UMUT VAR MI?

Ve bazen de hayat az önce görmüş olduğu o kadın gibiydi.Aç müziği,tak kulaklığını ve eğlenmene bakıp,hiç bir şeyin moralini bozmasına izin verme.Bunları düşünürken oturmuş kitap okumakta olan insanları gördü.Onlarda son zamanlarını hoşlanmaktan en keyif aldığı işi yaparak geçiriyorlardı.Bir adam köpeğiyle beraber,onu kucağına almış,severken koşuyor,bir diğeriyse ağır bir biçimde yaralıydı,ve hastaneye götürülüyordu.Kurtulursa belki iki gün daha yaşayacaktı.

Sadece iki gün...Umut??? azalıyor muydu?

Yoksa?

Kim bilir?

Belki  de.

Koşarlarken tuhaf ve de çılgın insanlara da denk gelmişti.Hatta böyle insanların olduğuna bile şaşırmıştı.Bir adam öleceği korkusuyla kendi arabasını parçalamaya başlamıştı.

"Hey Bey efendi ne yapıyorsunuz?"diyen adama doğru baktı,ve inanın ki,bende bilmiyorum diyerek yanıt verdi.Bunu gören Beyza'nın,ağzı bir karış açık kalmıştı.Şaşırmıştı.

Kısacası kafayı yemişti. Ölüm korkusu bu olsa gerek diye düşündü.Birileri köpeğini hiç bir şey olmuyormuş gibi paktta gezdirirken,diğerleri oturup,öylece sohbet ediyorlardı.Bir genç kadın tabletinde film izliyordu.Keşke gerçek hayatta filmlerdeki gibi olabilseydi.Fakat çoğu film gerçek dışı,fantastik ya da uydurmaydı.Bir çocuk ise köpeğini severken,aynı anda Michael Jackson, dinliyordu.Köpek Goldendı.Goldenler çok tatlı oluyorlardı.Beyza, o köpek cinsine bayılıyordu.Eğer bahçeli evi olsaydı, düşünmeden alırdı.Fakat bu şuan için oldukça zordu.Hem işi gereği arada yurt dışına da çıkmak zorundaydı.Hem ne diye şimdi bunları düşünüyorum, ki?dedi içinden.İki gün sonra ölecekti.Bu yüzden de tüm bunların hiç bir anlamı yoktu.

Gördüğü bir başka adamda hırsızlık yapıyordu.Bir eve girmişti.Eh hırsız da hep hırsızdı.Böylelerinin ölmeden değişecek hali yoktu,ya.Oda işte ölmeden önce son kötülüğü yapıyordu.Çünkü onun işi buydu.

İşi kötülüktü.

Fahişeler,koşmakta olan insanlara el sallıyorlardı.Para kazanmak için daha iki günleri vardı.Onlarda para karşılığında birileriyle birlikte olacaklardı.

Son kez.

Bir genç adam ise porno izliyordu.Ona tuhaf-tuhaf bakmakta olan insanlara şu yanıtı vermişti: Ne yani ölmeden bundan vaz mı geçeyim?ne yani siz hiç mi hayatınızda izlemediniz?her şeyi yapın-edin saklayın öyle mi?sizi aşağılık pislikler diye bağırıyordu.İki yüzlü şerefsizler,sizler var ya sizler birer hiçsiniz ve beni yargılayacak son insan sizlersiniz.İki gün sonra geberip gideceksiniz,hiç üzülmüyorum, ve dünya sizsiz daha güzel yok olacak.Size ne?sana ne ulan?benim hayatım,bana karışmaya hakkınız yok,haydi siktirin gidin şimdi koşun,ve cehennemin dibine kadar yolunuz var, oh be diyerek porno filmi kaldığı yerden izlemeye devam etti.Adam Johny Sins'i,açmış izliyordu.

Ay her çeşit insan var yahu bu deli memlekette diye düşündü,içinden.Bazen en iyisi boş vermekti.

"Siktir et dedi "içinden.Gerçi düşünüyordu da,kendi hayatı da tuhaflıklarla doluydu.Evini soymaya giren,bir adama aşık olmuştu.Şu anda onun yanındaydı,mutluydu ve birlikte ölüme doğru gidiyorlardı.

Cehennemde görüşürüz.

Şaka gibi değil mi?yo bu gerçek diye düşündü.Bazen oda gerçek olduğuna inanmakta güçlük çekiyordu,ama, öyleydi.

Gerçekti...

"Ayyy"  diyerek bağırdı,Asu.Birden durdu.

"Ne oldu?"diye hemen sordu,Yasemin , meraklı bakışlarla.Eda'da,yanında meraklı bir yüz ifadesiyle annesine bakmaktaydı.Ne olduğunu merak etmişlerdi.

"Bir ceset"  diyerek eliyle yan kaldırımı işaret etti.

"Tanrım ne korkunç bir dünya bu böyle insan kötülüğüne akıl,sır erdirmek ne mümkün diyerek yorumda bulundu,Carlos."Carlos,bu acı gerçeği kendi ülkesi Porto Riko'da da ,görmüştü.Güney Amerika,uzaktan hayal kadar güzeldi,ama, içine girip,yaşamaya başladığında gerçek hiç de öyle değildi.Hiç bir şey göründüğü gibi değildir,derler ya aynen böyleydi.Suç dolu,kötülüklerle,cinayetlerle dolu bir coğrafya idi,Güney Amerika'da.Tıpkı Afrika,kıtası gibi.Bazı insanlar uyurken,bazıları ise cinayet işliyorlardı.Bunu neden yaptıklarını bilmeden yapıyorlardı.Bunun bir yanıtı yoktu.Öldürmekten zevk alıyorlardı.Çoğu katile sorulduğunda verdikleri yanıt buydu.Dünya da Psikopatlar,Sadistler,Sosyopatlar,Ajanlar,Marjinaller ve deliler vardı.

Tıpkı sıradanlarında olduğu gibi bu değişiyordu.Bazen kişiden,kişiye göre bazense toplumdan topluma...

HEPİMİZ KATİLİZ

Hepimiz katiliz diye düşündü,içinden.Birbirimizi öldürüyoruz bazen kötü bakışlarla,bazen önyargılarla,kıskançlıklarla,kötülüklerle,bazense insanların arkasından kötü-kötü konuşarak yapıyorduk,bunu.Herkes aslında birbirlerini öldürüyordu.Laf atarak,kötüleyerek,içten-içe kıskanıp başarısız olmasını dileyerek.Başarıyı tebrik etmekten kaçınıyorduk,aksine gurur duyacağımıza aşağılıyorduk.Yalan söylüyor ve bundan utanacağımıza aksine mutlu oluyorduk.Tuhaf bir toplum olup çıkmıştık.Öldürmek illa birine fiziksel açıdan zarar vermek değildi.

Hepimiz katiliz.

Aslında.

Hepimizin içinde birer kötülük var.

Ortaya çıkarılmayı bekleyen ve henüz keşfedilmemiş.

Hepimizin korkuları,tutkuları,hırsları var.

Ve yalanları.

Dünya tuhaftı.

Bir o kadarda değişik.

Farklı.Ve de acımasız.

Ve işte hayat gördüğünüz gibi devam ediyor dostlar.Koşarlarken ölmeden önce sevişenlerden tut ta,birbirlerine sarılanlardan,ağlayanlardan ve hatta ve hatta kavga edenlerine kadar bir sürü değişik insanla karşılaşmışlardı.Yolculuk böyle bir şey miydi gerçekten?nereye gittiğini bilmeden gitmek,gidebilmek ve öleceğini bile-bile koşarak mücadele etmek.Bunun sonu ne olacak?diye düşünmeden duramıyorlardı.Merak ediyorlardı.Hem de çok.

Bir ara kavga etmekte olan birilerini gördüler.Adam durmadan bağırıp duruyordu.

"Seni aşağılık herif karımla yattın ha onu ne hakla becerirsin?".

"Benim bir suçum yok bana aranızın kötü olduğunu söyledi boşanacakmışsınız".

"Ulan var ya senin ananı sikerim orospu çocuğu"  diyerek yumruğu attı adam.Adam yere yığılınca da oh be ölmeden önce hep bunu yapmak istemiştim,seni orospu çocuğunu bulup,doyasıya dövmek diyerek yerde yatmakta olan adamı bir kaç kez daha tekmelemişti.Ulan şerefsiz pislik hayatımı mahvettin karımdan boşandım ulan senin yüzünden karım orospu değildi benim onu sen orospu yaptın anladın mı şimdi pislik?geberrrrrrrr.Adam ne kadar vurursa vursun acısı geçmeyecekti anlaşılan Beyza,koşarken bunu görüp,fark etmişti.Aldatılmanın ne denli acı bir şey olduğunu biliyordu.Çünkü geçmişte oda aldatılmıştı.Fakat asla aldatmamıştı.Ezel,ise pislik herif öldürecek adamı?diye düşündü.Ne olursa olsun aldatmayı savunmuyordu,ancak bu iki kişinin arasında olduysa ve boşandıysan artık yoluna devam etmek zorundaydın.O kişiyi öldüresiye dövmek, ya da o kişiyi öldürmek bir sonuç getirir miydi?bence getirmez diye düşündü,Ezel.O geçmişte hem aldatılmıştı,hem de aldatmıştı.İşte bazen insanların gözü dönüveriyordu , sonra da saçma sapan hareketlerde bulunabiliyorlardı.Öyle ki, bu bazen öldürmeye kadar bile gidebiliyordu.Çılgın insanoğlunun, gözü döndüğü zaman her şeyi yapabilirdi.Sinirlendiği zaman en sevdiklerini bile kırıp,inciltebilirdi.İşte böyleydi,insanoğlu.Acımasız,ve bazen de kolayca kalp kırabilen bir karaktere sahipti.Bazen bencil,sırf kendisini düşünürdü.O tatmin olsun başkasını siktir et.

İyi de nasıl bir yaratılmışlıktı bu?

Nasıl?

Beyza,mucizelere inanmıyordu,ama, inanmaya ihtiyacı vardı.Ezel,ise Carlos,ile tanışmasını,ona aşık olmasını mucize diye açıklıyordu.Çünkü Güney Amerika'da,dünyanın bir ucunda yaşayan kişiyle İzmir'de,tanışmışlardı.Bu biraz ilginçti, kabul ediyordu,ama,hayat zaten farklılıklarla güzel değil miydi?

KİMSE AYNI OLAMAZ

Hem herkesle samimi olamazsın.

İstesen de.

Zaten olmamalısın da, diye düşündü,koşmayı sürdürürlerken.Koşarken çok ilginç ve de tuhaf insanlarla karşı karşıya geldiğini biliyordu.Fakat sonra düşününce hangimiz normaliz ki?dedi içinden.Sorunları olmayan, insan yoktu.Herkesin dertleri, problemleri vardı.Ve dört dörtlük hayatta yoktu.Gene de bazen uç tipler Beyza'nın, ilgisini çekebiliyordu.Ona farklı geliyordu.Bu yüzden de karşısındakini çekici buluyordu.Sırf bu yüzden geçmişte tek gecelik ilişkiler yaşadığı olmuştu.Peki,ya aşk?sonunda evet onu da bulmuştu.Sadece aşık olduğu adam bir hırsızdı.Fakat artık bu işi yapmıyordu.Kendisine söz vermişti,ve bırakmıştı.Evini soymaya giren bir adamı seveceğini ve onunla anlaşacağını söyleseler,buna kıçıyla gülerdi.Oysa kulağa hayal gibi gelen olay gerçeğe dönüşmüştü.Şaka gibiydi,ama, gerçekti.

Üstelik bu acı gerçeklerden de değildi.Güzel olan bir gerçekti.

Bu bir aşk hikayesiydi.

Aşk vardır.

Yeter ki ona inan.Beyza,için aşk bir zamanlar sadece filmlerde,romanlarda yaşanan bir masaldı.Ya da aşk çoktan eski yıllarda kalmıştı.Her şeyin masum olduğu,komşuluğun olduğu,teknolojinin olmadığı çağlarda...

Çılgınlık diye düşündü,Ezel içinden.Koşarken,ve yakında öleceğini bilmesine rağmen kendisini Carlos'un,yanında çılgın gibi hissediyordu.Aşk sanırım biraz da çılgınlıktı.Deli-dolu olmaktı.Ve o kişiyle aklında,ve de hayalinde olmayan şeyler yapmaktı.Bazen insan bazı davranışlar sergiliyordu.Bunu ya isteyerek yapıyordu, ya da bazen neden yaptığını bilmeden de yapabiliyordu.İkinci kategori yanlış bir insanla birlikte olmaktı.Ya da o kişiye yalan söylemekti.O kişi için olmadığın biri gibi davranmak mesela buna örnek olarak gösterilebilirdi.

Hangimiz dürüstüz ki?kimse dürüst değildi,bazen herkes yalan söylüyor, ve de aldatıyordu.

Bazı insanlar oldukları gibi değildi.

Göründükleri gibi değillerdi.

Doğal değillerdi.

Yalan söylüyorlardı,hem de sürekli.

Bir tek karşındakini kandırmak değildi bu ,aslında sadece ve sadece kendini kandırmaktı.

Kendimizi kandırıyoruz , diye düşündü,içinden.Ve herkes herkesi aldatıyordu.

Bu yüzden işte , hepimiz katiliz dedi içinden.

Herkes katildi.

Ezel'de,bu tarz düşüncelere sahip olan deli dolu bir kadındı.Farklıydı.Koşmayı sürdürdüler.Müzik dinleyen insanlara gelirsek;5 dakikalık güzel bir şarkının verdiği mutluluğu veremeyen insanlarla doluydu,ortalık.O yüzden en güzeli bazen eğlenerek,güzel vakit geçirmekti.Mutlu olmalıydık,çünkü hayat kısaydı.Günler su gibi akıp gidiyordu.

Bir gün hepimiz öleceğiz,diye düşündü.

Hepimiz.

Koşmayı sürdürürlerken birdenbire büyük bir patlama oldu.Sesin nereden geldiğini bilmiyorlardı,ama, herkes yere düşmüştü.Ses aynı zamanda oldukça gürültülüydü.Kulaklarını tıkamak zorunda kaldılar.Kafalarını çevirip gökyüzüne baktıklarında bir ışık gördüler.Onlara yaklaşmakta olan bir ışık vardı.Ve gittikçe onlara doğru yaklaşıyordu....


Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top