GÜZÜN HÜZNÜ

Eserken rüzgar hafiften bir sonbahar gününde
Uçuşur saçlarım sakince..

Halı gibi yollara serilen yaprakların basınca çıkardığı sesler...
Kalbimde kırılınca böyle inler.

Sakin bir eylül akşamında
Attım kendimi kentin sokaklarına.

Keşke kendimi sokaklara attığım gibi atabilsem düşüncelerimi de benden uzaklara.

Akıtsam içimdeki zehri toprağa.

Zümrüdüanka misali yeniden doğsam kendi küllerimden hayata.
Bir tüy misali hafif olsa zihnim.

Fakat çok engel var önümde bunların olması için.
Yaşam gibi,
Hüzün gibi,
Kendim gibi.

Bir eylül sabahı doğdum ben
Ve bir eylül akşamı öleceğim belki de.
Hüznün beni her gün öldürdüğünü var saymazsak eğer.

Ah, bu his...

Bu his...

Sarmaşık gibi sardı her bir yanımı.

Umarım birisi bulur bu derdin dermanını.
Ben bulamıyorum maalesef eriyip giderken her saniye düşünerek.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top