Bölüm 23:Safe Haven


"Alo?Anne çocuklar bir kaç gün sende kalabilirler mi? Sadece Harry ile başbaşa olmak istiyorum,teşekkürler seni seviyorum"

Louis telefonu kapattığında derin bir çekti ve elindeki telefonu tezgahın üzerine bıraktı.Aldığı mesaj üzerinden 1 ay geçmişti ve artık her şey eskisi gibiydi.Harry çalışmaya başlamış,Louis izin aldığı işine geri dönmüştü.Çocuklara dadı bakıyordu onlar çalışıyorken.

Aslında hafta sonları evlerinde oturur ve keyif yaparlardı fakat Louis son bir haftadır çok huysuzdu.Aklına atılan mesaj geliyor ve Harry'i bir kez daha kaybetmek istemiyordu.

Mutfakta öylesine dururken Harry içeriye girdi ve sesli bir şekilde esnedi.Louis sadece başını iki yana salladı ve gözlerini devirdi.

"Hayvanlaştığını söylemiş miydim? Bunlar hep terapiden sonra oldu" gülüyordu çünkü sevdiği adamla dalaşmak çok hoşuna gidiyordu.

Harry kahkaha attı ve dolaptan meyve suyunu çıkarıp bardağa doldurdu.Artık meyve suyu yerine bira içmek istiyordu fakat yaşanan bir facia sebebi ile eve bir daha bira girmedi.

"Babababababa" diye söylendi kendi kendine Daisy ve Harry'nin yanına gitti.Harry salonda saçma sapan bir show izliyordu ve elindeki biradan içiyordu.Her zaman içmezdi,sadece arada sırada bir bira içerdi ve bu onun zevkiydi.Louis dahi bir şey söyleyemezdi.

"Bebeğim?" Harry Daisy'i kucağına alıp saçını düzeltti yavaşça."Sen uyumuyor muydun?"  Daisy'nin yaptığı ilk şey başını göğsüne yaslayıp parmağını emmek olmuştu.Harry onlar için güvenli bir sığınaktı adeta.

5 dakika geçmeden Alfie gelip Harry'nin yanına oturup,uykulu Daisy'e bakmaya başlamıştı.

"Daisy gel oyun oynayalım Liv içerde bizi bekliyor"  diye söylendi garip bir şekilde.Alfie hiçbir zaman kızları oyuna çağırmazdı.Kızlar onu zorla oyuna sürüklerdi.

Daisy oyun lafını duyunca resmen uykusundan uyanıp ayağa fırladı.Harry ise sadece güldü ve başını iki yana sallayarak televizyona geri döndü.

Bu sırada oyun diye bir şey yoktu ortada.Alfie Daisy'i mutfağa sürükledi ve gülümsedi.Liv de yerde oturmuş oyuncağı ile oynuyordu.

"Babamın içtiği şeyi gördünüz dimi? Meyve suyu" dedi gülümseyerek.Biranın ne olduğunu bilmiyordu.Sadece Louis onlara büyüklerin içebileceği bir şey olduğunu söylemişti.Ama Alfie çok meraklı bir çocuktu.

Dolabı açıp açık olan bir bira şişesini alıp yere koymadan önce kokladı.Çok kötü kokuyordu.Neredeyse yere fırlatacaktı.Ama onun yerine Liv'e uzattı.

"Meyve suyu içmek ister misin Olivia? Şeftalili.." soğuk şişeyi Liv'in eline bıraktığında Liv meraklı gözlerle ona baktı ve gözlerini kırpıştırdı sakince.Yavaşça bir yudum aldıktan sonra ağlamaya başlamıştı.

Daha sonra Harry ve Louis içeri koşmuş ve olanları anlayınca Alfie'ye hafif bir ceza vermişlerdi.


"Anneme söyledim gelecek iki üç gün boyunca baş başayız" dedi Louis sakince.Derin bir iç çekip sandalyesini Harry'nin yakınına çekti.Ona mesajdan bahsetmek istiyordu ama neler olacağı hakkında bir fikri yoktu.Harry sinirlenebilirdi.Zaten o orospu çocuğu yüzünden çok kötü zamanlar geçirmişti.

Harry şaşırıp Louis'ye baktı."Gerçekten mi?" diye fısıldadı sakince ve elini Louis'nin yanağına koyarak sakince okşadı.Bu son zamanlarda yapmayı istediği şeylerin başında geliyordu.

Yüzündeki gülümseme sırıtmaya dönüştü ve Louis'yi kendine doğru çekerek dudaklarını boynuna bastırdı ve ilk seferde bulduğu hassas noktasını emmeye başladı.Uzun zamandır cinsel hayatlarına ara vermişlerdi ve ikisi de bundan çok rahatsızdı.

Louis hiç beklemeden Harry'nin kucağına yerleşti ve kafasını sağ tarafa yatırarak Harry'nin ne yapmak isterse yapmasına izin verdi.

Harry ellerini beline sarıp onu kendine yaklaştırdı ve inlemesine hakim olmak için kendini geri çekip dudaklarını ısırdı.

"Harold bunun için çok zamanımız olacak çocuklar uyanmak üzeredirler" diye mızmızlandı Louis ama yine de kalçalarını Harry'nin kasıkları üzerinde yavaşça hareket ettiriyordu.

"Beni sertleştirip ondan sonra kaçmak sence de şerefsizce değil mi?" diye fısıldadı sakince Harry ama inlememek için kendini zor tutuyordu.

"Sana sadece şu an ileri gidemeyeceğimizi söyledim Haz" ve daha sonra derin bir öpüşmeyle başlayan ikinci kısım banyoda,Louis'nin dizlerinin üzerinde bitmişti.

Çocuklar uyanmadan tekrar eski hallerine dönüp,gelen Jay ve Lottie'ye çocukları emanet ettikten ve onları yolcu ettikten sonra Harry Louis'yi tekrar kendince çekti ve yanağına bir öpücük kondurdu.

"Sonunda başbaşa kaldık ha?" dedi sakince.Buna bayılıyordu.Louis başıyla onayladı fakat ters giden bir şeyler olduğu çok belliydi.

"Sen iyi misin?" diye söylendi sakince ve suratına daha düzgün bakabilmek için geri çekildi.Louis'nin yüzü bembeyaz ve solgundu.Sakladığı bir şeyler olduğunu çok iyi biliyordu.

"Sana söylemem gereken bir şey var" dedi ve yutkundu.Nasıl söyleyeceğini bilemiyordu.Daha sonra bunu hızlıca yapması gerektiğini düşündü.

"Matt bana mesaj attı.Yani galiba o." dedi hızlıca Harry'nin suratı ciddileşmişti mesajı gösterdikten sonra.Kurumuş dudaklarını yalayıp ona baktı tekrardan.

"Ne?"

"Bana mesajdan kimseye bahsetmemem gerektiğini yoksa sizin zarar göreceğinizi söyledi" ve mesajı Harry'e gösterdi.Elleri titriyordu adeta.Harry bunun ardından ayağa fırlamış ve telefonunu eline almıştı.

"İmkansız, hapishanede değil mi o?" 

Louis başıyla onayladı ve daha sonra yere baktı.Harry'nin kafası karışmıştı.Bu nasıl oluyordu ki?

"Burada bekle bebeğim ben bir kaç telefon görüşmesi yapıp geleceğim" dedi ve Louis'nin alnından öptükten sonra mutfağa gidip hararetle birileriyle konuşmaya başladı.

                                                                          ***

"Halledebildiğine emin misin?" diye sordu Louis araba kullanan Harry'nin elini kendi bacağına getirdiğinde.Harry bacağını hafifçe sıktı ve başıyla onayladı.

"Gibi,gardiyanlarla görüşeceklermiş bebeğim bizi incitmesi olanaksız" 

Louis onayladı ve yola bakmaya devam etti.

"Nereye gidiyoruz?" sesi sakin çıkmıştı oysaki içten içe kendini yiyip bitiriyordu.Harry gülümsedi ve ona hızlıca bir bakış attı.

"Sana bir sorum olacak" diye yanıt verdi sadece Harry.Yanındaki koltukta oturan mavi gözlü dünyalar güzeli kocasına baktığında gözlerinin ona dikildiğini gördü ve tekrar yola bakmaya devam etti.

"Karavan tatilimizi hatırlıyorsun değil mi,aşkım?" diye sordu gülümseyerek."Hani Eddy'nin doğmasına sebep olan tatilimiz" 

Louis kahkaha atıp onayladı."Dünyanın en güzel tatiliydi,keşke yine öyle bir şey yapsak,yapıyor muyuz?" diye sordu heyecanla.

"Eh,şimdi değil ama sonra yaparız merak etme" Louis derin bir iç çekti ve onayladı.Sorunun devamını merak ediyordu.

"Daha sonraki Brezilya tatilinde,çocuklarla gittiğimiz,seni aldattığımı düşünüp beni süründürmüştün,hani eski erkek arkadaşım Alex vardı.."

Louis göz devirip kafasını çevirdi.Harry bazen çok saçma sapan uzatıyordu konuyu.O anlardan birisi gelmişti işte.

"Alex evleniyormuş,hem de bir kadınla ve onun düğününe gidiyoruz.Kıyafetlerimiz hazır arabanın arkasında."

Louis inanamayan gözlerle ona baktı.Eğer sorsaydı kesinlikle ne gitmek isteyecek ne de Harry'i gönderecekti.Harry birazcık çakallık yapmıştı.Fakat amacı Alex'i görmek değil,Louis ile eğlenmekti.Düğünden sonra bara geçilecek ve sabaha kadar eğlenilecekti.O ortamı çok özlediğini fark etti Harry.

Louis yol boyunca konuşmadı.Sinirlenmişti.Anide Harry'e dönüp işaret parmağını neredeyse yanağına değdirecek şekilde tutup kaşlarını çattı.

"Eğer o adamı senin 10 metre yakınında görürsem yemin ediyorum boşarım seni Harold"

Louis'ye göre o adam daha yakışıklı ve çekiciydi kendisinden.Her an Harry'i elinden alabilirdi.Onca yıllık evlilik hayatlarında hala Louis'nin bu korkusu vardı.Evli ve kısmen mutlu olması bu korkusunu hafifletmiyordu bile.

Harry sadece başıyla onayladı ve derin bir iç çekti."Pekala sakin ol gelmek üzereyiz zaten,bugün her şey bizim için,düğünü siktir et" ve lafını bitirdikten sonra Louis'nin elini tutup yola bakmaya devam etti.15 dakika kadar  bir yol kalmıştı ve Harry o gece sadece eğlenmek istiyordu.

 Herkese merhaba ilham perilerim geldi adeta dram geliyor ekşın geliyor şdsfksşdlfskdlsdkf

Bu arada bundan sonra yeni bölüm cumartesi ya da pazar günü gelecek,daha iyisi haftada iki kere bile update gelebilir gibi.

Umarım beğenirsiniz yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın sizi seviyorum

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top