İkiz
Bölüm şarkısıyla iyi okumalar ! Finale son 10 bölümden az kalmıştır.
" Sevgili Bebeğim
Ben, babana göre göremeyeceğin bana göre görebileceğin annen, Jade. Sana bildiğin gibi, birçok mektup yazdım. Bu mektupları yazma amacım, benim hakkımda bir fikrin olsun istiyorum. Ayrıca ölen arkadaşım Delilah'ın acısını, bu şekilde azaltıyorum. Ah, bebeğim. İlk nereden başlamalıyım ? Evet, senin tanımadığın Delilah teyzen benim için yapılan suikasta öldürüldü. Bunun sonucu yıkıldım. Yavaş yavaş toparlanıyorum. Küçük Sunn'a baban bakmak zorunda kaldı. Bu üzücü şeyleri yazmakla, seni asla üzmek istemiyorum. Neyse, birazcık senin durumundan bahsedeyim. Delilah'ın ölümünün ardından 1,5 ay geçti bebeğim. Bu 1,5 ay içinde hızlı geliştin. Senin bu hızlı gelişmen, beni yataklara düşürdü. Şimdi yataktan çıkamaz haldeyim. Karnımda, gayet iyi gelişiyorsun fakat doğumunu tahmin edemiyorlar. Babanda homurdanıyor. Tek korkusu beni kaybetmek. Gördüğün gibi baban ne kadar bencil bir adam olsa da, seni çok seviyor. Çektiğim sıkıntılar büyük değil. Sadece baban ve Luis abartıyor. Ne var yani sürekli yatakta yatmam da ? Hem birazcık zayıfsam, ne olmuş ? Kime ne ? Benim seçimim, benim kaderim. Kimse karışamaz ! Haklı değil miyim ? Hem ben senin bir oğlan olduğunu düşünüyorum. Sen bir oğlansın. Babanın saçlarını alan bir oğlan çocuğusun. Tamamen babana benzediğini düşünüyorum. Davranış bakımından tamamen babana benzeme. Benzersen, aşık olacağın kadın yanar. Şu an ne kadar güldüğümü anlatamam. Baban sadist, annen bir mazoşişt. Sen ne olursun ? Bir sadist ile bir mazoşiştsin çocuğu, ne olur ki ? Canım. Sayende değişik tatlar istiyorum. Kana batırılmış çilek yedim, biliyor musun ? Gerçekten inanılmazdı. Baban bunu videoya aldı. İlerde hep birlikte izleyeceğiz. Göreceksin bunu. Bende göreceğime inanıyorum, tatlım. Ah, bak tekme attın. Bana katılıyorsun demek. Seni çok seviyorum. Bu mektupları okuyacağın zaman yüzünde gülümseyişi, hissediyorum. Eğer ölürsem, sakın kendini suçlı bulma. Sana bunu diyerek mektubumu bitiriyorum.
Seni ölesiye seven annen, Jade."
diye yazdım ve mektubumu zarfın içine koydum.
Bu mektuplar sayesinde, bebeğim beni tanıyacaktı. Hem Del'in acısını hafifleten şeylerdi. Kendimi bu şekilde toparlamaya çalışıyordum. Birde karnım iyice belirginleşmişti. Bu şişkinlik benim dışında, herkesi korkutuyordu. Herkesi korkutması, umurumda değildi. Beni, sadece Jack destekliyordu. Sadık bir şekilde, yanımdaydı. Luis'de bir değişiklik vardı. Haru'yla daha fazla uğraşıyordu ve benim her cümlemi dikkatlice dinliyordu. Derin bir nefes aldım ve içeri Amber ile Sam çifti girdi. Bu 1,5 ay içinde Sam'e tüm gerçek bilgilerimi söyledim fakat o, bana kızmadı. Hatta her zaman özel olduğumu söyledi. Şimdi o da, bebeğin beni öldüreceğini düşünenler arasındaydı. Haru, onu ikna etmişti. Sam, Haru'yu vampir olarak değil de, kara büyücü olarak biliyordu. Bırakayım, Haru'yu öyle bilsin. Ne olurdu ki ? Sam, bana sımsıkı sarıldıktan sonra yatak odasına eklenen koltuğa Amber'ın yanına oturdu.
Sam " Bu canavar, ne zaman seni öldürecek ? Ona göre John babamı hazırlamalıyım."
" Sam, ölmeyeceğim. Biliyorsun, değil mi ? " dedim.
" Nasıl ölmeyeceğine, emin olabilirim ki ? Baksana şu karnına ! Şişmiş ve patlayacak gibi. Sen hala yaşacağım de."
" Beni üzüyorsun, Sammy. Beni üzme, lütfen."
" Sen de, seni seven herkesi üzme o zaman. Sevdiğin herkesi üzüyorsun."
" Ben öyle birşey yapmıyorum." dedim ve içeri Haru, Akorn ve Luis geldi.
Haru, yanıma oturdu. Luis ile Akorn ayaktaydılar.
Haru " Konuşmanıza bende katılmak istedim."
Sam " Bir sen eksiktin zaten. Jade'nin ölümünü hazırlayan adam."
" Sanki bunu çok istiyorum. Hiç kimse, benim üzüldüğüm kadar üzülemez ! "
Luis " O zaman üzülüyorsan, neden engelleyemedin ? "
" Bu bebeği ben istedim. Benim seçimim, benim kararırım. Ne Luis, sen durdurabilirsin, nede Haru ! " dedim.
Sam " Bile bile ölüme yürüyorsun, farkında mısın ? Ölüm ve sen ! "
Haru " Kardeşinin bu cümlesi doğru. Bile bile ölüme yürüyorsun."
Luis " Onu, ölğme iten sensin Haru ! Hayatına girdiğinden beri, ölüm onun peşinde dolaşıyor."
" Bunu bana asla diyemezsin, Luis ! Unuttun mu, onu benimle tanıştıran sendin ? Hatırlamıyor musun ? O zaman tanıştırmasaydın. Belki o zaman, beni her şeyden sorumlu tutmazdın."
" İşte o zamana çok pişmanım ! Keşke tanışmasaydınız. Belki o zaman, her şey farklı olabilirdi."
" Yine farklı olmazdı, Lui-chan ! Yine Jade'yi bulurdum."
" Bu kadar olmazdı. Buna asla izin vermezdim ! " dedi ve Haru ayağa kalktı.
Haru " Gel de, izin vermek nasıl bir şey gösteriyim." dedi ve Luis'e yumruk attı.
Luis, yumruğu yiyince altta kalmadı ve Haru'ya saldırdı. Bu kavga karşısında, sessiz kalamazdı. Birden karnımda bir, kıpırtı hissettim. Buna rağmen ayağa kalktım.
" Yeter ! Kavga etmeyin. Kimse benim seçimime karışamaz ! Dövüşmeyi kesin ! " dedim ve herkes bana baktı.
" Bir daha dövüşürseniz, kavga ederseniz, yüzümü göremezsiniz ! " dedim ve acı içinde karnımı tuttum.
Yanıma hemen, Haru geldi.
" Haru, oğluma bir şey oluyor ! Bebeğime, bir şey oluyor ! Boğuluyor ! " diye çığlık attım.
Haru " Sakin ol ! Akorn, bir şey yap. Burada şifacı sensin." dedi ve ikimizde aşağı baktık.
Kan, damlıyordu ! Kan !Benim kanım !
" Bebeğim ölüyor. Hayır, ölemez ! Ölemez ! " dedim ve Haru beni yatağa yatırdı.
Akorn, yanıma geldi ve karnıma baktı.
Akorn " Acil doğum olması lazım. Bu kan, bebeğin değil. Jade'nin kanı." dedi ve Haru'ya baktı.
Haru'nun gözleri, daha farklı bakıyordu. Kanıma odalanmıştı. Bakışları daha karanlıktı. Tıpkı onu ilk gördüğüm andaki gibiydi. Durumu anlayan Sam, Luis ile Haru'yu alarak dışarı çıktı.
Akorn " Amber, hemşire görevi göreceksin. Hemen sıcak su getir ve Jade'nin alnını sil. Ben, ameliyat setimi getireceğim." dedi ve birlkite çıktılar.
Karnımdaki acı müthişti. Galiba, bu Dünya'da yaptıklarımın bedelini çekiyordum.
Kapı açıldı ve Akorn ile Amber geldi. Hemen, Amber yanı başımda alnımı ıslattı.
Amber " Kurtulacaksın. Kurtulacaksın, tatlım." diye beni teseeli ediyordu.
Akorn, hızlıca elbisemi yırttı ve kanama bölgeme koydu. Eline aldığı neşter ile, karnımı ikiye ayırdı. Attığım çığlık, acımı yansıtmıştı. Böyle bir son bana, yakışırdı.
Akorn " Jade, sık dişini. Belki annem kurtulmadı, ama sen kurtulacaksın. Seni kurtaracağım." demişti.
Kesikten çıkardığı bebek, ağlamaya başladı. Amber, yanımdan ayrıldı ve o ağlayan meleği sardı. Bebeğin doğmasına rağmen, acım dinmemişti. Akorn'a baktığımda, elinde bir tane daha bebek olduğunu gördüm. İkizlerim olmuştu ! Benim, masum ikizlerim ! Fakat kendimi güçsüz hissediyordum. Gücüm azalıyordu.
" Amber, onları bana ver ! " dedim.
Amber " Tebrikler, ikiz annesi oldun ! Bir kız, bir oğlan ! " dedi ve ikizleri bana verdi.
Oğluma baktım. Gözleri yumuktu ve babasına benziyordu. Çene yapısı bendim. Fakat alın, göz, burun ve yanak Haru'nundandı. Sonra bakışlarımız kızıma çevirdim. Kızımın çene yapısı, dudakları babasıydı geri kalan bendim. Çok güzel olacağı kesindi. Benden bile güzel olacaktı. Gülümsedim.
" Oğlumun adı, Haden olsun. Kızımın, kızımın adı da Jadia olsun. Kaderleri, bensiz, iyi olacak. Eminim." dedim ve ikizleri Amber'a uzattım.
Amber ve Akorn, ikizlerle beraber gittiler. Akorn, o kesiği dikmişti galiba. Ruhumu hafiflemiş hissediyordum. Uçacak gibiydi. Bir tüy gibi. Evet, tüy gibi. Gözlerimin önüne, 2 genç geldi. Birisi kız, birisi oğlandı. Oğlanın siyah, düz saçları. Hafif çekik, siyah gözleri vardı. Yakışıklı bir suratı ile bana Haru gibi gülümsemişti. Yanındaki kız, ona benziyordu. Beni de anımsatmıştı. Siyah, dalgalı saçları, mavi ile yeşil arası gözleri ile bana bakıyordu ve o dolgun dudakları gülümsüyordu. Canım ikizlerim ! O görüntü kayboldu. Evet, artık huzur içinde ölebilirdim. Kesinlikle. Zaten ruhum uçacak gibiydi. Gözlerimi kapattım ve ruhum bedenimden ayrıldı. İşte buydu ölüm denilen şey. Huzurlu bir şekilde uçup, gitmek. Banada en çok yakışan buydu !
( Haru'nun anlatımı)
Hızla yatak odasına gittim. Jade'nin yaşadığına emin olmam lazımdı. Kapıyı açtım ve karşımda kanlar içinde olan karımı gördüm. Kanlar içinde ve zayıftı. Korunmaya muhtaç. Gülümsüyordu. Kimbilir ne görmüştü ? Birden eli yataktan düştü.
" Jadee ! " diye bağırdım fakat beni duymamıştı.
Çünkü ruhu bedeninden ayrılmıştı. Beni terk etmişti. Onu tek bir şekilde kurtarabilirdim. Tabi bunun için geç değilse. Eğer geçse, benim için tek çözüm vardı. Ölümdü. Kendimi öldürecektim ve Jade'nin yanında sonsuzluğa adım atacaktım.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top