140 🐾 10 Milyon 🐾

Merhaba Olriclerim 💙
Uzun zaman sonra özel bölüm ve duyurular dışında sizlere keyifli okumalar diyememenin hissettirdiği boşluğu sonunda biraz da olsa doldurabilme fırsatına eriştiğim için çok mutluyum. Aslında içimde kalan bazı şeyler vardı. Biliyorum ki devam etseydim çook daha büyük bir aile olacaktık ama tadında bitsin istemiştim. Şimdi ise kısa sürede 10 milyon olmamızın hatırına sizlerle özel bölümlerden bağımsız, kaldığımız yerden eğer devam etseydi nasıl olurdu diye düşünerek bir bölüm paylaşmak istedim. Düşüncelerinizin hepsini yorumlarda görmek istiyorum. Özel bölümlerde görüşmek üzere.

Bölüm şarkısı: Şöhret Memmedov - Öptüm Nefesinden 🎶

Keyifli okumalar 🌸

▪️

Ecrin Beyza Üsame hastaneden çıkarıldıktan iki gün sonra...

Kulaklarımda aylar öncesine ait cümleler tekrar fısıldaşıyordu. Bizi uyandıran ses, bebeğimizin sesi olacaktı. Bize ait olan sonsuz gökyüzüne her gün bakıp şükredecektim.

Yollar da gökyüzü de bizim Çilli.

Dudaklarım keyifle iki yana genişledi. Gözlerim hala kapalıydı. Kulağımda bana ninni gibi gelen o ses vardı, kızımızın sesi.

"Büşra?" Omzumdan sarstı biri beni. Huysuzca diğer tarafa döndüm. Kızımın sesini dinlemek istiyordum. Yatakta hissettiğim hareketlilikle gözlerimi araladım. Soner üzerimden diğer tarafa atlayıp açık kapıdan koşarak çıktı. Başımın dibindeki bebek telsizinden gelen ağlama sesiyle ağzım kocaman açıldı ve üzerimdeki örtüyü atmadan yataktan fırladım. Ayaklarıma dolanan örtü yüzünden bir adım gidemeden yere kapaklandım.

Ben, iki ay önce anne olmuş; türlü zorluklara göğüs germiş Büşra Üsame şu anda parkeyle burun burunaydım. Perkenin burnu yoktu orası ayrı.

"Soner!" diye seslendim. Birkaç saniye sonra Beyza'nın sesi kesildi. Oflayarak ayağıma dolanan örtüyü kenara attım. Tam ayağa kalkmıştım ki Soner yatak odasının kapısında belirdi. Kucağında, sanki bir kedi yavrusu tutuyor gibi sarıldığı kızımız vardı.

"Çilli?" Şaşkın bakışları altında hızla yanına gittim.

"Çok ağladı mı?"

"Biraz. Sen yerde ne arıyordun?"

Beyza'nın minik elini tuttum ve öptüm. "Rüyamda ağlıyor sanmıştım. Hızlı kalkınca düştüm."

"Eh be güzelim, ben gittim görmedin mi?" Omzumu silktim.

"Olsun, görmem gerekiyordu. Acıktı mı acaba?"

Kızımızın minik gözleri ağır ağır açıldı. Soner onu daha iyi görebilmem için yatağa oturduğunda yanına oturdum. İkimiz de gülümseyerek ona baktık. Hatta benim gözlerim çoktan yaşarmıştı.

"1 saat bile olmadı ama."

Başımı kaldırıp saate baktım. Henüz 02.17'ydi.

"Haklısın. Ben uyutayım o zaman." dedim ve kollarımı Beyza'yı almak için uzattım. Hala çok zayıftı. Bazen dokunmaya çekiniyordum. "Gel bakalım anneye."

"Çilli istersen ben uyutayım. Sen çok uykusuz kaldın."

"Olmaz Soner." Kızımızı kucağıma aldım ve saçlarını kokladım. "Sen iki aydır çok yoruldun."

"Sen de yedi ay boyunca çok yoruldun." dediğinde yüzüme minnettar olduğumu belirten bir gülüş oturdu. Ona çok şey borçluydum.

"Biz birlikte olduktan sonra her şeyin üzerinden gelebiliriz. Bunu çok iyi anladım."

Beyza çoktan kucağımda uykuya dalmıştı. Sessiz adımlarla onu odasına götürdüm. Hastaneden çıkalı daha üç gün olmuştu ve hala uyuma sürecimiz yerine oturmamıştı.

Soner'in yanına döndüğümde pencerenin yanında dikildiğini gördüm.

"Uykun mu kaçtı?"

"Evet." dediğinde yanına yaklaşıp kollarımı ona sardım. Eli şefkatle saçlarımı okşadı.

"Çok mutluyum."

"Ben de öyle." dedi. "Kızımızın aramızda olması beni heyecanlandırıyor."

Başımı keyifle göğsüne yaslandığım sırada ikimizin de telefonuna mesaj geldi. Başımızı kaldırıp birbirimize baktık.

"Ben o grubu ömür boyu sessize almadım mı?" diye söylenerek komodinin üzerinde duran telefonuna uzandı.

"Benimkini de verir misin?"

Tahmin ettiğimiz gibi gruba mesaj gelmişti.

Eray
Sıkıldım ben.
Beni davet edin de gelem.

Barlas
Etmesem de geliyorsun ruh hastası

Eray
Tamam yarım saate oradayım.

Barlas
Gelme ya gelme
Uyuyacağım

Soner'e baktım. Çatık kaşlarla telefona bakıyordu.

"Bak ne yapacağım ona."

Üsame'm
Eray gevşeği dün neredeydin?

Sırıttım. Eray dün Yağmur ile birlikteydi. Üstelik ikisi de Soner'e bir şey söylememişti. Ses duyunca telefona baktım.

Eray
Sorma Soner'im, otelde kaldım.

"Otelde mi kalmış?" dedi sinirle. "Ne oteli? Yağmur da mı onunlaydı?" Sorularını ard arda sıralarken 'biliyorum' dercesine omzumu kaldırıp indirdim.

"Yoo canım, ikisi de o kadar cesaretli değil." dediğimde beni duymadı ve bir şeyler yazdı.

Üsame'm
Kardeşimle dün napıyordun Allah'ın kıvırcığı!
Ben sana benim haberim olmadan çıkmayacaksınız demedim mi?

Barlas
Bu devirde kimseye güvenmeyeceksin kardeşim.

Üsame'm
Cevap versene.

Eray
Doğru söyle, bizi takip mi ettiriyorsun?

Üsame'm
Sana ne lan!
Hesap ver bana.

Eray
Ya valla iki çay içtik sadece.
Ben zaten otelde de kalmadım ki.
Barlas acısın diye dedim onu.
Dün evden kovdu beni.
Ama olsun birazdan yine gidecem 😂😘

Üsame'm
Bundan sonra ayda bir görüşeceksiniz.

"Soner!" dedim uyarıcı bir sesle. Mavilerini bana çevirip kaşlarını çattı.

"Doğru, haklısın. İki ayda bir."

"Aaa! Bırak çocukları."

Kaşlarını 'öyle mi' der gibi kaldırdı. "İzinsiz çıkabilecekleri kadar büyük değil benim kardeşim. Daha on sekiz."

İyi bir abi olmaya çalışıyordu. Kendi göremediği abi şefkatini kız kardeşinden esirgemiyordu. Ama bunu yaparken Yağmur'u sıkmaması gerekirdi.

"Canım seni anlıyorum ama bu kadar üzerine gitme, her ikisinin de."

Yazmayı bırakıp telefonu sessize aldı. Bana cevap vermeden ayaklandı ve elini uzattı. Gülümsedim. Sıcak elini tuttuğumda bana içten bir tebessümle baktı. Yatağa uzandığımda üzerimi örttü ve yanıma yattı.

"Kahvaltıda ne ister benim sevgili karım?"

Tamamen ona döndüm. Yüzündeki ciddi ifade yok olmuş, bana sevgiyle bakıyordu.

"Ne istersen."

Elimi yanağıma koydu. Heyecanım hala ilk günkü gibiydi.

"Çilli." diye fısıldadı. "Sen çok güçlü bir kadınsın." Yüzüme yaklaşarak burnumun ucuna öptü. "Ve ben sana hayranım."

Bu kez ben yanağını tuttum ve ona yaklaşıp çenesinden öptüm.

"Asıl ben sana hayranım. Sayende artık eksik kaldığım hiçbir şey yok. Sevgiyi, güveni, özlemeyi... Aşkı."

Eksik kaldığın ne varsa tamamlayacağım Çilli.

"Ömrüm boyunca seveceğim seni." Beni göğsüne bastırdı ve saçlarımı öptü. Sabah olmasına az bir zaman kalmıştı. Beyza'nın bize en azından iki saati çok görmemesini dileyerek uyudum.

Ta ki ağlayışını duyana kadar.

Bu kez telsizi duydum ve koşarak odadan çıktım. Yanına gittiğimde ağlamaktan kısılmış gözlerini gördüm.

"Canım benim." diye fısıldadım ve onu kollarıma aldım. İki saniye geçmeden sustu. "Acıktın mı sen?"

Koltuğa oturup gömlek geceliğimin düğmelerini açtım. Bazen sütüm bitecek diye çok korkuyordum. Her an kesilecekmiş gibiydi.

Kapı aralandığında sessizce bizi izleyen Soner'e baktım. Yanımıza geldi ve ikimizin de başının üzerine buse kondurup geri çekildi.

"Ben kahvaltı hazırlayayım. Sen kızımızı doyur."

Başımı salladım. Hiç gitmek istemiyor gibiydi. Birkaç saniye daha Beyza Ecrin'i izledikten sonra odadan çıktı. Birkaç dakika sonra kızımın gözlerini kapattığını ancak hala emdiğini gördüm. Gülümseyerek yavaşça geri çektim minik dudaklarını.

"Uyu meleğim." diye fısıldadım ve yavaşça yatağına yatırdım. Sessizce odadan çıkmadan önce telsizi yanıma aldım. Merdivenleri çıkıp buraya gelmek beş saniyemi alıyordu. Soner'inse sırtında kanat var gibiydi. Ağladığını duyar duymaz üçer beşer çıkıyordu merdivenleri.

"Kızarmış ekmek." dedim mutfağa girerken. "Haşlanmış yumurta, menemen..." diye devam ettim. Elindeki tabağı masaya koyduktan sonra yanıma geldi.

"Bir de çilli gül reçeli." Yanağımı öptü. Ama ben şaşkınca yüzüne baktım.

"O ne? Melek Anne mi getirdi?"

"Ah saçmalama, senden bahsediyorum." dediğinde gözlerimi devirdim. "Otur hadi."

Sandalyeye oturdum ve menemeni beklerken telefonumu çıkardım. Saat dokuzdu ve Eray her zaman ki gibi ayaktaydı. Grup yerine özelden yazmıştı bana.

Eray

Sence?

Ben
Yağmur çekti di mi?
Canına mı susadın sen?

Göz ucuyla Soner'e baktım. Sırtı bana dönüktü.

Eray
Okuluna bıraktım valla.
Bugün okulu ekeyim dedi gezelim dedi.
Ama olmaz Soner'e ihanet edemem dedim.

Ben
Komiksin Eray.
Ben Soner'i yumuşattım.
Ama suyunu çıkarma.

Eray
Yumoş yengem benim.

Ben
Akşama gelinn.

Sohbetten çıkıp gruba girdim. Aynı şeyi oraya da yazdım. İkisini de özlemiştim.

Barlas
Olur yenge.
Eray çay koy geliyorum.

Güldüm. Gece gerçekten üşenmeden Barlas'a gitmişti.

Eray
Koydum bebeğim.

Barlas
Salak.
Evde değilim aq.

Eray
Valla mı lan!

Barlas

Eray
Bu videoyu kız arkadaşına attın di mi? Hdhdhd
Doğru söyle.

Barlas
Sana ne?
Benim kız arkadaşım yok ayrıca.

"Ne oldu? Neye gülüyorsun?"

Soner'e baktım. Yan tarafıma oturdu. "Eray tam bir baş belası." dedim gülerek. Gözlerini devirip telefonunu çıkardı. Tabi ki ona Yağmur ile buluştuğunu söylemedim.

"Gerzek." dese de o da sırıtıyordu.

Eray
🍦'ıma anlat.

Barlas
Salaksın oğlum sen.
Parmaklarımı yoramam.

Üsame'm
Barlas nerdesin?
Ankara'da deniz nerden buldun? 😂

Eray
Dhshhshsjsjsh

Barlas
La yok.
Alanya'dan kalma bu.
Poğaça almaya çıktım ben.
Sığır Eray çektiği şeyi hatırlamıyor.

Eray
Ben de diyorum o köpek tanıdık.

Barlas
Poz verdiğin köpek değil. Merak etme o senden başkasına pati uzatmıyor. 😂

"Hadi kahvaltımızı yapalım. Susmaz bu."

Telefonu bırakıp ekmeğe uzandım. O esnada telsizden gelen sesle ikimiz de kahvaltımızı bırakıp merdivene koştuk. Soner tabi ki benden önce çıkmıştı.

"Daha yeni uyuttum." diye sızlanarak odaya girdim. Soner kızımızı kucağına almıştı ama hala ağlıyordu.

"Çilli, altını temizlememiş olabilir misin?" dediğinde alnıma vurdum. Aptal kafam!

"Olabilirim." dedim ve dolabından bez çıkardım. "Soner kremi nerede?"

"Masanın üzerindeydi."

"Yok." dedim etrafa bakınırken.

"Tamam sen Beyza'yı al, ben bakarım."

"Nereye kayboldu ki?" diyerek yere diz çöktüm ve masanın altına baktım. Ağlama sesi kesildiğinde ikimiz de ona baktık. Dili hafifçe dışarda, tebessüm ediyordu.

"Çilli bak, melekler kızımızı güldürüyor."

Yerden kalkıp yanlarına gittim. Minik dudakları iki yana doğru uzamış, gözleri kapalı bir şekilde gülümsüyordu.

"Canım kızım benim." diye fısıldadım onu izlerken. Birden Beyza'nın elinin üzerine bir su damlası düştü. Başımı kaldırıp Soner'e baktım. Ağlıyordu.

"Ne oldu Soner?"

"Aklıma iki ay öncesi geldi. Onu kaybetmeye, sizi kaybetmeye çok yaklaşmıştım." Kolunun üzerini öptüm.

"Hepimiz buradayız Olric."

Dudaklarını başımda hissettim. "İkiniz de benim mucizemsiniz."

"Sen de bizim için öylesin."

Burnunu çektiğinde güldüm. Keşke yüreğini çıkarıp öpebilseydim.

"Umarım saçlarımıza aklar düştüğünde kızımız karşımıza geçip de 'Baba biri bana çillerine kadar benimsin dedi' diye bir cümle kurmaz Çilli."

Sırıttım. Bizim hikayemiz de böyle başlamıştı. Yarın ne olacağını bilemezdik ama Soner'in daima yanımızda olacağına inancım tamdı.

"Biz o hikayeyi yaşadık seninle."

"Bizim hikayemiz çok uzun. Şimdi seni tekrar aşık edeceğim kendime." dediğinde gözlerimi kısarak ona baktım. Kucağındaki kızımızı yavaşça yatağına yatırdı ve takrar bana döndü. Ellerini belime götürdüğünde avuçlarımı göğsüne koydum. Hala nemli olan gözleri ışıltıyla parladı.

"Nasıl edeceksin?"

Yüzünü eğdi ve sol gözümün hemen kenarını öpüp geri çekildi.

"Kirpiklerine kadar benimsin Çilli."

🌙

Selamm 💙

Nasılsınızz, ben sizlerle sohbet etmeyi çok özledim. Bu bölüm aslında ikinci final bölümü gibi oldu. Bu yüzden Final Part 2 olarak kabul edebilirsiniz.

▪️ Bölümü nasıl buldunuz? Her şey bıraktığınız gibi miydi? 🐾

Soner'in soru cevap bölümünü, Büşra'nın cevaplarının altına ekleyip tekrar yayınlayacağım. Bildirim geldiğinde aynısıymış deyip geçmeyin. 🐾

Özel bölümler devam edecek ancak sürekli değil. Orası da tadında kalacak. 🐾

Son olarak seviliyorsunuz. 💙

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top