9.

“Uzun yıllar sonra portaldan bir insan geçecek. O kıza kötülük yapmaya kalkışanlar lanetlenecek. Kızı kurtlar alacak. Kız kurtlara refah getirecek.

Kızın ismi Hanna olacak.” Yazdım parşömene. Bunu yazdım çünkü, kurtlar asil ve soğuk hayvanlar. Sürülerine dışarıda kalan kimseyi almıyorlar. O kızı ancak yırtıcılar koruya bilir. Hanna buraya geldiğinde, onu yok etmeye çalışacaklar. O yüzden bu kehaneti yazdım. Umarım uzun yıllar sonra hala bu kehanet kalır ve Hanna buraya geldiğinde, çok fazla zorluk çekmez...


Kehaneti defalarca okuduktan sonra, ayağa kalktım ve ayakkabılarımı giyindim. Kalan kurabiyelerden yedikten sonra, az da olsa kendime gelmiştim. Gücümü toplayıp dışarı çıkmam gerekli.


Parşömeni de elime alıp, kapıya doğru yürümeye başladım. Benden beklenilen kehanet çıkmadı. Üzgünüm ailem, kral bizi mahvedecek. Yine de bunlar gerçekler. Kızın hayatını orada kurtaramadım ama burada umarım kurtarırım...


Kendimden emin adımlarla, kapıyı açtım. Kapının önünde iki kedi hizmetkâr duruyordu. Onlarla birlikte tapınağın büyük salonuna doğru yürüdüm. Elim ayağım titriyordu. Portaldan geçtiğimden dolayı değildi. Son derece stresliydim. Bu gün yeterince şey görmüştüm. O kızın düşmesini hayatımda asla unutmayacağım. O kemiklerin kırılma sesi hala aklımda.


Nihayet salonun önüne geldiğimizde, son kez derin bir nefes aldım. Güçlü olmalıyım. Bunu yapa bilirim. Kapılar yardımcılar tarafından açıldığında, gürültülü salonda bir sessizlik belirmişti. Salon tıklım tıklım doluydu. Krallar ve yüksek rütbeden kişilerle doluydu.

Elimdeki parşömeni yardımcı kedi aldı ve Kralımız olan kişiye götürdü.  Kralın yüzünde bir gülümseme varken, parşömeni açtı. İçinde yazılanlara göz attıktan sonra şok oldu ve o kötü bakışlarını bana dikti. Kesinlikle beni öldürecekler.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top