Bölüm 7 - "Korkutucu Bakışlar"

David yemek deyince biraz rahatlamış , ve sabırsızlanmıştım. Kesinlikle çok ama çok acıktım. Bir şeyler yemem gerekiyordu ama bu evdende çok bir şey beklemiyorum kanla beslenen yaratıkların evinde ne tür bir insan yemeği olabilir ki ?

-Melanie bu bacakla aşağı nasıl inmeyi düşünüyorsun ?

-Ne neee ben aşağı inmem hayır hayır

-Yemek yemek istediğini sanıyordum.

-İstiyorum ama aşağı inmem ben Aaron ve Ed-

-İkiside sana kesinlikle dokunmayacaklar bir karar aldık ve buna uymak zorundalar eğer bir şey yaparlarsa bunu nasıl ödeyeceklerini Victor'la söyledik

-Ne demek bir şey yaparlarsa yani sen beni yemek yapmaktan mı bahsediyorsun haaa  ben akşam yemeği olduktan sonra Aaron ve Eddie'yi ister yaşat ister yaşatma umrumda olacağını sanmıyorum

-Hep yanında olacağım seni görmeyecekler bile sana zarar vermelerine izin veririm mi sanıyorsun hadi ama Melanie şimdi açlıktan öleceksin sonra bütün çabalarım boşa gidecek.

Ona bana odaya servis yap diyemezdim. Herkes benim annem değildi. Uff lanet olsun birde annem kısmı vardı şu an beni oldukça uzak bir yerde sanıyordu. Oysa ben burnunun dibinde paramparça bir halde evde tutsaktım resmen.

-Ne düşünüyorsun ?

Neden bilmiyorum Aaron Eddie ve Sasha'dan ciddi anlamda korkmam rağmen David ve Lillie'den o kadar korkmuyordum. Sanırım onları insan kanı emerken görmediğim için , David'de bunu sadece tahmin ediyor öldürdüğünü bilsemde görmemiştim. Ondan kaçmak istiyordum kendimi tutup sorduğu soruyu cevaplamamakla yetindim.

-Benimle konuşmuyorsun

Bunu kendine söyler bir hali vardı. Cevap vermedim kendisiyle muhabbetini bozmak istemedim. Sessizce kafasını sallayıp önüne bakıyordu. Ses çıkarmak istemesemde yemek demişti en son ama şu an öylece durup üzgün gözüküyordu. Uff yemek bekliyordum ama onuda rahatsız etmek istemiyorum vampirlere kim dokunmak ister ki ?

Ama midem benim kadar sessiz durmadı ve yine kasılarak ses çıkardı. Şimdi yalvaran gözlerle David'de bakıyordum.

-Ahh yemek ben onu tamamen unuttum bir şey düşünüyordum bağışla çok acıkmış olmalısın.

Ne yapacağını anlayamamıştım şimdi ben nerde yemek yiyorum ki acaba ?

Elini bacağımın ağrıyan yerinde dokunmadan kendinden uzak bir şekilde tutmaya çalışarak kaldırdı. Anlaşılan aşağı iniyorduk bir vampire daha fazla itiraz etmek istemedim korkuyla bir şey yapmak gerçekten sinir bozucuydu.

Tek hareketiyle beni öldürebilecek bir yaratığa bu kadar yakın olduğumu unutup düzgün bir şekilde nefes almaya çalışıyordum. Gözlerimi kapadım onu görmesem daha iyi olurdu. Onlardan biriyle uzunca bir süre gibi burada yaşamak oldukça berbattı zaten birde bana dokunmaları tiksindiriciydi.

David ben gözümü kapatırken bana bakıyordu.

-Ahh lütfen önüne bakarmısın birde merdivenlerden düşersem işim bitti demektir.

-Merdivenlerden düşmek mi ?

Bir kahkaha attı. Onu böyle çok gülerken ilk görüşümdü. Ne olduğunu anlamadım.

-Merdivenlerden düşmek haaa =D  Melanie şu an sorun edeceğin en son şey bu olsun lütfen.

Sesimi çıkarmadım. Aşağı indiğimizde Sasha ve Lillie koltukta oturmuşlardı. Bu sırada eve bakma fırsatı buldum. Ev oldukça güzeldi kasabanın biraz dışındada kalsa kesinlikle Lake Placid'da gördüğüm en güzel evdi ama içinde yaşayanlar hayatımda gördüğüm en iğrenç yaratıklardı ve hepsinden nefret ediyordum. Sasha konuşmaya başladı.

-Mel sana bir şey hazırladık umarım beğenirsin. David onu nasıl otutturacaksın sandalyeye ?

-Yardım et Sas sandalyeyi sabit tut.

Salonu mutfaktan ayıran eşiğe geldiğimizde Sasha önümüze geçip sandalyeyi tuttu. David beni yavaşça bıraksada bacağım sandalyenin ayağına sürttü ve ufak bir çığlık dudaklarımın arasından kaçtı. Elimle ağzımı kapasamda tutamadım. David :

-Birşeyin var mı çok mu acıdı ?

-___

-Melanie sana soruyorum.

-Beni neden merak ediyorsun ki iyiyim desem ne olacak her tarafım ağrıyor bunlar yetmezmiş gibi sürekli kendime yaratıklarla dolu bir evde olduğumu unutturmam gerekiyor çünkü sizden ciddi anlamda korkuyorum.

Aklım yerinde değildi sanırım neler söylüyordum açlık başıma vurmuş olmalı vampirlerle çevrilmişken onlara sert çıkıp birazda bağırıyormuydum ?

David hiçbir şey söylemedi. Tamda istediğim gibi kendini benden uzaklaştırdı ama tamamen de odadan çıkmadı. Sasha haklısın ama biz ne yapalım der gibi bakıyordu. Sonra önüme maydonozlu krepler koydu. Tamam acıkmıştım ama hepsini yemem gibi bir ihtimal yoktu. Yinede sesimi çıkarmadım başımı bile kaldırmadım . Sonra Lillie'nin sesini duyduk :

-Sasha iyice abarttın sende kız hepsini nasıl yesin birde en son insanlıkla ilişkisi olan sensin ben bile bu kızın bu kadar yiyemeyeceğini biliyorum.

Bunları gülerek söylemişti. Sasha bana döndü

-Melani o zaman söylesene bana fazla diye sesini çıkarmayınca bende ne bileyim

Sasha kendi kendine gülerek fazlasını tabağımdan aldı. Onlar bana bakarken nasıl yiyebilirdim ki Hafifçe suratlarına baktım ama beni anlamadılar. Sonra Lillie içeri girerek Sasha'yı yanımdan aldı rahatça ye yemeğini diyerek. Ama kimse David'e bir şey demiyordu ne yani onun beni rahatsız etmesi serbest miydi David'e bakmadan yemeği yedim kesinlikle harikaydı. Onlardan beklemeyeceğim kadar güzeldi.

-Doydun mu ?

David'le konuşmak istemiyordum bunu neden anlamıyordu. Korku nedir bilmiyormuydu yaaa ?

-Off  Melanie benimle konuşmamandan nefret ediyorum. Sana ulaşmaya çalışıyorum ama benim suratıma bile bakmazken bunu nasıl yapabilirim ki

Gayet normal ağzımdakini çiğneyerek

-Senden korkuyorum

dedim

Kesinlikle bunu beklemiyormuş gibi

-Benden mi ?

Diye sordu çıldırdı galiba kan emen bir ucube olduğunu kendi söylemişti.

-Tabiki senden kan emen ucube tanımını kendin için yapmıştın bende kesinlikle katılıyorum. Senden ve diğerlerindende korkuyorum canınız sıkıldığı anda tek bir hareketinizle beni öldürebilirsiniz size güvenmiyorum ayrıca bu lanet yaraların ne zaman geçeceğinide bilmiyorum.

Ben bunları söyleyince David'in yüzü anlayamadığım bir hale girdi. Çok mu kötü şeyler söylemiştim ki acaba ama yoo içimdekini söyledim işte. Umrumda bile değildi

-Ben aslında sen ... yani anlamıyorsun sana senin daha fazla canını yakacak her şeyi senden uzak tutacağım ve onunla ben ilgileneceğim-

-Peki sen haa kanım çok cazip gelirse beni öldürmeyecek misin tabiî ki de öldüreceksin

-Bunu asla ama asla yapmam ben sana asla zarar vermem, veremem

-Kimse bunun garantisini veremez

O an bacağımdan ve kolumdan ağrılar zonklamaya başladı. Yüzümün ifadesi değişmiş olacakki David ellerini uzatarak beni yavaşça kaldırdı.

-Yatsan iyi olacak

Bir şey söylemedim salondan geçerken biraz çekinerekte olsa Sasha'nın yüzüne bakarak

-Teşekkür ederim Sasha kesinlikle harika olmuş

Sasha bütün dişlerini göstererek güldü.

-Önemli değil Melanie her zaman, akşamda Lillie ile beraber hazırlayacağız şimdi bir tarife bakıyoruz ama merak etme dışarıdanda bir şeyler söyleyeceğiz 

Yukarıya çıktık.

-Uyuyacaksan çıkayım

-İnsanlar günlerinin tamamını uyuyarak geçirmez.

-Ama emin ol Melanie oldukça fazla bir zamanı boşa geçiriyorsunuz =D

Bir süre konuşmadı bende kendimi yatakta doğru bir yer seçip ağrıyan yerlerimi yataktan uzak tutmaya çalıştım

-Melanie bana hayatından bahseder misin ? Seninle ilgili daha çok şey bilmek istiyorum

-Bilecek bir hayatım yok oldukça sıradan

-Benim için değil bilmek istiyorum.

Anlatırdım 3 en fazla 4 cümlede biterdi. Ama ben en çokda onları merak ediyordum. O yüzden ilk benim anlatmam gerekiyordu sanırım.

-Anlatacak çok şeyim yok babam bildiğin gibi diş hekimi, annemde bir zamanlar öğretmenmiş ama ben doğduğum zaman her şeyden çekilip bana bakmaya başlamış

-Neden bırakmış peki bakıcılara güvenmemiş falan mı ?

-Hayır yani dolaylı olarak belki ama zaten bakıcıya vermek gibi bir şeyin aklından geçtiğini sanmıyorum. Benden önce doğan kardeşim Amanda'yı beyzbol oynarken kaybetmiş o yüzden beni her şeyden korumaya çalışıyor. Sonra işte yıllardır buradayım yaz tatilleri dışında Florida'ya teyzemin yanına giderim arada.

-Colin, Colin Petterson senin neyin peki ?

Anlayamamıştım Colin'den mi bahsediyorduk konuya pat diye girmişti.

-Şey arkadaşım neyim olacaktı akrabam falan gibi mi duruyor ki ?

-Hayır emin ol akraba gibi durmuyorsunuz sana öyle bir bakıyor ki kimse akrabasına o şekilde bakmaz.

-Değil zaten ama arkadaşım.

Bana doğru bakıp gülümsüyordu.

-Onun açısından öyle değil Melanie

-Bunu da nerden çıkardın bilmiyorum ama benim hayatım bu şeyy  ben asıl sizi merak ediyorum.

-Bizi mi ? gördüğün yaratıklardan başka bir şey değiliz

-Nasıl yani şu tabut olayı falan

-Tabut mu hayır tabiî ki hayır =D Ama bizim duygularımız yoktur en azından ben öyle sanıyordum şu an karşımdaki şeye bakıyorumda bazen öyle biri giriyor ki hayatına bir vampiri bile etkileyebilecek  kadar çarpıcı

Yüzüme bakıyordu o bana böyle bakarken daha fazla bir şey sorabileceğimi sanmıyordum. Bu bakışları oldukça ilginçti ve beni korkutuyordu.

Yazar : Buse YARALI

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top