ARKADAŞLIK GÜZELDİR

Kim bilir?

Kafasındaki bu sorunun yanıtını öğrenmek isterdi.Belki bir gün öğrenirdi.Gerçi Yüzüklerin Efendisi,filminde sonunda savaşı iyiler kazanmıştı,kötüler kaybetmişti.Fakat adı üstünde o sadece filmdi.Keşke gerçek hayatta filmdekiler gibi olabilse diye düşündü,içinden.Fakat bu mümkün değildi.Yani Titanikte' ki,gibi bir aşk yaşanabilir miydi?pek sanmıyordu.İçinden bir şiir yazdı.Çok saçmaydı belki,ama, gene de yazmıştı.Şiir kısaca şöyleydi.

Aşka  inanmaktan asla vazgeçme.

O vardır.

Bir yerlerde.

Kim Bilir?

Belki de 

Ya  da değil

Bir Gün...

Peki, ama, yazıştığım kişi ya oysa?

Mümkün olabilir  miydi  bu?

Belki de.

Ya da  değil.

Kim  Bilir?

Belki bir  gün

Bir yerlerde

Her  şeye  rağmen.

Beyza,Asu ve Ezel'e sahip olduğu için kendisini çok şanslı hissediyordu.İki tane dostum var tüm dünyaya bedel ve bana yetiyor dedi içinden.Çünkü ona göre fazla insan problem demekti.O yüzden her zaman o tarz insanlardan uzak durmakta fayda olduğunu söylerdi.Ha iyi insana her daim kapısı açıktı orası ayrı.Beyza,gazetede az önce ünlülerin yaşadıkları evleri görmüştü.Adalet miydi bu?ne hayatlar var be diye düşündü içinden.Para her şey demek değildi,tamam,ama, insan bazen özenmiyor da değildi,hani.Onunkisi kıskanma değil de bir çeşit imrenmeydi sadece.Beyza,aradığı erkeği bulamadığı için mutsuzdu.Ona gelenlerin tek amacı kendisiyle sadece yatmaktı.Ve bu onu çok rahatsız ediyordu.Erkekler kendisini kullanılmış bir beden olarak görüyorlardı,sadece.Bir tür fahişe gibi yani.Tıpkı kullanılıp,satılmakta olan bir mal gibi.Yazık diye düşündü içinden.Anlık zevkler uğruna heba ediliyordu,ömürler.Neden bilmiyordu,ama,Beyza, insanların cinselliği fazla abarttıklarını düşünüyordu.Daha önce o tarz ilişkileri olmuştu,ama, o işi yapmadan yıllarca yaşayabilirdi.Onu sevişmek,çıplak sarılıp uyumak,öpüşmek,sevildiğini bilmek daha fazla tatmin ediyordu.Bir erkeğin penisinin on dakika vajinasına girmesinden çok daha önemliydi,bahsettikleri.Tabi bunu herkes anlayamazdı.Bayza,insanları anlayamıyordu.Bazen oturup katillerin hayatını araştırıyordu.Bunu neden yaptığını bilmiyordu,ama, merak ediyordu.Bir insanı öldürmeye nelerin tetiklediğini?eğer cesareti olabilseydi oda öldürmeyi denerdi.

Kimi  mi?

Kalbindekini.

Beyza,farklı bir kadındı ,ve kimi zaman insanların kendisini anlamadığını düşünüyordu.Takıntıları vardı,bu bir gerçekti belki,ama,onu o yapan özelliklerde takıntılarıydı aslında.Takıntılarımı seviyorum, çünkü beni ben yapan özellikler bunlar diye düşündü,içinden.Bunu düşündüğü esnada yüzünde ufak da olsa bir tebessüm vardı.

Üç arkadaş ertesi gün tekrar buluştular.Ve her zamanki gibi hayattan,aşktan,gelecekten,işlerinden bahsettiler.Yoğun çalışıyorlardı.İş hayatı kolay değildi.Ayrıca hiçbiri işlerini sevmiyordu.Çalışmak sıkıcı geliyordu.Bir o kadarda yorucuydu.Oturdukları kafe de rahattılar.Kafenin içi ferahtı öyle kapanç değildi.Oldum olası kapanç yerlerden uzak durmuşlardı.Eski şarkılar çalıyordu.

"Eski şarkılar ne kadar güzeldi"  dedi Beyza.

"Kesinlikle yenilerin tadı yok artık" diyerek kendisine katıldığını belirtti Asu.

"Hayırdır bugün biraz suskunsun Ezel"  diyen Beyza'ya, "biraz yorgunum işler bu ara pek de iyi gitmiyor da"  diyerek yanıt verdi, Ezel.

"Aman işler ne zaman iyi gitti ki?"diyerek kendisinin de ondan pek aşağı kalır yanı olmadığını belirtti,Beyza'da.

"O halde artık sıkıcı geçen iş günümüzü geride bırakarak biraz da güzel şeylerden bahsedelim olur mu?" dedi Asu.

"Haklısın hafta sonu filme gidebiliriz mesela?" diyerek bir öneri de bulundu,Ezel.

"O halde şimdiden seanslara ve hangi tarzda filmler var? bir bakalım "diyerek cep telefonundan hemen googla a girdi, Beyza. Ve araştırmaya başladı.

"Kötü film varsa hiç gitmeyelim boşuna para vermeyelim hem bu ara biraz sıkışığım epey borç birikti "dedi Asu.Bu konudan kimseye bahsetmezdi,ama, Ezel ve Beyza'dan çekinmiyordu.Onlar onun dostuydu.

"Şu film güzele benziyor"  diyerek eliyle gösterdi,Ezel.

"Hım bak bu olabilir hafta sonu saat iki buçuk da var mısınız?"diyerek konuştu Beyza'da.

"Ben varım"  dedi hemen Ezel.

"Olur konusu benimde ilgimi çekti "diyerek esnedi Asu.Dün gece nedense sabaha kadar uyuyamamıştı.

"Bu kafeye arada gelelim beğendim burayı hem çalan şarkılar da baksanıza ne güzel "dedi Beyza.

"Aynen keşke her kafe böyle olsa" diyerek beğendiğini belirtti Asu'da.Bu esnada Beyza'nın, gözü Asu'nun çantasındaki kitaba takıldı.Kitabın kapağı dikkatini çekmişti.

"Ne okuyorsun?"diye sordu,hemen.

Asu,hemen çantasından okumakta olduğu kitabı çıkararak Beyza'ya gösterdi.

"Kedi Beşiği.Yazar Kurt Vonnegut".

"Bilim kurgu ilginç güzele benziyor dedi" Beyza.

"Evet güzel tavsiye ederim.Bitirince sana da veririm okursun".

"Olur bunu isterim".

"Ya sen Ezel?".

"Ben pek okumayı sevmiyorum ama madem güzel ve akıcı bir ara bakarız".

"Ben bir tuvalete gideyim hemen geliyorum" diyerek ayağa kalktı Ezel.Daha sonra karşısında onu bekleyen bir kuyruk olduğunu görünce bir an için canı sıkıldı.Oysa hemen gireceğini düşünmüştü.Ay ben bu işin neyse diyerek ayakta beklerken bir sigara yaktı.Bu şekilde oyalanacaktı.Sigaranın çok kötü olduğunu biliyordu,ama,o az içenlerdendi.Yani ayda, yılda bir öyle eserse.Bu yüzden sağlığının bozulacağını açıkçası pek düşünmüyordu.Gene de ileri de çocuğu olursa onun asla ve asla sigara içmesini istemezdi.Sırada beklerken birden bir adamla çarpıştı.Adam da diğer erkekler tuvaletinden geliyor olmalıydı.Çok özür dilerim diyerek yoluna devam etti.Adam çok hoştu Ezel, hayatında daha önce bu denli hoş birini görmemişti.Tuvalete girdikten sonra arkadaşlarının yanına geri döndü.

"Nerede kaldın? çok oldu" dedi Beyza.

"Epey sıra vardı gittiğime de pişman oldum zaten, ama, oraya kadar gitmişken gireyim dedim" diyerek yanıt verdi Ezel.

"İyi yaptın canım sıkıştıysan ben hayatta tutamam, hem ne gerek var?sağlığa da zararlı".

"O sıralardan nefret ediyorum, hayatta en nefret ettiğim şeylerden birisidir beklemek"  dedi Asu.

Ezel az önce gördüğü adamı arkadaşlarına anlattı.

"Sana diyorum dünya hoş adamlarla dolu , ama, sen o evli adama takılıp kaldın seni son kez uyarıyorum, o adamla artık görüşmeyi kes yoksa ben seni keseceğim, anlıyor musun?"diyerek bir kez daha arkadaşını uyardıAsu.Bunu kızarak söylemişti.Bundan dolayı hiç de pişman değildi,çünkü haklıydı ve haklı olduğunu Ezel'de,gayet iyi biliyordu.

"Sen iyi birisin Ezel , tamam bazen hatalar yapabiliyorsun,ama, kötü biri değilsin.O tarz bir kadın hiç değilsin.Bu yüzden daha fazla üzülmemek için bence de bu yanlış ilişkiyi bir an önce sonlandır ,Asu, haklı o tarz yalancı adamlardan hayır yok anlıyor musun?".

"Biliyorum haklısınız yani dört sene bekledim , hiçbir şey olmadı ve daha ne kadar bekleyebilirim ki? yıllar geçiyor ve hayatımı onun karısından boşanmasını bekleyerek geçiremem ki, bence de asla boşanmayacak merak etmeyin ona bugün bitirdiğimi söyleyeceğim" dedi Ezel.

"Sen ciddi misin?yoksa bize gene yalan mı söylüyorsun?"diyerek ciddi bakışlarla arkadaşına bakmaya başladı,Asu.

"Hayır ben gayet ciddiyim" diyerek yanıt verdi, Ezel.

"Onu sakın arama eğer ararsan seni tatlı sözlerle kandırabilir tıpkı yıllardır yaptığı gibi bence hemen mesaj at bitirdiğini söyle hatta mümkünse cehenneme kadar yolu olduğunu da ekle ve mesajdan sonra sakın ola yanıt vermesini beklemeden engelle tamam mı? engellersen bir daha sana asla ulaşamaz. Hem artık görüşmeyeceğin bir kişiyi neden telefonunda ya da sosyal medyada tutasın ki?"diyerek konuştu Beyza.

"Beyza haklı mesajı at ve direk engelle şunu unutma yanıt verdiğin taktirde asla kurtulamazsın" dedi Asu.

"Tamam,çok sağolun.Bu arada sende bana söz ver, Beyza".

"Ne için?".

"Nedenini biliyorsun birde böyle bilmiyormuş gibi yapmıyor musun? ah sen ah".

"Serkan'ı, mı kast ediyorsun?".

"Tabi ki de onu kast ediyorum.Başka kimi kast edeceğim? Sende onu unutup önüne bakmalısın.Sende iyi biriyle tanışıp mutlu olmayı hak ediyorsun".

"Ya Serkan'la , sohbeti artırıp ona açıl ya da artık bahsedip boş yere kendini üzme. Hem tanımadığı bir kişiyi nasıl sevebilir ki insan?belki de kötü huyları var ya da hiç sevmediğin huylara sahip birisi.Belki de Okan,gibi şerefsizin önde gideni nereden biliyorsun?"diyerek açıkça fikrini dile getirdi,Asu.

"Asu, çok haklı.Ya onu tanımalısın ya da, unutmalısın.Kafana çok takma.Tek kötü olan aynı iş yerinde olmanız.Eğer başka yerde çalışsaydın inan bana aklına bile gelmezdi, ve zamanla onu unuturdun "dedi Ezel.

"Hişt öyle deme hemen öyle yelkenleri indirip pes etmek yok.Onu unutacak buna inanıyorum" diyerek hemen Ezel'e,karşılık verdi,Asu.

"Bence de bizim tanıdığımız Beyza" güçlüdür.

"Sende öylesin güçlüsün Ezel,çok sağol".

"Asıl sen sağol o baş belasından kurtulacağım için çok seviniyorum.Nasıl yıllarca ikinci kadın olmayı kabul ettim, anlayamıyorum.Resmen metres oldum".

"Öyle deme herkes hata yapar.Hem geç bile olsa hatanın neresinden dönülse kardır"  diyerek karşılık verdi,Beyza.

"Hem başına bir şey de gelebilirdi şanslısın" dedi Asu.

"Ne gibi?"diye hemen merakla sordu,Ezel.Anlamamıştı.

"Seni öldürebilirdi,ya da öldürmesi için birilerini tutabilirdi.Seni sırf yakasından düşmüyorsun diye öldürebilirdi.Hatta yuvasını yıkmaman ve tüm olanları karısına anlatma diye de öldürebilirdi.Adamın çocukları var, bu saatten sonra asla boşanmayacak nasılsa.Haberlerden görmüyor muyuz?kızım burası Türkiye,öyle Avrupa filan değil, bu tarz olaylarda öyle sakince ayrılıp yolları ayırasın.Hem hamile bile kalabilirdin.Burada söz konusu olan dört sene.Ya o zaman ne yapacaktın?ne kadar korunursan korun bu ihtimal her zaman azda olsa vardır.Yada bu yanlış ilişkiye devam etseydin ve bir an dalgınlığına gelseydi, o zaman ne olacaktı? malum insanlık hali yani,daha başına neler gelebilirdi sayayım mı? adamın karısından duyacağın ağır hakaretleri,ve küfürleri saymıyorum bile".

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top