Ü82 🐾
Multi video ;Halil Sezai - Olsun 🎶
Keyifli okumalar 🌸
▪️
Tereddütle merdivenleri çıkan ayaklarım o kadar ağırdı ki bedenime, birazdan neyle karşılaşacağımı merak ediyordum. Belki de evde yoktu. Olsun, peşinden giderdim.
Kapının önünde durup bekledim. Çalmaya cesaretim yoktu. Aslında korkumun nedeni Soner'in bana nasıl bakacağıydı. Elimi kaldırdığım sırada kapı açıldı. Kalakaldım. Yorgun bakışları ve karışık saçlarıyla karşımdaydı. Bakışları beni bulunca elindeki çantayı yere bıraktı. Dudaklarını aralasa da geri kapattı. Söylenecek söz yoktu, biliyordum. Zaten ben konuşmaya gelmiştim.
Kapıyı açık bırakıp içeri girdi. Arkasından gidip salonun kapısında durdum. Sırtı bana dönüktü.
"Eve mi gidiyordun?"
"Evim sandığım kadına gidiyordum."
Kalbim titredi. Her şeye rağmen bana mı gelecekti yani?
"Muğla'ya mı gelecektin?"
"Yapma."
"Neyi?"
"Benimle bir şey olmamış gibi konuşma." dedi acı çeker gibi.
"Seninle konuşmak istiyorum ama."
"Keşke habersizce gitmeden önce de konuşabildiğin aklına gelseydi." Yavaşça bana doğru döndü.
"Kendimi savunmayacağım."
"Savun bir de Büşra. Lütfen savun!" diye bağırdı aniden. "Yalvarırım kendini savun bana!"
"Soner izin ver konuşayım." Sesim titremişti.
"Büşra izin ver sindireyim. Çünkü ben hala gidişini hazmedemedim. Şimdi de gelişinle yorma beni."
Yerdeki televizyona baktım. Ekranı kırılmıştı. Vazodan fırlamış çiçekler, kırık vazo...
"Ben seni terk etmedim."
"Sen beni terk ettin."
"Etmedim!" dedim bastırarak.
"Uyandığımda sen yoktun. Sana ait hiçbir şey yoktu. Yastığa sinmiş kokun dışında sarılabileceğim hiçbir şey kalmamıştı."
"Eşyalarımı topladım çünkü geri döndüğümde burada yaşamaya devam etmeyecektim."
"Bundan haberim bile yok. Ne zaman karar verdin buna? Kollarımdan nasıl çıkıp gideceğini düşünürken mi?"
"Ben senden gitmeyi düşünmedim. Annem aradığında karar verdim gitmeye."
Arkama bakındı."Sanırım aklın hala gitmede. Valizini dışarda bıraktın sanırım."
"Konumuz bu değil Soner. Ben sana kendimi anlatmaya geldim."
"Anlatsaydın bir tek ben anlardım seni. Ama sen susa susa gittin." Başını iki yana salladı. Gözlerinin kenarları kızarmıştı. Eserime bakıp kendime küfrettim. "Ben bu gidişi unutmam Büşra."
Yıkıldım.
"Babamın cenazesine seninle mi gidecektim?"
"Baba? O itin bendeki tek vasfı piç oluşu."
"Annem için gittim Soner. Sadece onun için gittim."
"Yanında benim olacağım her yere seni götüreceğimi biliyordun."
"Seni kendimle birlikte sürüklemekten bıktım."
"Adım adım yürüdüm o yolları seninle. Her bir adımını seve seve attım. Ne sürüklemesi Büşra?"
Yavaşça bana doğru geldi. Öylece kalakaldım.
"Hepsini anlarım da, yani çok zor olsa da anlamaya çalışırım. Ama yüzüğü çıkarman, Sana taktığım yüzüğü çıkarıp atman..."
"Ben yüzüğümü seni terk ettim diye çıkarmadım. Geri geldiğimde baban takacaktı onu bana."
"Babam..." diye mırıldandı. "Hadi babama gidelim. Oğlunun mezarından çıkarıp taksın sana o yüzüğü."
Algılayamadım. Ne demek istemişti o?
"Nasıl yani?"
"Ben o yüzüğü gömdüğüm yerden çıkarıp sana tekrar nasıl takacağım be Büşra?" Gözleri doldu. Bakışlarını inadına çekmiyordu gözlerimden. "Nasıl zor biliyor musun bir hiç gibi hissetmek. Bir gece de ya, sadece bir gecede hiç ettin beni. Abime senden başıma gelen en güzel şey diye bahsederken, seni yanına gömmek nasıl da zordu!"
Kalbim acıdı.
Hatta paramparça oldu.
Ben onu bu kadar yaraladığımı düşünmemiştim. Kendimden nefret etsem de, bizden bu kadar kolay vazgeçmesi canımı yakmıştı. Parmağına baktım.
" Yüzüklerimizi mi gömdün? "
Sessiz kaldı. Alnına dökülen saçlarını okşamak istedim.
"Beni affetmeyecek misin?"
"Sen kendini affeder miydin Olric?"
Ağlamamak için kendimi sıkıyordum.
"Tek hatamda bana yapamıyorum dedin. Vazgeçmek senin için çok kolay değil mi? Söylesene bana Büşra. Ben uyandığımda sahibi olmadan yastıkta duran yüzüğü unutmadan nasıl affedeyim seni?" Bakışlarımı önüme eğdim. "Aylar sonra ilk defa acı yüzünden akan yaşlarım kurumadan nasıl affederim? Bunu kendime nasıl yaparım?"
Sessiz kaldım. Aramızda uzayan sessizliğe son vermeden önce kaşıya doğru yürüdü.
"İstersen burada kalmaya devam edebilirsin."
İstersen gidebilirsin.
"Burada kalmayacak mısın?" diye sordum arkasından yaşlı gözlerle bakarken. Eli kapının kolundayken omzunun üzerinden bana baktı.
"Üzgünüm Büşra. Ben bir daha sana sarılıp uyumaya cesaret edemem."
Ve gitti.
🌙
Selam. 🙏🏻
Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı bekliyorum.
Görüşmek üzere. 💙
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top