"sadece oturup kaygılanmak için fazla değerliyim ben"


   misafirliğe gitmişim de o güzelim pastadan ikinci dilimi isteyemiyormuşum gibi sanki bu yaşam. güzel bir şey olsa... korkuyorum ardına kötüsü gelecek diye. depremler, terör saldırıları, uçak kazaları, virüsler ve kaos teorileri. benim istediğimse bir dilim daha pasta. bu gidişle şeker hastası olursun, diyor annem. ve ben ikinci dilimi istiyorum. tabak kırılmıyor, çatal yere düşmüyor, ev sahibinin yüzü asılmıyor. hâlâ biraz daha pasta olduğunu söylüyor. ev yıkılmadı, bombalanmadık, tepemize uçak düşmedi.. diğerlerine henüz emin değilim. fakat bizi alıştırdıkları kıyamet geldi akşam haberlerine çıkmadım. sadece ikinci bir dilimin tadını çıkardım. yani yaşamanın ve yaşımın farkına vardım. bunu diğer insanlara göre erken yaptım. politikaya ve felsefeye her zaman uzak durmam da etkili bunda. fakat asıl etken değiller. ölümle tanıştım ben. öyle yakınlarım da ölmedi üstelik. henüz kimsenin cenazesinde ağlamadım. hoş, "cenazelerde pişmanlıklarımıza ağlarız." demişti. sadece.. bir gün öleceğimi fark ettim. doğum ve ölüm arasında olduğumu ve ölüme ne kadar uzaklıkta olduğumu bilmediğimi de. bir şimşek çakar gibi üstelik. bu yüzden şeker hastası olabilecek olsam da günün birinde, doğumla ölüm arasında, ikinci dilimi isteyeceğim.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top