Rüya
Herşey bir rüya ile başladı. Ben Jack. Rüyam şöyleydi:
Sessiz ve karalık bir gece ormanda yürüyorum. Uzaklardan bir ışık geliyor çok keskin ve parlak bu ışık, beni etkisi altına aldı ve onun parlaklığına aldanıp kendimi ona doğru giderken buldum. Aslında sanki biri o ışığa doğru git diyordu ve gidiyordum.
Bir sessizlik hakimdi. Kendi nefesimin sesini duyuyordum. Işığa iyice yaklaştım yaklaştığımda gördüğüm o ışığın aslında bir dağın tepesinden geldiğini gördüm. Sessizlik yerini büyük bir bağırışa bıraktı. Orada insanlar vardı bir gösteri mi desem, bir kargaşamı desem yada bir savaş mı desem bilemedim. Orada ki muhafızlar bana hoşgeldin dedi. Beni dağın tepesine götürdüler o gösteriyi izliyordum. İki insan dövüşüyordu. Muhafıza sordum bunlar kim neden kavga ediyorlar dedim.
Muhafız:
" Bunlar ölümsüzler yani ölümsüzlerin dövüşü. " dedi.
" Peki ben neredeyim? " dedim.
Muhafız:
" Sen ölümsüzler diyarındasın. " dedi.
O anda büyük bir sesle uyandım terler içinde kalmıştım ve sol kolum uyuşmuştu. Kendime gelebilmek için bir duş aldım.
Sonra her gün bu rüyayı gördüm. Öyle alışmıştım ki bunun sebebi ne olabilir diye düşündüm. Bizim mahallede bir büyücü var onun yanına gittim durumu anlattım beni jackson adında birinin yanına gitmemi söyledi. Durumu jacksona da anlattım.
Jackson:
" Çok şaşırdım yıllardır beklediğim insan geldi o sensin. " dedi .
Ben korktum.
Jackson:
" Sen başka bir dünyaya yolculuk yapacaksın ve ölümsüzlük iksirine ulaşacaksın. Ona ulaşmak hiç de kolay olmayacak eğer gittiğin dünyada ölürsen bu dünyada da ölün bulunur. "
Ben yine korku içinde duruyorum.
Jackson:
" Sana bir ölümsüz kralın kılıcını vereceğim oda bana verdi. Gerçek sahibine iletmemi istedi işte bu kılıcın sahibi sensin. " dedi.
" Eğer gitmezsem ne olacak? "
" Öleceksin ve ruhun lanetlenecek... Sana kılıcı veriyorum krallar dağına gideceksin orada sarı akan suyu bulacaksın içeceksin ve kılıcı oraya saplayacaksın işte o zaman yolculuk başlayacak... "
Kabul etmekten başka şansım yoktu. Kılıcı aldım ve krallar dağına doğru yola koyuldum. Artık geri dönüş yok gitmek zorundaydım içimde bir korku olsada...
Krallar dağına yaklaştım nehir vardı oraya indim nehiri takip ettim. Dağın tabanına ulaştım. Şimdi sarı suyu bulmak gerekiyordu.
Sanki işaretler vardı ok şeklinde sanki oraya git diyordu oklar. Takip ediyordum ve bir mağaraya ulaştım.
Jack sarı akan suyu bulabilecek mi? Jack ölümsüzler diyarına gidebilecek mi? Jack'i hangi tehlikeler bekliyor? Macera dolu yeni bölümü bekleyin...
↪Instagram hesabından takip edebilirsiniz😊😊
↪Instagram: yasakdonus
↪WhatsApp grubu içinde mesaj atabilirsiniz...😊
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top