Ü48 🐾

Multi video ; Mustafa Ceceli-İyi ki Hayatımdasın 🎶

Keyifli okumalar 🌸

▪️

"Eve gitmedin değil mi anne?"

"Gitmedim. Sen ne zaman geleceksin?"

"İki güne dönerim." dedim aynadaki aksime bakarak. Yanağım daha iyi görünüyordu.

"Dikkat et kendine. Ararım yine."

"Sen de dikkat et anne. Görüşürüz." Telefonu kapatıp salona gittim. Soner pencereden dışarı bakıyordu.

"Hava bozdu."

"İstersen çıkmayalım." dedim. Bana dönerek başını iki yana salladı.

"Çıkacağız. Sen hazır mısın?" diye sorduğunda üzerime baktım. Kız kardeşinin pantolonunun üzerine Soner'in siyah tişörtünü giymiştim.

"Ceketimi de giy. Büyük beden moda bu aralar." dedi alayla. Gözlerimi devirdim. Üzerine kot ceketini giyerken parmağındaki dövmelere baktım.

"Ben de dövme yaptıracağım."

Anahtarını cebine atıp siyah kot ceketi bana uzattı. "He gülüm he."

Kaşlarımı çattım. "Ciddiyim."

"Canın yanar."

Alışkınım, demek istesem de sustum. Ceketi alıp kapıdan çıktım. Arabasına binip kemerimi takarken kapının önünde dikildiğini gördüm. Elleri ile ceplerini yokladı.

"Anahtarını mı unuttun?"

"Yok, yanımda." Eli ile iç cebindeki bir şeye dokundu. Ardından arabaya bindi.

"Nereye gideceğiz?"

"Gençlik Parkı'na." Sanki anlamış gibi başımı salladım. "Bir gün seninle piknik yapalım." dediğinde gülümsedim. Daha önce sınıfımla bir piknik yapmıştım. Zevkliydi.

"Hava düzeldi." dedim camdan dışarı bakarken.

"İşimize gelir."

Arabayı park ettikten sonra yürümeye başladık. Park güzeldi. Ama onunla el ele olmak daha güzeldi.

"Çilli? Sana bir şey soracağım."

"Sor."

"Geleceğin hakkındaki düşüncen ne?"

"Nasıl yani?"

"Ne yapmayı planlıyorsun?"

Birkaç saniye düşündüm. Ne yapacağımı ben de bilmiyordum. Hayatımın sonuna kadar aynı çizgide gidecekmişim gibi geliyordu.

"Evde yaşlanmayı."

"Annenle mi?"

"Zeytin de var."

"Ben?"

Ona kaçamak bir bakış attım. Ardından hemen önüme döndüm.

"Sen de varsın. Olacaksın yani."

"Benimle yaşlanmanı isterdim." Fısıldar gibi konuşmuştu. Yürümeyi kesip ona baktım. "Hani demiştin ya, karın çok şanslı olacak diye." Başımı salladım. Eli gelirken yokladığı iç cebine gitti. "Ben-" Telefonu çalınca söyleyecekleri yarım kaldı. Özür dileyip telefonu açtı. O görüşmesini yaparken yürümeye devam ettik.

Sonrasında konuyu bir daha açmadı. Parktan ayrılıp yemek yemek için bir avm ye gittik. Birlikte pizza yerken arada göz göze gelmiştik. Bana düşünceli gözlerle bakması beni germişti.

"Soner ben iki güne dönmek istiyorum." dedim elimi ıslak mendille silerken. Söylediğim şeyle gözlerini devirip bakışlarını arkama dikti. "Gideceğimi biliyordun. Surat asma lütfen."

"Sıkıldın mı?"

"Hatır tabi ki. Zaman seninle çok güzel geçiyor. Bana ömrüm boyunca unutamayacağım anlar yaşattın."

"Daha fazlasını yaşatabilirim." dediğinde gülümsedim.

"Biliyorum. Ama annemin yanına dönmem gerek. Sonrası için bolca vaktimiz olacak."

Bir şey demeden başını salladı. Oradan ayrıldıktan sonra arabasına yürüdük. Moralinin bozulduğunun farkındaydım. Ben de onun yanında kalmak isterdim ama bu zaten ilk defa yaşadığım bir deneyimdi ve her gün masrafa giriyordu. Buna dur demeliydim çünkü Soner asla durmazdı.

"Beni çeker misin?" dedim konuyu dağıtmaya çalışıp. Hava sabaha göre iyice ısınmıştı. Anılarımı biriktirmeye devam edebilirdim.

"Geç bakalım."

Ondan uzaklaşıp kameraya baktım. Yüzüme sahici bir tebessüm yerleştirdim.

"Çektim."

Yanına giderken üzerimdeki ceketi çıkardım. Terlemek istemiyordum. Bana yandan bir bakış atsa da arabaya binip sessiz kaldı.

"Böyle surat mı asacaksın gün boyu?"

"Sevgilim gideceği için göbek mi atmalıyım?" dedi arabayı çalıştırırken.

"Üzülüyorum ama."

Uzanıp elimi tuttu.

"Üzülmen için yapmıyorum. Yine gideceksin ve yine uzak kalacağız. Ben yine senin sabah uyandığında yüzüne bakmak isteyeceğim. Bana gülümseyişini gözümün önüne getirip kendi kendime güleceğim. Fotoğraflarına baka baka eskittim Çilli ben hep yanımda olmanı istiyorum. "

Şaşkınlığımdan kurtulmadan elini çekip yine ceketinin iç cebine attı. Ama çalan telefonu yine buna engel oldu. Telefonuna sıçayım.

"Sikecem artık."

"Ne var cebinde?"

"Bok olsa çoktan çıkarmıştım. Ama değil ya, illa bir şey çıkacak." dedi sinirle. Telefonu aksi bir sesle cevaplarken arkama yaslanıp onu izledim. Onun hayalini kurduğu şeylerin on mislini kuruyordum içimde. Hepsinde o vardı. O ve onun gökyüzünü sığdırdığı gözleri.

🌙

Selam. 🙏🏻

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Yeni bölüme kadar kendinize iyi bakın. Görüşmek üzere. 💙

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top