Ü65 🐾
Multi video ;Emre Aydın - Ölünmüyor🎶
Keyifli okumalar 🌸
▪️
Eve geleli bir saat olmuştu. Telefonu şarja takıp koltuğa uzanmıştım. Soner'den gelecek olan bir haberi bekliyordum. Başını belaya sokmasını istemiyordum.
Derken kapıya vuruldu. Yerimden hızla kalktım ve kapıya koştum. Karşımda Soner'i görünce rahat bir nefes verip ona sarıldım. Kolları beni sardı.
"Kim o demeden açma."
"Neredeydin?"
"İçeri geçelim."
Ondan ayrılsam da elini bırakmadım. Kapıyı üzerine vurup salona doğru yürüdü.
"Neredeydin dedim."
Koltuğa oturup beni kendine çekti. Kolumu beline sardım.
"Düşündüm sadece."
"Ne düşündün?"
"Seni kimden isteyeceğimi."
"Ne?" diye sordum şaşkınlıkla.
"Annen yok, baban yok. Kimden isteyeceğim ben seni?"
"Bunu mu düşünüyorsun gerçekten?"
"Ananla babanın akıbetini düşünecek halim yok."
"Gerçekten Soner. Neredeydin?"
"O adamı darp etmekten şikayet edeceksin. Tehdit, yaralama, uzaklaştırma yasağı da vardı demiştin."
"Onunla karşı karşıya gelmek istemiyorum."
"Gelmeyeceksin. Avukatımla muhattap olacak."
Başımı kaldırıp ona baktım. Saçları karışmıştı. Göz kenarları hala kırmızıydı.
"Özür dilerim Soner."
"Ne için?"
"Seni kırdığım için."
"Sen de kırılmışsın."
"Böyle bir şeyle seni karşı karşıya bıraktığım için."
Gözleri beni buldu. O kadar derin bakıyordu ki, ona gelmekle en doğru kararı verdiğimi fark ettim.
"Senin gibi kaç insan var biliyor musun? Hiçbirine ulaşamam, hiçbirini çekip çıkaramam o kuyudan. Zorunda değilim evet. Ama onlar da böyle bir hayatı yaşamak zorunda değiller. Böyle baba böyle anne olmaz. Deliriyorum ya, aklıma geldikçe, seni böyle yaralı gördükçe çıldırıyorum."
"Çok iyi birisin. Her gün şükrediyorum."
Elini yanağıma uzatıp alınlarımızı birleştirdi.
"Bir de bana sor."
"Sen neden şükrediyorsun ki?"
"Seninle birlikte olmak nasıl güzel biliyor musun?"
Başımı iki yana salladım. "Bu kadar sorunlu bir hayatım varken mi?"
"Senin bir suçun yok ki. Senin masumluğunu seviyorum ben. Bana bakışını, gülüşünü seviyorum."
"Beni bırakma." dedim ve başımı göğsüne gömdüm. Elini saçlarıma çıkarıp okşadı. Annemin hiç yapmadığı şeyi yaptı.
"Seni şu saatten sonra anca evimize bırakırım Çilli."
Gülümsedim. Yorgun olsam da, yanağım acısa da gülümsedim. O bunu hak ediyordu.
"Soner..."
"Çilli..."
"Zeytin'i bırakmak zorunda kaldım."
"Evde mi?"
"Hayır. Onunla birlikte ayrıldım evden. Hatta beni babamdan kurtardı."
"Aslanım benim."
"Ama onunla gelemeyeceğim için onu barınağın kapısına bıraktım. Arkamdan koştu, geri dönüp bir daha bıraktım. Çok üzüldüm."
"Onu alacağım. Tekrar seninle olacak. Bir ödülü de hak etti."
"Teşekkür ederim."
"Asıl ben teşekkür ederim. Bana geldiğin için."
"Senden başka gidecek kimsem yok ki."
"Benimle güvendesin. Artık seni yanımdan ayırmayacağım."
Geri çekilip yüzüne baktım. Uzanıp saçlarını düzelttim. Bakışları yüzümden bir an olsun ayrılmadı.
"Senden bir şey isteyeceğim."
"Ne istersen."
"Ama kabul edeceğine söz ver."
"Önce söylemen gerekiyor."
"Önce söz vermen gerekiyor."
Kaşlarını çattı. "Hoşuma gitmeyecek bir şey isteyeceksin biliyorum."
"Söz ver."
"Vermiyorum."
"O zaman giderim."
"He bende bırakırım."
Dik dik yüzüne baktım. Omzunu silkti. Gözlerimi devirip önüne döndüm.
"Kabul etmen gerekirdi."
"Seni benden ayıracak bir şey mi?"
Ona yandan bir bakış attım. Hızla başını iki yana salladı. "Kabul etmiyorum."
"Tamamen değil ama."
"Başlarım öyle işe. Yeni kavuştuk."
"Korkmana gerek yok. Bizi ayıracak bir şey değil."
"İyi, söz."
Umarım isteğimi geri çevirmezdi.
🌙
Selam. 🙏🏻
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Sizce Büşra, Soner'den ne isteyecek?
Yorumlarınızı bekliyorum. Görüşmek üzere. 💙
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top