GİRİŞ
Yerler kuru yaprakların hışırtı sesi ile inliyordu. Aklında ise tek bir soru vardı. Neden bu kadar cahil olduğuydu.
Artık o pileli etekleri ile dolaşan tatlı kız yoktu. Sert sularda yolunu kaybetmiş bir kadın vardı. Nereye gideceğini bilmiyor yolunu çözemiyordu.
Sonunda bir daralma basmıştı. Bu soğuk güz zamanında elleri titriyor, ruhundaki o yarı canlı sızı artık dayanamıyordu.
Ansızın vücuduna acı bir sızı dolaşmıştı. Nefret ağzından dökülüyor yüzüne cehalet şerbetinin acı utancı ile geziniyordu.
İçinde artık yeter dediğin anımsar gibiydi. O gece tek hatırladığı rüzgarda savrulan yapraklar, gibi kendisinin de bi o yana bi bu yana savrulmasıydı.
Canı acıyordu. Girdabın içinde umutsuzluk kederi ile boğulmak üzereyken birinin onu kurtarmasını bekliyordu ama nafile. Bu beden dayanamıyordu kan reva içinde kalan bedeninden tatlının en acı halinden bir sıvı fışkırıyordu.
Elini karnına götürerek dizlerinin üzerine çökmüştü. Artık onun için yardım edecek kimsenin olmadığı anlamıştı. Çaresizce kendini ölüme ter ediyordu.
İçinde kopan fırtına o kadar derindi ki karnında olan üç kurşun deliğinden akan kan ona hiçbir şeymiş gibi geliyordu.
Yavaşça gözlerini açamaz hale gelip ağzından çıkan metalik kan tadını hissetmeye başlamıştı. Ardından siren seslerini duyar gibi olmuştu ama dayanamıyordu.
Çok yorgun olan bedeni derin bir uykuya çok derin bir uykuya ihtiyacı olduğunu söylüyor ve bir şeyi çok iyi olarak biliyordu ruhun ve bedenin birlikte hareket etmesi o muhteşem ahengi tam olarak sağlayabilsin diyeydi.
Çünkü o bir dansçıydı ruhunu ve bedenin aynı anda kulanıyor o ritmi hiç bozulmadan devam ediyordu. Bir kez daha dans etmek istiyordu ama artık onun geri dönüşü olmayan bir son gelmişti.
Gözlerini son bir kez daha açmak istemişti o muhteşem yıldızlara bir kez daha bakmak istemişti tüm gücünü de bunu için kulanacaktı sanırım.
Evet. Doğru bu kararı almıştı. Gözlerini tekrardan hafifçe aralamaya çalıştı o yıldızları terardan görmüş muradına erdiğini hissetmiş.
Yavaş yavaş artık kelimeyi şahadet getiriyor. Kan reva içinde kalan vuducu artık kas katı kesilmişti.
***
Onun için yapılacak hiçbir şey yoktu. Belki bir şans kurtulur, belki de çoktan gözlerini öbür dünyaya açmıştı, bile.
Bunu kimse bilemezdi. Zamana bırakıp göreceklerdi...
Okuma tarihinizi yazarsanız sevinirim.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top