? Hümeyra affettiğini söyleyince kırgınlık ortadan kalktı mı sana göre? Bu kadar basit mi her şey? Allah bilir başka neleri gidip yetiştirmişsindir sen.. Kesin bu mal herifin sevgilisiyle buraya gelme olayı da ikinizin planıdır..."
Ben de ayağa kalktım ve sinirle soludum. "Ne alaka? Ne saçmalıyorsun sen? İleri gidiyorsun. Haddini aşma. Ben adamın sevgilisinin olduğunu bile bilmiyordum! Kaldı ki numarası engelli bende!"
"İleri falan gitmiyorum.."
"Arkadaşlar..." diye böldü Sercan. "Biraz daha sesinizi yükseltirseniz söz konusu arkadaşlar da gelip kavgamıza dahil olacak.."
Burcu sinirle bana baktı, "Sen de bu adama fazla güvenme Sercan." deyip çantasını aldı ve çıktı gitti.
O giderken ben yerime oturmadan ayakta öylece bekledim. Tek düşündüğüm şey, bu tepkiyi aslında Hümeyra'nın sergilemesi gerektiğiydi. Ama o büyüklük yapmıştı. Belki de yapmamalıydı. İçimde bir yerlerde, o engin gönüllü davrandığı için kendini bir şey sanan bir tarafımın sivrildiğini o an fark ettim.
Aslında Burcu'nun söylediklerini benim kendime söylemem gerekiyordu. Ama sanırım Hümeyra beni affettiğini söyleyince ben kayışı koparmış gemileri karadan salmıştım. Kendimi aklamak bu kadar kolay mıydı sahi?
O sinirle ilk işim şuradaki hırt herifin yanına gitmek oldu. Sercan arkamdan seslendi falan ama elle durdurmaya cesaret etmediği için soluğu Nurullah'la sevgilisinin yanında aldım.
Yemek yiyorlardı, yüzlerindeki gülümseme bize yarının güneşli olacağına dair çok umut verebilirdi ama Nurullah kendi yüzünden kopan fırtınalardan bihaberdi.
Bilmesi gerekiyordu.
Onu yıldırım çarpmışa çevirmem gerekiyordu.
Gidip masalarının yanında durdum, Nurullah'ın beni fark etmesi sandığımdan da uzun sürmüştü. Beni görünce kaşı gözü ayrı oynadı, önce mimikleriyle ardından diliyle "Ne işin var burada?" diye sordu.
Lafı uzatmadan direkt "Bir dışarıya gelsene benle.." dedim. O ise önce yanındaki kızın gözlerine baktı, ardından gülümsedi, "Ben birazdan geliyorum.." dedi. Sanki dizi çekiyorduk. Beyimiz fena rol kesiyordu.
Kız dönüp bana baktı. Sanki sevgilisinin canını alacakmışım gibi. He bacım, kusura bakma buluşmanızdan sonra gelecektim de acilen başka bir cenazeye yetişmem gerekti Nurullah ruhunu teslim etmeden gitmeyeyim dedim. Manyak mısın?
Derin bir iç çektim onların şu dramasını izlerken. Kız sonra tekrar Nurullah'a dönüp izin verdi, "Çok gecikme.." dedi, evet sefere uğurluyordu onu. Birazdan harp çıkabilirdi aslında, yalan değildi.
Dışarı çıktığımızda karşısına geçip tehditkar bakışlarla yüzünü taradım ilk.
"Bilerek buraya geldin değil mi lan?" diye sordum.
Ne dediğimi anlamayan bir ifadeyle kaşlarını çatıp sesini yükseltti, "Ne diyorsun sen dostum?" diye sordu. Dostum kısmı haykırır şekilde çıkmıştı. Tükürür gibi de olabilirdi, emin değilim.
"Şşş... Bak ben sorumu sakin sordum." dedim.
"Lan dedin." dedi,
"He kardeş kusura bakma, elimde sana karşı kullanacağım tek hitap o kalmıştı. Diğerleri taze bitti. Biraz düşünürsen nedenini hatırlarsın.." dedim.
"Boş boş konuşma. Bilerek buraya geldin ne demek?"
"Sevgilini Hümeyra'nın gözüne sokmak istedin demek.." dedim. Gözleri büyüdü, sesi düştü.
"Hümeyra burada mıydı?"
Kafamı sallayarak buna verdiği tepkiyi dehşetle izledim. Şaşırdı, biraz da garip bir şekilde endişe duydu. Neden? Sırrı mı peyda olmuştu?
"Tepkisi ne oldu?" diye sordu. Sesinden de endişe aktığını fark edince ben daha da dehşete düştüm.
"Sence ne olabilir? Göbek attı." dedim alayla.
"Ne oldu?" diye ısrarla sordu.
"Ağlayarak çıktı gitti. Niye soruyorsun ki? O kızın ne hissettiği umrunda mı senin? Allah bilir bu kızın ne hissettiğini de umursamıyorsundur sen. Daha on beş gün önce başka bir kızdan ayrıldığını söylememiş miydin? Bu ne hız?"
Cevap vermeden sıkıntıyla gözlerimi taradı. "Ağladı.. Yine benim yüzümden."
"Hayırdır?" diye böldüm onu. "Hangi ara önemli oldu bu durum?"
"Sana ne!"
"Doğru konuş!" diye ben de bağırdım. "Sana insan gibi sordum şurada. Bilerek geldin değil mi? Şu an da bana rol yapıyorsun. Hiç öyle endişeli gibi görünmeye kalkma. Allah bilir şimdi aklından neler geçiyor senin.."
"Açıp baktın mı kalbime?"
"Yoo bakmadım, ama geçen gün telefonda söylediklerini unutmuyorum. Ya da ondan öncesini. Kızın annesinin işitme engeli olduğunu duyunca ona acımaya mı karar verdin? Bu zamana kadar hak mıydı yaptıkların?"
Bir şey söylemeden gözlerime baktı durdu.
"Ne var şimdi aklında? Şimdi kimi sokacaksın radyoya? Şu kızı mı? Bunun için mi okşayıp seviyorsun he? Her şeyi bekleyeceğim senden.. Allah senin..."
Lafımı bu kez sözle bölmedi. Burnumun ortasına beceriksizce gömdüğü kafasıyla beni susturmaya yeltendi. Tabii, bende de bana ve diğerlerine yaşattığının dolmuşluğu var, onun beceriksiz girişimine karşılık sendelesem de dengemi korudum, sonra iki elimle tuttum kafasını temiz bir kafa koydum.
Benim kafa gitti onun ağzı burnu kan oldu.
O ara bir kız çığlığı da dolunca kulaklarıma, gülümsedim.
İşte. Artık içimin rahat ettiğini söyleyebilirdim.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top