Temas
Taehyung'tan
İnsan,hayatında ilk olan şeyleri hep heyecanla karşılıyor. Yani en azından ben hep öyle birisi oldum. Bugün bu ilkler koleksiyonuma bir tanesi daha ekleniyor: çalışma hayatımın ilk günü. Yönetici Kim mesajlarıyla daralttıktan sonra beni, gece kalkıp giyecek düzgün şeyler seçtim ve şimdi de erken kalkıp iş için hazırlanıyorum. Vaaaay anasını sayın seyircileeeeeeer!
Hiç benlik şeyler değil gibiydi başta aslında ama şimdi ilk günün heyecanıyla her şeyi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Umarım sorunsuz geçecek bir gün olur.
Takım giyip giymeme konusunda çok kararsız kalsam da beyaz gömlek ve hafif yırtıkları olan pantolonda karar kıldım dün. Üstümü giymeden önce yüzümü iyice temizledim,dişlerimi fırçaladım, krem sürdüm ve lens takmak yerine ince çerçeveli gözlüğümü taktım. Dudaklarımı da nemlendirdim ve banyodaki işlerimi bitirmiş oldum. Üstümü de giyip çantamı aldığımda hazır duruyordum. Aynadan kendime selam çakıp evden çıktım. Saat 7.15'ti. Ne olursa olsun bu stajyerlik işini işkencesiz bitirmeye gayret edecektim. Erken gitmem gerekiyorsa,tamam öyle olması için çabalayacağım.
Otobüsten inip şirkete doğru yürüdüğümde Yönetici Kim'in söylediği saate daha 15 dakika kaldığını gördüm. Bu süre bana kahve yerini bulmam, kahveyi alıp odasına çıkmam için yeterli gibi geliyordu.
"Sakin ve kararlı ol oğlum. Panik yok göreyim seni!" kendi kendime de teselli verdiğime göre hazırım.
İçeri girer girmez girişteki kadına dün asistan hanımdan aldığım stajyer kartımı gösterdim, ismim bile yazmıyordu sadece STAJYER yazan dümdüz bir kart. Ah ne kaba! Kadından kahve yerini öğrenip o kata çıktım, filtre kahve içiyormus, aksi olsa zaten çok şaşırırdım. Tatsız adam! Asansörde kat 18 e bastığımda yanımda benimle binen birkaç kişi daha vardı bastığım numarayı görüp bana acıyarak baktıklarına yemin bile edebilirim. Henüz 4 dakikam daha varken asansör durdu ve indim. Tek olayım şimdi odasına gidip kahveyi bırakmak ve dönüp rahat etmek. Tanrım nolur yalvarıyorum yardım et.
Kapıyı tıklayıp içeri girdiğimde Yönetici Kim daha gelmemişti. Sessizce bırakıp gitmek en iyisi olacak derken "Tam zamanın...ahh"
Ben Kim Taehyung, ışte şimdi bittim. (Mezar taşıma atamadı kendini diskolara yazdırın nolur)
Kim Seokjin'den
Beceriksiz çocuk! Arkasında olduğumu farkettiği an panikleyip arkasına döndü ve bam! Kahve üzerime döküldü. Canımı acısıyla üzerimde bulunan gömlek ve pantolonumu bedenimden uzak tutmaya çalıştım, elimi yelpaze bile yapmıştım en sonunda. Çocuk, yaptığı hatadan sonra ufak çaplı bir şok geçirdi gibi oldu ama sonra toparlayıp kahve döktüğü üstümle ilgilenmeye başladı. Keşke başlamasaydı. Önce beni lütfen oturun, diye zorlayarak koltuğa oturttu ve sonra çantasından çıkarttığı ıslak mendille üstümü silmeye başladı. Canım ilk tepki verdiğim andaki gibi yanmıyordu ince sızılar hissediyordum. Ben dehşetle çocuğa bakarken hızla gömleğimi sildi. Leke geçmek yerine iyice yayılıyordu ve benim sabrım kalmamıştı. Sonra ellerini telaşla pantolonumun üstüne getirdi ve silmeye başladı. Hayır hayır bu... Ellerinin gezindiği yerlerle ilgili en ufak bir bilgisi bile yok muydu?
"Çekil üstümden!"
diye tısladım. Cinsel hayat konusunda pek fazla aktif bir yaşam sürüyor sayılmasam da tecrübesiz bir yeniyetmeyi 100 kez cebimden çıkartırdım.
"Efendim lütfen izin verin ben çok üzgünüm afedersiniz yani ben şey nasıl oldu anlamadım..." Hem konuşuyor hem de elleri penisimin üstünde geziyordu! Lanet çocuk! Uyarıldığımı anladığım an üzerimden bir hamleyle çocuğu ittim. Hissettiğim o ufak haz duygusu beni sinirden deliye çevirmişti. Benim hayatımda, benim iş mahalimde böyle şeyler asla olamazdı.
"Beceriksizin tekisin! Beni yaktığın yetmedi silmeyi bile beceremedin! Tek işin kahve getirmek, onu da o kalın kafan anlamıyor sanırım! Şimdi defol git bu odadan. Bugün seni odamın yakınında dahi görmek istemiyorum!"
Karşımda duran çocuğun gözlerinden ufak bir kırılma ifadesi geçti. Saniyeler süren bakışmadan sonra o odamdan çıkmış, ben ise odadaki kıyafet bölümüne geçiş yapmıştım. Benim beceriksiz kimseye tahammülüm olamazdı.
....
Gün boyu söylediğim şeklinde ilerledi her şey. Çocuğu bir daha görmemiştim, aslına bakarsanız işime gelirdi böylesi ama gözünde gördüğüm ifadeyi ve hissettiğim o ufak haz duygusunu zihnimin köşesinden atamıyordum. "Kendine gel Seokjin. İlk defa böyle saçma bir olayla karşı karşıya kaldığın için zihninin etkilenmesi normal. Kahveni iç ve devam et!"
Bana benden başka kimse akıl veremezdi, ki şimdi de öyle olmuştu. Kendi kendime akıl verip, çalışmaya devam etmiştim. Hiçbir şeyin benim iş hayatımı etkilemesine izin vermeyecektim, duygularımın, zihnimin bile...
Yazardan
İki genç adam Jungkook ve Namjoon karşılarında alakasız şekilde inanılmaz mutlu görünen çocuğa korkuyla bakıyorlardı. Bir şeyleri bastırmaya çalışıyor olduğu gözlerinden bile anlaşılıyor, sözleri farklı olsa da bir şeyler olduğu belli oluyordu. Kafasını dağıtmak adına konuşmaya başlayan Jungkook oldu.
"Tae la iş nasıldı? O boktan patron çok iş kitledi mi?"
Tae usulca kafasını Jungkook'a çevirdi. Bakışları az önceye göre daha koyu oldu. Adeta göz bebekleri büyümüştü.
"Eh işte," dedi, "fena değildi."
Taehyung'u az çok tanıyan herkes bunun kötü şeylerin üstünü kapatılmak için söylediğini anlardı. Ama kimse onun ellerinde hissettiği sertliği, yüzüne karşı söylenen kötü sözleri bilemeyecekti. Sizin dışınızda...
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top