40.Bölüm part 2 'Eşsiz Gelincik'
PART 2 'Eşsiz Gelincik'
-Hadi ama David beni de götürmelisin. Hem aileni daha iyi tanımam gerekmez mi? Sasha'nın karar anında orda olmalıyım.'
-Hayır olmamalısın. Bir karar verirken bazen sinirlerimize hakim olamayıp senin görmediğin şekillere girebiliyoruz. En azından ailemizin geri kalanını aklında kaldığı gibi düşün. Öyle kalsın.
-Yapma onları beni öldürmeye hazır bir şekilde bile gördüm.
Bu anıyı hatırlatmam üzerine sinirle ürperdi. Kolunu okşadım.
-Sinirlen diye söylemedim. ama bende geliyorum aslında bakarsan sana neden ısrar ettiğim bilmiyorum. Sasha'dan davetliyim.
Kolumu kabaca çektim.
-Bu bir balo değil Melanie görmek istemeyeceğin şeylerde olabilir.
-Zaten yeteri kadar gördüm bir eksik bir fazla fark etmez hadi ben ayakkabımı giyip aşağıya iniyorum bizimkilere bir görüneyimde öyle çıkarım beni aşağıda bekle.
Kapıyı açmış tam çıkacaktım ki arkamı tekrar döndüm.
-Yada bekleme. Kendim giderim artık o karanlık ve ıssız yolda başıma ne gelirse. Belkide yönümü kaybederim.
David inledi. Kapıyı kapatıp sırıtarak aşağıya indim. David'i durduracak tek şey: benim güvenliğim.
-Anne baba ben 1-2 saatliğine David'le buluşmaya gidiyorum. 10 olmadan geri gelirim.
-Tamam dikkatli ol.
Kapıyı kapatıp hızla gözlerini devirmiş beni bekleyen David'in yanına gittim. Olacakları düşünüp heyecanlanarak.
-Tamam o zaman söylediklerimin dışına çıkmak yok yanımdan ayrılmakta yok.
Arabayı kullanırken cevap vermezsem dönüp bakıyordu.
-Tamaam. Yanından ayrılmayacağım. Bana en yakın, en çabuk yetişebilecek kişi sen olacaksın. Herhangi bir kavga ortamı oluşursa veya tartışma bile -ki ben sizin gayet medeni vampirler olduğunuzu düşünüyorum- hemen senin yanına gidip sorgusuz eve götürmene izin vereceğim. Atladığım bir şey var mı?
-Hayır. Sadece bir ricam daha var.
Ona döndüm. Yüzünü bana çevirmemişti yola bakıyordu.
-Nedir?
-Sende kararını söyleyeceksin. Sasha gitmek isteyecek ve bazılarımızda buna olumlu yada olumsuz yönde karar verecektir. Sende görüşünü bildir.
Söyledikleri uzun bir süre sessiz kalmama neden oldu. Ben hangi sıfatla onların aile toplantısında karar bildirecektim? Ben bir insandım onların türünden bile değildim. Bunu anlayamıyor belki de bunu sadece David istemiştir diğerlerinin haberi bile yoktur hoş karşılamayacaklar diye düşünüyordum. David düşünmeme zaman tanımak için oraya varana kadar bir şey söylemedi. Evlerinin bahçesine girip arabayı durdurdu ve bana döndü.
-Tamam mı? Senin görüşün önemli.
-Kime göre?
-Bana göre.
-Bunun ne önemi var ne için?
-Ne demek ne önemi var. Seni ailemin bir üyesi yapmak istiyorum Melanie. Benim için bu kadar çok anlam ifade eden birisi daha çok yanımda olmalı. Senin benim için ne kadar önemli olduğunu onlarında görmesini istiyorum.
Bunları etkileyici bir ses tonu ve bu bakışlarla söyleyince sözlerinden kuşku etmek iyice imkânsızlaşıyordu.
-İyi ama Sasha ve diğerleri haklı olarak bu konuya karışmamı istemezler.
Güldü.
-Sadece ben değil onlarda seni bir birey olarak kabul ettiler Melanie. Eskiden durum farklıydı evet insan olmanın bunda etkisi fazlaydı ama kendi ailem ile birlikte herkes seni benim yanımda kabuk etmek zorunda. Ki herkeste senden memnun. Kararını düşün ve söyle.
Güç verir gibi uzanıp elimi sıktı. Bende gözlerine baktım. Gözleri karanlıkta söylediklerinin de etkisiyle iyice parlıyordu. Bu zamanlarda gözlerindeki yeşil lens daha çabuk eriyordu. İçimi çektim. Haklıydı. Başımı salladım ve heyecandan yerimde duramayarak arabadan atladım. Seke seke David'in yanına gittim. Elimi tuttu. Aynı zamanda gözlerini de deviriyordu.
-Tanrım! Bu çok komik neden bu kadar heyecanlanıyorsun?
Omuz silktim. Belkide hislerim heyecan ve şöyle atraskyon yaşamayı umduğu için böyleydi. Ama daha önce vampir fikirlerinin görüşüldüğü ve karara bağlandığı bir yere gitmemiştim sonuçta. David!i biraz daha hızlı yürümesi için çekerek eve girdik. Ben salona ilerlerken David diğer elini nazikçe belime koyarak beni üst kata doğru yönlendirdi. Şaşırdım üst katta yatak odaları misafir odaları ve kişisel çalışma odaları olduğunu sanıyordum. Merdivenlerden önce sağ sonra sol yapınca daha önce kapısını gördüğüm ama girmediğim bir odanın önünde durduk. İçeri girince buranın aslında hiç de oda olmadığını salon kadar büyük bir yer olduğunu fark ettim. Duvarın biri boydan boya camdı. Ve karanlık çalılıkların manzarası vardı. Büyük ihtimalle gündüzleri hoş bir görüntüsü olan bu açıklık şimdi gecenin karanlığıyla biraz korkunç gözüküyordu. Soğuk, karanlık ve uzun ağaçların nereden aldığını bilemediğim bir ışıkla birbirleri üzerine düşün gölgeleri. Şimdi burasının neden oda olarak kullanılmadığını anlamıştım. Bu korkutucu yeri kim ister ki? Gerçi bu evin vampire ait olduğunu düşününce bu düşünce pek mantıklı olmuyor tabi. Vampirler karanlıktan korkar mı ki?
Sasha yüzünü asmış koltukların tam ortasında, merkezde oturuyordu. Eddie pencereye yakın olan koltukta yayılmış bir elini koltuğun başına koymuş oldukça rahat görünüyordu. Anlaşılan bu günkü Lena dozunu almış. Aaron ayakta bir sağ bir sola gidip duruyordu. Yüz ifadesizdi. Görünene göre ne düşündüğünün anlaşılmasını istemiyor. Victor boydan boya cam olan duvarın önünde ayakta dikilerek dışarıyı seyrediyordu arkası bize dönüktü. Ama geldiğimizi daha bu eve girmeden fark ettiğinden kuşkum yoktu. Lillie ise bir köşede sinirle etrafına bakınıyor sanki kızmak için bir neden arıyordu. Ben içeri girince Sasha yerinden fırlayıp anında yanıma geldi. Kollarını boynuma doladı.
-Sonunda. Nerede kaldınız? Şu iş olup bitsin lütfen öyle bir gerildim ki anlatamam.
Benim bir şey söylememe gerek kalmadan Aaron olduğu yerden resmen kükredi.
-Hiçbir şey olup bitmeyecek. Sen.. nereye gittiğini sanıyorsun?
Kavga başlıyordu. Sasha sinirle ona döndü.
-Ben zaten burada mıyım ha? Söyle eğer öyleyse neden ben yokmuşum gibi davranıyorsun o zaman?
Aaron sanki Sasha çok farklı bir şey söylemiş gibi bir anda Sasha'nın yanına geldi.
-Ben öyle... davranmıyorum.!
-Evet öyle davranıyorsun.!
Aaron gözlerini devirdi.
-Sorun Lena ile biraz vakit geçirmem değil mi? Gördün ve şimdide bunun için beni gitmekle tehdit ediyorsun.
Eddie Lena'nın seisni duyunca irkildi ve oda aynı hızla kapının bizim dikildiğimiz yere geldi. Yüzünde anlamaya çalışan ve aslında ifadesiz bir şekil vardı.
-Ne vakti? Ondan hoşlanmadığını sanıyordum Aaron? Bana öyle söylemiştin sana dordum ve sende bana-
Aaron yüzünü buruşturarak ona döndü.
-Elbette ondan hoşlanmıyorum Eddie. O bir insan ben David değilim o kadar sabırlı ve kontrollüde değilim. Olmak istediğim falanda yok zaten. Senin neden olduğun yaradan yürüyemediğini ve onu götürüp götüremeyeceğimi sordu o kadar.
Sasha yapma der gibi suratına baktı. Sonra silkindi.
-O küçük sürtük zerre kadar umurumda değil. Onun hakkında konuşmak istemiyorum ben ona son iyiliğimide yaptım ve gidiyorum. O lanet olasıcanın hayatını kurtardım hemde o gün Aaron ile konuştuğu gün sinirim bile geçmemişken. Ömür boyu çalışsa bunu bana ödeyemez. Gerçi Eddie için yaptım ama neyse.
Eddie yanına geldi.
-Biliyorum Sas. Farkındayım sana minnettarım ama beni bu şekilde bırakamazsın. O kızdan kurtulmam için yardım et.
Sasha kafasını salladı.
-Üzgünüm Eddie. Sana yapacağım son iyiliğede yaptım ve hayatını kurtardım bana kızma olur mu? Sende Aaron Johnson –eliyle Aaron'u gösterdi- istediğin kızla istediğin şeyi yapabilirsin ben artık yokum. Zaten hayatında bir perdeden başka bir şey değilim.
Eddie sinirle ayağını yere vurdu.
-Kızmayım öyle mi? Beni o lanet insanla aynı kadere mahkum ediyorsun.
Aaron'da dişlerini sıktı.
-Hiç kimseyi istemiyorum ki ben.
Sasha yürümeye başladı. Geri gidip koltuğuna oturdu. Bende David'e baktım. Kafam karışmıştı herkes bir şeyler diyor kendi menfaatini düşünüyordu. Sasha bile. David ağız hareketleri ile sana söylemiştim dedi. beni elimden tutup bir koltuğa oturttu. Yanımda Lillie vardı. Biraz sinirliydi ama bana gülümsemeyi ihmal etmedi. Saçlarımla oynayarak kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Victor'da artık sıkılmış olacak ki elini masanın üstüne vurdu ve dikkati çekti.
-Bu tartışma uzar gider. Ben şuan ki konuya dönmek istiyorum. Sasha ailemize 30 yıl önce katılmış ve bunu yapması gerekmezken ilginç yeteneğiyle her zaman bize destek veren biri olmuştur.
Sasha'ya döndü.
-Uyumlu ve sakin birisin. Kurallarımızı kabul ettiğin andan beri tek ihlal yapmadın. Ve bazen de bizi olabilecek kötülüklerden korudun. Ama şimdi bir anda gitmek istiyorsun bunun nedenini sormam da sakınca görmüyorum.?
Bu cümle aynı zamanda bir soru cümlesiydi. Sasha içini çekti.
-Elbette Victor sorabilirsin ve haklısında. – durdu ve Aaron'a baktı sonra tekrar Victor'a döndü- Nedeni buradan sıkılmış olmam. Gitmek istiyorum.
-Böyle bir şey olduğunda hep beraber bir yeri terk ederiz. Buraya yeni geldik. Hem gitmemiz şuan ki durumda pek... nasıl desem mümkün gözükmüyor. David Melanie'yi bırakıp gitmez. Eddie desen başına Lena derdini sardı. Bizim gitmemiz şuan ki durumlara göre imkansız.
-Zaten gitmenizi isteyemem sizden. Haklısın. Ama benide anlaman gerekir Victor. Aaron ile ben..
Cümlesini tamamlayamadı başını eğdi. Bir süre durduktan sonra başını kaldırdı.
-Yapamıyoruz.
diye fısıldadı.Aaron sanki ihanete uğramış gibi Sasha'ya bakakaldı.
-Peki bunu ben neden bilmiyorum Sasha?
Sasha ona dönmedi. Aaron nasıl olurda aralarındaki bu duvarı göremezdi. Victor ağır ağır başını salladı.
-Pekala seni anlıyorum eğer kendin için en iyisinin bu olduğunu düşünüyorsan gitmeni istemiyorum ama seni zorla burada tutacak da değilim. İstediğin süre boyunca istediğin yere gidebilirsin sana yardım ederim.
Lillie yerinde sinirle kalktı.
-Ben gitmene izin falan vermiyorum beni yalnız bırakamazsın burada ne yapayım ben beni...-söyleyecek bir şey bulamayınca cümlesini tekrarladı- yalnız bırakamazsın.
-Yapma Lillie sonsuza kadar gözden kaybolmuyorum ki. bir süreliğine.
Lillie inatla
-Hayır.
Dedi.
Eddie başını kaşıdı.
-Zor bir durum ya. Eğer Sas giderse bu insanın yaşama şansı düşer doğal olarak benimde. Ama o gitmek istiyorsa kendi için en iyisi buysa gitsin. Keşke bende seninle gelebilsem Sas. Şimdi buna çok ihtiyacım var.
Sasha ona gülümsedi. David başını hayır anlamında salladı.
-Gitmen senin için daha kötü olacak. İkiniz açısından da. Bir çıkarım yok biliyorsun. Sadece daha kötü olacağına emin olduğum için gitmene bende izin vermiyorum.
Sasha buna bir yorum yapmadı. Aaron'da başını sinirle iki yana salladı.
-Gidemezsin.
Yalnızca bunu söyledi. Eddie,Sasha,Victor git David,Aaron,Lillie gitme oyu kullanmıştı. Herkes merakla başını bana çevirdi. İnanamıyordum demek herkes cidden David gibi beni bu ailenin bir üyesi olarak görüyordu. İlgiyi bu kadar çekince boğazımı temizledim.
-Şey sanırım bu kararı vermek bana düştü. Bunu hiç istemezdim hala son sözün benim olduğunu düşünmüyorum burda benden daha önemli kişiler var.
David belimde olan elini hafifçe sıktı. Bende bir kısa soluk alıp devam ettim.
-Ben sadece görüşümü söyleyeceğim ve çekileceğim. Bana bunun için fırsat tanıdığınız ve görüşümü önemsediğiniz için teşekkür ederim. Bence Sasha nereye isterse gitmeye karar verebilecek özgürlükte bir kız. İstediği yere gidebilir.
Sasha yerinden gülümseyerek ve zafer edasıyla kalktı.
-Ama bende David gibi onun gidince daha kötü olacağını ve o muhteşemliğini aileden çekerek bizide zor durumda bırakacağını düşünüyorum. Gitmek sana daha kötü olacak Sas. Bundan eminim bende.
Sasha yıkılmış gibi koltuğa geri oturdu. Gözleri kocaman açılmış bana bakıyordu. İnanamamış gibi. Oysa ben inandığımı yapıyordum. Aaron'da gülerek ve rahatlayarak ayakta dikilmekten vazgeçip koltuğa oturdu. Victor içini çekti.
-Pekala bu şimdilik Sasha'nın hiçbir yere gitmediğini gösterir. Biraz daha düşün Sas.
Lillie'nin elinden tutarak beraber odadan çıktılar. Lillie çıkmadan eğilip Sasha'nın yanağına bir öpücük kondurdu. Sasha hala put gibi dışarıyı seyrediyordu. Eddie omzunu silkti.
-Tamam.
diye fısıldayıp yanıma geldi. İlk önce ayaklarını gördüm başımı yavaşça kaldırıp ona baktım bana göz kırptı.
-İyi konuşmaydı.
Başımı salladım.
-Hadi ama Sasha Mel'in haklı olduğu yerlerde var. Senin çok seviyorum aslında gitmeni bende istemem.
Omzuna dokunup kapıya yöneldi. O çıkınca bir süre bir sessizlik oldu. David yanımdan kalkıp oradaki cdlere bakmaya gitti. Aaron ayağa kalkıp Sasha'nın oturduğu koltuğun önüne dikildi. Yere çöküp Sasha'nın ellerini ellerinin içine aldı. Yüzünü kaldırıp ona bakmasını sağladı.
-Bana kızma olur mu? Sen geldiğinden beri kendimi çok daha iyi çok daha ... iyi hissediyorum işte.
Aaron içindekileri söylemekte biraz zorluk çekiyor gibiydi. Sanki orada biz yokmuşuz gibiydiler. Sasha kaşlarını hafifçe çattı. Yüzünü başka yöne çevirdi.
-Benden nefret etme Sasha. Senin... gitmen benim için bir yıkım olurdu.
Sasha sanki kulaklarına inanamıyormuş gibi ona baktı. Aaron gülümsedi.
-Seni sevmediğimi düşünmüş olamazsın öyle değil mi? Sen Victor'a yapamıyoruz deyince kendimi berbat hissettim Sasha beni... beni istemiyor musun? Seni zorla yanımda tutamam ama gitme.
Sasha Aaron'un suratına bakıyordu.
-Beni sevmediğini biliyorum
diye fısıldadı. Aaron kafasını sağ sola salladı.
-Böyle düşünüyorsan aptallık etmiş olursun Sasha. Sana sevgimi belli etmiyor olabilirim ama bu kadar kesin bir yargı benim için bile fazla.
Elleriyle kollarına doğru sıkıca kavradı onu.
-Eğer gideceksen beraber gidelim. Beni burada bırakıp gidemezsin Sasha bunu bana yapma.
Sasha bu cümlelerini ondan daha önce duymadığı belliydi şaşkındı.
-Sen kaçmak için gidiyorum zaten.
-Benden kaçma. Çünkü ben bunu denedim. Senden kaçmaya çalıştım ama sonra geldiğim yer yine senin yanın oldu.
Sasha etkilendiğini göstermemeye çalışıyordu ama belli ki Aaron'dan böyle birşeyde beklemiyordu. Bakışlarını çevirdi. Elleri Aaron'nun ellerinde kucağında birleşmişti. Aaron ellerini sıktı.
-Bu gün sana söylediklerim için özür dilerim. Gerçekten ne kadar üzgün olduğumu anlatamam. Ama gizlice evden kaçma yeteneğinin fazla gelişmiş olduğunu bildiğim için bundan sonra gözümün önünden yarılmıyorsunuz hanımefendi. Bırakmıyorum.
Sonra tek elini onun elinden ayırıp Sasha'nın başka yöne çevirmeye çalıştığı yüzünü kavradı. Dudaklarını onun dudaklarına bastırdı. Sasha'nın şaşırdığını görebiliyordum önce tepki vermedi. Aslında veremedi. Sonra oda dudaklarını aralayıp onu öpmeye başladı. Bense ağzım açık onlara bakakaldım. Ama bunlar biraz önce kavga ediyorlardı. Güldüm aynı bizim gibiydiler. Sasha dudaklarını çekip utanarak bana baktı. Aaron'da beni –bizi- görünce gülerek Sasha'yı kucağına aldı.
-Tamam izleyiciler olmak zorunda değil.
Kucağında dudaklarına küçük bir öpücük kondurup odalarına doğru gitmeye başladıklarını tahmin ettim. Onlar çıkınca biraz şaşkın birazda gülümseyerek David'e döndüm. Oda yanıma gelmişti. Eliyle kaküllerimi düzeltti.
-Benim eşsiz gelinciğim. Vampirler ne kadar değişken olursa olsunlar sonunda gerçeğiyle yaşamak isterler. Hayatlarını gerçeğiyle buna bu kadar şaşırma bende aynısı yapacağım. Tek gerçeğimle yaşayacağım.
Derken gözlerimin derinliklerine bakıyordu.
Yazar: Buse YARALI
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top