15.Bölüm

Yıldız, kendisine denileni yaptı. Koşmaya başladı. Neler olacağını bilmeden bütün gücüyle koşuyordu. Belirsizlik ve korku, kalbine hüküm sürmeye başlamıştı.

Kızı koşarken gören cani, kızın arkasından dalga geçer gibi bir kahkaha attı. Kahkahası bitince kan damlayan ağzını açtı. Dudaklarından kelimelerini uçurdu. "Vay vay vay! Bizim Mete kuralları mı çiğnemeye başladı! Bir insanı mı koruyorsun?" Cani kanla kaplı suratına ciddiyetini yerleştirdi. Bir anda mızrak üfleyen sözleriyle konuşmaya devam etti. "Öldür onu! Ya sen öldürürsün ya da ben! Bunu benim yapmamı istediğini pek zannetmiyorum. Kurbanlarımın çığlığından zevk aldığımı bilirsin." Konuşurken ayağıyla yerdeki cesedi eziyordu. Cesetten kan yerine iç organlar akmaya başlamıştı. Sözlerini bitirince şeytani dahi korkutacak şekilde gülümsedi.

Mete ne yapacağına karar veremiyordu. Bunca zaman yansımasına baktığında bir korkaktan başka kimseyi görememişti. Cesaret, kendisini tanımlayan bir sıfat değildi. Hayatı boyunca karanlık bir köşede saklanarak yaşamayı tercih etmişti. Herkesten daha zekiydi, oldukça güçlüydü ama şu an ellerinin titrediğini hissediyordu. Kızı koruyamayacağını düşünüyordu. Düşünceleri arasında yok oluyordu. Caniyse bir insandan daha hızlı koşmaya başlamıştı.

Güneş gökyüzünden çekilmişti ve hava lacivert renge bürünmüştü. Yıldız önünü zar zor da olsa hala görebiliyordu. Nereye gittiğini ya da nereye gideceğini bilmiyordu. Hayatında daha önce bu kadar korktuğu bir an hatırlamıyordu. Güldüğü hikayelerin gerçek olduğuna da inanamıyordu. Yaşanılanları idrak etmekte zorlanıyordu. Mete'nin de o kan emicilerden birisi olduğunu düşünüyordu. "Ormandan kurtulsam bile peşimi bırakırlar mı?" diye bir soru geçirdi içinden. Kan emicilerin kendi peşine düşmesi demek ailesine de zarar vermeleri demekti. Neler olacağını bilmiyordu. Kaçmanın kurtulmak olmadığının farkındaydı. Onlarla savaşamayacağının da bilincindeydi.

Arkasında kendisine doğru ayak seslerinin yaklaştığını duyuyordu. Bu durum, kalbinin daha fazla çarpmasına neden oluyordu. Vücuduna vuran ağaç dallarına rağmen koşmaya devam ediyordu. Kafasını sadece birkaç saniyeliğine arkasına çevirdi. Kendisine doğru koşan Mete'yi ve caniyi gördü. Mete, Yıldız'ı tutmaya çalışır gibi elini uzatmıştı ama yıldız bütün parıltısıyla gökyüzünden kaymak üzereydi.

Yıldız önüne döndüğünde her şey bitmişti artık. Adımını attığı uçurumdan kurtulmak için çok geçti. Bedeni kayalara çarpa çarpa aşağıya iniyordu. Her bir taş, adeta bıçak gibi bedenini kesiyordu. Bilinci yerindeyken bedenindeki her bir yaranın acısını hissedebiliyordu. Gözlerini ebediyete kapatmak üzereydi. O sırada ay, bütün ihtişamıyla gökteki tahtına oturuyordu.

Mete, kızın yuvarlanırken çıkardığı sesleri duyuyordu. Uçurumun kenarında öylece durmuştu bedeni. Yapabileceği başka bir şey yoktu çünkü. Bu uçurumdan düşen hiçbir insan sağ olarak kurtulamamıştı. Kayaların üzerine dökülen kan kokusu, ona her şeyin bittiğini haber veriyordu.

Cani, kana bulanmış elini Mete'nin omzuna koydu. Yaşanılan olaydan zevk aldığı ses tonundan belli oluyordu. "Yazık oldu. Güzelim kan boşuna yerlere döküldü." Burnundan ciğerlerini havayla doldurdu ve ağzından nefesini geri verdi. "Kanın kokusunu hissetmek bile karın doyurucu. Vücudunda biraz olsun kan kalmıştır. Kendi öldürmediğim yiyecekleri yemiyorum, yani o senin olsun. Birkaç damlayla idare edersin artık." Cani sözünü bitirdi ve ormanın içinde gözden kayboldu.

Mete gözlerini sadece birkaç saniyeliğine sıkıca yumdu. Vampir olduğu ilk andan beridir rüya görmüyordu ama bu kabustan uyanmak istiyordu. Beş bin yıldan fazla bir süreyi aptalların oluşturduğu bir sistemde yaşayarak geçirmişti. Bu durumdan bıkmıştı artık. Etrafta yamyam gibi dolaşmaktan, katliamlara şahit olmaktan bıkmıştı. İçinde bulunduğu kaos bitmeliydi. Buna son vermeliydi.

Bir anda ayakları uçurumdan aşağıya doğru inmeye başladı. Neden aşağıya indiğine anlam veremiyordu. Kızın öldüğünü düşünüyordu. Buna rağmen onun yanına gidiyordu. Belki de onu kurtaramadığı için oluşmaya başlayan vicdan azabını bastırmak istiyordu.

Yıldız'ı bulduğunda kayaların üzerine sinen kan kokusu bütün duygularını altüst ediyordu. Kız, oldukça yavaş nefes alıyordu. Neredeyse saniyeler sonra veriyordu aldığı nefesi. Gözleri yarı açık vaziyette acı çekiyordu. Kalbi çalışmayı bırakmak üzereydi. Ölmeden önceki son çırpınışlarıydı bunlar. Vücudundan akan kan çoktan bir göl oluşturmuştu. Akmaya devam eden her bir damla kan, hayatına mal oluyordu.

Adam dizlerini kanlar içindeki kayanın üzerine bıraktı. Üzerindeki kumaşa, kızın kanı tırmanıyordu. Düşünceler arasında boğuluyordu. Bu zamana kadar kendisinde hiç olmayan bir kavramdı cesaret. Bu zamana kadar kimseye kafa tutamamıştı. Kimseye sesini çıkaramamıştı. Hayatın kendisine gösterdiği ilk engelde kafasını toprağa gömmüştü. Bu yüzden bir kişinin daha ölümünü seyretmek zorunda kalmak istemiyordu.

Her geçen saniyeyle kız, geri dönülemez yola giriyordu. Aklındaki fikri gerçekleştirirse hem kendisinin hem de Yıldız'ın öleceğini biliyordu Mete. Şu an bir şey yapmazsa yaşadığı her an pişman olacağından emindi. Daha ne kadar acımasızlıklara göz yumabilirdi? Onu kurtarmak için belki de sadece birkaç saniyesi kalmıştı. Kalp son kez atıncaya kadar kurtarma ihtimali vardı.

Kendisinde göremediği cesaret ve korkusuzluk şu an ölüyordu. Buna izin veremezdi. Cesaretin ellerinin arasından uçmasına ve yok olmasına izin veremezdi, vermemeliydi. Ve böylece Mete ilk defa bir kuralı çiğnemişti. Bir insanı vampir yapmıştı. Buna vampir krallar dışında kimsenin izni yoktu. Suçun bedeli ise idamdı.

***

Eski bir anının ardından günümüze ışınlanmıştı Yıldız. O günü ve sonrasında yaşadıklarını asla unutamamıştı. Uçurumdan düştüğünde ölmüş olmayı isterdi. Gözlerini bir daha açmamak için kapatmayı dilerdi. Şimdiyse üç bin yıldır yaşıyordu. Buna yaşamak denirse tabi. Kabusun içinde var olmaksa nefes almak, evet yaşıyordu.

Kendisine bakan meraklı ve bir o kadarda korktuğunu saklamaya çalışan gözlere baktı. Torununun huylarının kendisine benzemesine hem seviniyordu hem de korkuyordu. Kendisi gibi hayatı boyunca başını belaya sokmasından endişeleniyordu.

"Uçurumdan yuvarlandım ve gözlerimi açtığımda kana susamış bir vampirdim."

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top