Ü127 🐾
Multi video ; Mehmet Erdem-Aşkımız Bitecek Böyle Giderse 🎶
Keyifli okumalar 🌸
▪️
Ben
Napıyo benim Üsame'm?
Üsame'm
Üçüncü bardak.
Eray'ı beklerken iki kez tuvalete gittim.
Bu önemsiz bilgiyi niye verdim bilmiyorum. 😂
Ben
Bu ne ya 😂
Yarım saat önce birazdan çıkarız demiştin.
Üsame'm
İnmedi hala.
Çıkıp bakacağım şimdi.
Ben
Tamam hayatım.
Üsame'm
Öpüyorum.
Ben
♥️
Telefonu kapatıp beni bekleyen Yağmur'a seslendim.
"Hadi başlayalım!"
Üzerimi çıkarıp atletimle kaldım. Soner dün gece Eray'da kalmıştı. Çünkü bu akşam kına gecemiz vardı. Kuaföre gitmek istemediğim için Yağmur bu konuda bana yardımcı oluyordu. Ona güveniyordum.
Annem sabah gelmişti. Sadece düğüne gelir sanmıştım ama izin almayı başarabilmişti demek.
"Nefes alışını duyabiliyorum Büş."
"Ne yapayım? Çok heyecanlıyım. Ayy! Soner'in saçları uzadı yine. Damatlık ne de yakışacak."
Yağmur başını iki yana sallayarak sırıttı ve yüzüme eğilip makyaja başladı. Göz makyajımı ben yapayım demişim ama bir ucunun tabiri caizse marsa uzandığını söyledikleri için Yağmur kendisi yapmak istemişti.
Telefonumu elime alıp başımı eğmeden telefonu kaldırdım.
Ben
Napıyosun?
"Gelinliğin geldi kızım."
Hızla arkama döndüm. Yağmur'un elindeki kalem yanağımı çizmişti. Ama umursamadım. Annem elindeki siyah kılıfın fermuarını indirdi. Gelinliğimi görünce gülümseyip ellerimi çenemin altında birleştirdim.
"Şükürler olsun."
"Eh be Büşra abla. Yanağını çizildi. Buraya dön."
"Tamam tamam." diyerek önüme döndüm. Telefonum titredi. Umarım işin bitmiştir Eray.
Eray
Soner'i giydiriyorum.
Ben
Ne demek Soner'i giydiyorum?
Eray
Takım giymek istemiyor.
Ben de benim kıyafetlerden spor bir kombin yapıyorum.
Ben
Ne demek istemiyormuş?
Ya saçmalamasın ne sporu?
Wp den çıkınca ağzım açık kaldı. Hemen Soner'i aradım. Ama açmadı.
"Nolmuş?"
"Anlamadım ki. Soner takım giymek istemiyormuş."
"Aa. Nerden çıktı o be?"
"Bilmiyorum."
Ben
Soner!
Ara beni.
Şşş.
Baksana mesajlarıma.
İnşallah üstten okumuyorsun Soner.
Telefonu masaya sertçe bıraktım ve kollarımı göğsümde birleştirdim. Bir şey sorunsuz gitse şaşardım zaten.
Bir saate makyaj bitmişti. Ama Soner hala cevap yazmamıştı. Telefonu alıp tekrar aradım. Ama yine açmadı. Kaşlarımı çattım.
Sakin ol Büşra.
Sakin ol.
Sakin.
Ol.
Eray'ın mesaj attığını görünce hemen açıp baktım. Kaşlarım gördüğüm fotoğrafla havalanırken başımı kaldırıp Yağmur'a baktım. O da aynı şekilde bana baktı.
Eray
Biz mekana geçiyoruz.
Ben
Dalga mı geçiyorsunuz benimle?!
O deri ceket ne?
Soner neden beni aramıyor?
İyi misiniz siz?
Böyle kınaya mı gelinir?
Ben de pandalı pijama takımımı giyip geleyim o zaman.
Yapacağınız işe bak yaa.
Eray
Yapacağımız işi başka bir şey yapacaktın di mi? 😂
Neyse kalpten gitme.
Ben
Eray!
Benden çıkıp gruba fotoğraf attı.
Eray
Mest oldum 😂
Ben
Sizin yapacağınız şakaya ya
Ödüm koptu.
Üsame'm
Özele gel hayatım.
Ben
Gelmiyorum hayatım.
Sohbetten çıkıp telefonu bıraktım. Ruh hastaları.
Evde işimiz bitince Soner'in gönderdiği arabayla kınanın yapılacağı mekana gittik. Bindallım elimdeki kılıftaydı. Soner'e kızsam da çok hoş göründüğünü kabul etmem gerekiyordu.
Yakışıklı Üsame'm.
Arabadan inip mekana girdik. Melek Hankm bizden önce gidip, Buse Hanımla birlikte dekorasyonla ilgilendiler. Annemi onların yanına bırakıp Yağmur ile birlikte yukarı çıktık. Kapının önünde Soner ve Eray'ın beklediğini görünce gözlerimi devirdim.
"Neden burada bekliyorsunuz?"
"Yengecim, inan bana Soner'in fikriydi."
Soner sessiz kalıp sırıttığında kaşlarımı çattım.
"Neyse, biz aşağı inelim." diyerek kendisine gülümseyen Yağmur'a baktı.
"Ben çıkarım yanına birazdan ablacım."
"Tamam canım."
Odaya girince arkamdan geldi. Bindallımı sandalyeye bırakıp ona döndüm. Kapıyı kapatıp bana yaklaştı.
"Kapının önünde beklesem? İlk ben görmek istiyorum seni."
"İlk Yağmur görecek." diyerek omzumu silktim. Yanıma yaklaşıp elini yanağıma koydu.
"Bekarlığa veda partisi yapmayı düşünüyorum." Elimi yumruk yapıp omzuna vurduğumda gülmeye başladı.
"Soner bugün çok şakacısın! Ama ben gülmüyorum."
"Karımı mutlu etmeye çalışıyorum."
"Komik olmayan şakalar yaparak mı?"
"Hayır. Gülümsemesine neden olacak sürprizler yaparak."
"Ne sürprizi?"
Yanıma yaklaştı ve eğilip yanağımı öptü. "Yağmur'u yanına göndereyim. Kadınlar üst katta olacak, biz de alttayız. Kına yakılırken Yağmur çağırır beni."
Başımı salladım. "Ama ne sürprizi yapacağını söylemedin."
Eli kapının kolundayken bana baktı. "Söyledim artık partiyi, bir sürprizi kalmadı." Ağzım şaşkınlıkla aralandı. Üzerine doğru yürüdüğümde sırıtıp dışarı çıktı.
"Hasbi Allah."
Üzerimi değiştirirken Yağmur geldi. Yardımıyla bindallıyı giydim.
"Barlas abinin yanında bir kız var."
"Gerçekten mi?" diye sorarak gülümsedim. Demek sonunda bir adım atılmıştı.
İçeriye beş altı tane genç kız girdiğinde Yağmur'a baktım.
"Kuzenlerimiz; Beyza, Sude, Feyza, Aysel ve Asel. Mum tutacağız."
"Hoşgeldiniz." diyerek hepsine sarıldım.
"Hoşbulduk." İsimleri aklımdaydı ama hangisi kim hatırlayamadığım için isimleri ile hitap etmeme kararı aldım.
Ellerine mumları geçirip yaktılar ve kapının önünde geçmem için bir geçit yaptılar. Erkekler alt kattaydı. Ama bu heyecanımı azaltmıyordu.
Kapıdan çıkarken sadece mumların aydınlattığı salonda tanıdığım kimse yoktu. Bu kadar kişinin geleceğini düşünmemiştim.
Arka planda çalan Aşkımız bitecek böyle giderse şarkısı Eray'ın fikriydi. Çekingen olmamaya çalışıp kızlarla birlikte şarkıyla uyumlu dans ederken alkış sesleri kulağımın her yerindeydi.
Yağmur, Soner'i çağırmak için aşağı indiğinde annem yanıma yaklaştı. Kırmızı tül duvağımı yüzüme indirdi. Karanlıkta parıldayan gözlerindeki yaşları görebiliyordum.
Soner salona girdiğinde gözlüklerini çıkarıp Yağmur'a verdi. Birlikte yan yana o duran iki sandalyeye oturduk. Arka fondan çalıp davetlilerin eşlik edeceğini düşündüğüm şarkı çalmadı.
Buse Hanım kendi sesiyle başladı, ardından birkaç kişi söylemeye devam etti.
"Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar.
Aşrı aşrı memlekete, kız vermesinler."
Uf, planda ağlamak yoktu. Islanan gözlerimi kırpıştırdım. Etrafımda dönüp duran insanları izlerken, gözümün önüne birkaç ay öncesi geldi.
Hatta birkaç yıl öncesi.
Keşke tüm bunlar Muğla'ya yaşansaydı. İsteseydim Soner beni oraya götürürdü ama bir gün için git gel yapmak istememiştim.
Mumcular yere diz çöktü. Kardeşim yoktu, akrabam da.
Yağmur elinde kına tepsisi ile önümüzde durdu. Annem önce benim elime uzandı. Daha bu sabah konuşmuştuk. Elimi yumruk yaptım. Annem gülümsedi.
Buse Hanım arkadan bağırdı. "Oo kaynana, gelin elini açmıyor!"
Soner'in güldüğünü duydum. Her bir yandan telefonların flash ışıkları gözüme vuruyordu. Asıl kameraman nerede göremiyordum bile.
Melek Hanım eğilip avucuma dokundu.
"Mutluluğunuz daim olsun, canlarım benim." Altını görünce avucumu açtım. Aynı şekilde diğer avucuma da altın koyduğunda annem de ikimizin ellerine de kına sürdü. Dudaklarından duası eksilmemişti.
Ayağa kalktık ve birbirimize döndük. Soner kınasız eliyle duvağımı kaldırdı. Alnımı yumuşak dudaklarıyla öpüp geri çekildiğinde salonda kopan alkışlar kalp atışlarım eşlik ediyordu sanki.
İkimizin de duası kabul olmuştu.
Sayılı gün çabuk geçer.
🌙
Selam. 🙏🏻
Kına ve bölüm nasıldı?
Aklımda şöyle bir fikir var; düğünden sonra istediğim sahnelere gelene kadar hızlı geçişler olacak. Bu da aklımdaki finali öne çekiyor. Bölüm sayısı hakkında bir fikrim yok.
Yeni bölümde görüşmek üzere. 💙
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top