/uzuuuuuuunca bir telafi bölümü.

Önceki bölümün boktanlığı için özür diliyorum.

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın eğer beğendiyseniz çünkü beni aşırı mutlu ediyor 

her neyse fazla uzatmak istemiyorum

iyi okumalar x/

Biletleri almaları üzerinden bir hafta geçmişti ve artık gitme zamanı gelmişti.Loui her şeyin yanlarında olmasına özen göstermişti.İkizlerin biberonları,ayıcıkları,rahat kıyafetleri,pudraları ve daha bir çok şeyi günler öncesinden çantasına tıkmıştı.Bu tatil onlar için özel olmalıydı.

Harry bavulları arabaya yerleştirirken Stan ile konuşuyordu.Kısa bir konuşmanın sonunda arabayı havaalanından alması kesinleşti Stan'in.Sonuçta iki tane bebek ile taksilerde sürünemezlerdi.

Louis Liv ve Daisy'i arabaya yerleştirirken gözleri Louis'nin poposuna kaydı ve suratına edepsiz bir gülümseme yayıldı.Hızlıca bavulları yerleştirdi ve Louis'nin poposuna elini götürdü.

"Ellerimi senden çekemiyorum,farkında mısın?" diye kıkırdadı Louis'nin poposunu sıkarken.Louis hoşnutsuz bir ses çıkardı ve geri çekilip,arabanın kapılarını kapattı.

"Sen eskiden böyle sabırsız değildin" diye dalga geçti Louis kollarını Harry'nin boynuna dolarken.

"Çünkü o zaman beni süründürmüyordun" Harry alay ediyordu elbette ama Louis son zamanlarda gerçekten Harry'i süründürüyordu ve banyo köşelerinde kendi ellerine boşalmaktan gına gelmişti.

Hava alanına vardıklarında Louis ikizlerin arabalarını iterken Harry bavulları taşıyordu.Etrafındaki insanların bakışları Louis'yi gerçekten rahatsız ediyordu fakat iyi bir koca olup sessiz kalmayı ve bebeklerine odaklanmayı seçti.Fakat Harry o kadar sakin değildi,olamazdı da.

"Pardon ama neden baktığınızı sorabilir miyim?" neredeyse tıslıyordu yanında oturan yaşlı bayana.Yaşlı bayan ise sadece yüzünü buruşturup önüne dönmekle yetinmişti.

                                                                           *

Kalacakları otel en lüks otellerden biriydi,Louis bu kadar masrafa gerek olmadığını bin kere söylemişti Harry'e ama o Harry'di sonuçta.Havuz,etrafa asılan havuz partileri afişleri ve etrafta dolaşan mutlu tatil insanları Louis'yi aşırı mutlu etmişti.Önceden ayarladıkları bebek bakıcısı ise her zaman işi için hazırdı.

Odaları genişti,iki kişilik bir yatak,iki tane beşik ve kocaman bir banyosu vardı.Fakat Harry oda ile ilgilenmiyordu,daha farklı bir sürprizi vardı Louis'ye ve Louis'nin çok beğeneceğine emindi.

Odaya yerleştikten sonra Louis yerinde duramıyordu.Bebekler çoktan uyumuştu ve Louis Harry'nin duştan çıkmasını bekliyordu.

"Aşağıda parti var hadi gitmemiz lazım" dedi heyecanla.

Bakıcıyı çağırıp odadan ayrıldılar.

*

Partiden önce bir şeyler atıştırmak için büfelere doğru giderken Harry aniden durdu.Louis ile el ele tutuşuyorları ve Louis Harry'nin elini sıkmasından anlamıştı bir şeyler olduğunu.Harry ne zaman sıkıntılı olsa Louis'nin elini yavaşça sıkardı.

"Harry!Aman tanrım görüşmeyeli ne kadar fazla oldu böyle?"

"Merhaba,Alex"dedi sessizce Hary.Yıllar geçmişti biliyordu ama Alex'i bir zamanlar gerçekten sevmişti ve onu böyle aniden görmek onu rahatsız etmişti.

Harry'nin hareket etmesine fırsat vermeden Alex Louis'yi geri itti ve Harry'e sarıldı.Harry kabalık etmemek için geri sarılsada Louis'nin suratının girdiği şekilleri biliyordu.

Harry geri çekildiğinde Louis'nin elini geri tuttu ve dudaklarını yaladı.Hızlı bir seni görmek güzeldi ve görüşürüz ekleyip oradan hızla uzaklaşmaya başladı Louis ve Harry.

Ama Alex arkalarından "akşam partide görüşürüz" diye bağırmayı ihmal etmemişti.

Alex Nick'in aynısıydı.Aynı huylara sahipti.Özenti ve kendini beğenmişliği ile insanları etkilemeye çalışırdı fakat bu imkansızdı-tabi görünüşe aşık olan biri iseniz aşık olma ihtimaliniz yüksek idi.

*

Parti sıradan bir parti idi.Etrafta birbirine sürtünen çiftler ve içki içmekten sapıtmış insanlar vardı.Harry bilerek az içti.Sürprizi bozmak istemiyordu ve eğer sarhoş olursa her şey berbat olabilirdi.Gece saat 2'ye doğru gelirken Harry Louis'nin elinden tuttu ve onu otelin çıkışına doğru sürükledi.

"N'apıyorsun?" diye mırıldandı Louis.Sarhoş olmasına az kalmıştı ve Harry sadece kıkırdadı.Louis kolay kolay sarhoş olmazdı zaten,o yüzden kendinde olduğundan emindi.

Neredeyse iki dakika sonra otelin kapısına bir karavan yanaştı.Yeşil ve sarı renkleri ile gerçekten büyüleyiciydi.Louis ellerini ağzına götürdü ve şaşkınlığını gizlemeye çalıştı.Bu karavan tamamen onun hayallerindeki karavandı.

Harry sürücü koltuğuna otururken Harry yanına oturup ayakkabılarına arkadaki küçük yatağa fırlattı.Kendini gülmekten alamıyordu.Harry'nin elini tuttu ve elini öpmeye başladı.Harry'nin her bir parçası bir şaheserdi ona göre.

Sonunda Harry karavanı durdurduğunda Louis ona döndü ve derin bir iç çekti.

"Neden bu kadar mükemmelsin?" diye fısıldadı yavaşça.Harry'nin her şeyine aşıktı ve bayılıyordu...en iyi arkadaşı hariç.Hayatta Nick'ten nefret ettiği kadar kimseden nefret etmiyordu.

*

SMUTSMUTSMUTSMUTSMUTSMUTSMUTSMUTSMUTSMUT

*smut be bottom!louis sevmiyorsanız okumayınız*

*

Harry Louis'yi karavanın arkasındaki yatağa taşırken Louis daha fazla dayanamıyordu.Kalçalarını Harry'nin ereksiyonuna doğru hareket ettiriyordu durmadan ve bu Harry'i daha fazla azdırıyordu.

Harry yavaşça Louis'yi yatağa bırakırken hızlıca tişörtünü çıkardı ve kendini Louis'nin boynuna saldırırken buldu.Louis hakkında her şeyi biliyordu.Zayıf noktalarını ve hangi pozisyonları sevdiğini.Her şeyi.

Boynunu yavaşça emerken Louis'nin bacaklarını iki tarafa açmıştı ve kalçalarını onunkine sürterken kendini inlemekten alı koyamadı.Louis'nin pantolonundan belli olan şişlik git gide büyürken elini o şişliğin üzerine bastırıp dudaklarını yaladı.

"Muhteşem efsanevi saksolarımdan ister misin prenses?" dedi nefes nefese bir şekilde Harry.Louis'yi mutlu edecek her şeyi yapardı fakat kendini o kadar tutabileceğini sanmıyordu.Louis'nin başını iki yana olumsuz bir şekilde sallaması ile rahatladı.

"Seni istiyorum" dedi Louis dudaklarını dişlerken.Ertesi sabah yürüyemeyeceğini biliyordu,umrunda değildi.

Harry tamamen soyunduğunda Louis'de pantolonunu ve baksırını ileriye itti ve bu sırada Harry çoktan yukarı doğru çıkmış ve Louis'yi öpmeye başlamıştı.Yavaşça Louis'nin penisini okşuyor ve Louis'nin inlemesini sağlıyordu.

"Arkanı dön" dedi dudaklarını ayırmadan,emir verir gibi çıkmıştı sesi.Louis hemen ona itaat edip dirseklerinin üzerinde durdu ve poposunu yukarı kaldırdı.

Harry daha fazla dayanamıyordu.Dayanmak zorunda değildi.

Harry kollarını Louis'nin beline sararken yavaşça,onu incitmeden kendini Louis'nin içine itmeye başladı.Louis'nin ağzından çıkan cılız inlemeler artık büyük çığlıklara dönüşmüştü.

İkiside durmak istemiyorlardı.Durmak zorunda değillerdi.

Harry kalçalarını hızlıca git gel hareketleri yaparken Louis'nin ağzından sadece inlemeler değil,ayrıca "daha hızlı" "biraz daha sert" gibi cümlelerde dökülüyordu.

İkiside ter içindeydi ve zevkin doruklarına geldikleri zaman Harry yüksek bir sesle inledi ve Louis'nin içinden çıkma gereği duymadan boşaldı.Bu Louis'nin hissettiği en iyi hislerden biriydi ve bunu yaşamayı özlemişti.

Harry Louis'nin gevşek bedenini kendine doğru çekerken alnına bir kaç öpücük kondurdu.

"İyi geceler meleğim" diye fısıldadı uykuya dalmadan hemen önce.

SMUTSMUTSMUTSMUTSMUTSMUTSMUTSMUTSMUTSMUT

*smut sonu*