Bölüm 1
Pembe dizileri seviyorsanız ya da çocukken sonu mutlulukla biten masallara alıştırıldıysanız aşk, sizin için bir ıstırap vesilesi olabilir. Yaşadığımız dönemde üzeri itinayla örtülen kişiliklerin gizlenebildiği maskeler ardında yatan sahte yüzler, etrafımızı kaplayan tüm o sihir bulutunun ardındaki gerçeğe ulaşmada şifrelenmiş bir kasanın içinde yer bulan hazine kadar zor aslında.
Belki de bu yüzden inandığımız tüm o süslü değerler ve inanmadığımız ya da inanmak istemediğimiz yaygaralar silsilesi içerisinde arayıp da bulmak zorunda olduğumuz o nadide ruh eşi ne yazık ki, kalbimizi eritip küle çeviren bir yığın vasıfsız çıkarcı arasında iğneyle kuyu kazmak misali zor bulunan hatta bulunamayan bir şey.
Şans varsa ve hayatta ona rastlayacak kadar şanslıysak ki, bir kelime oyunundan çok daha fazlasını barındırıyor içinde o semantik, bu yolda geçirilen her günün anlamı da o denli fazla oluyor.
Ve işte ne yazık ki, buna sahip olamayan bazılarımız için bir anlam ifade etmeyen o gizli parola, burada devreye giriyor. Elem, acı, ıstırap ve keder. Hatta biraz da kader. Üzerine gözyaşı ve ahları da eklediğiniz de tadından şiddetle tiksinti duyacağınız bir kabusa dönüşen karşılıksız aşk. Oysa ne kadar umutlu başlamıştı her şey. Aslında başlarda ilgi sandığınız şeyin ego olduğunu anladığınız zaman yaşınız kaç olursa olsun, hissettiğiniz devasa kalp kırıklığı ve kendine sövmeler ile birlikte yalnızca yalın bir yalnızlık duygusunun içinde buluyorsunuz kendinizi. Ah, o kalp yok mu, işte asıl suçlu o. Ya da gözler mi, ilk gördüğü an da kalbe sinyali gönderen? Ne fark eder ki? Olan olmuş. Seven sevmiş. Kırılacak tüm hayaller kurulmuştur bir kere. Şans, başkasının yanında, umuda mutluluk katmaktadır.
İşte tam da dramlara ya da komedilere konu olabilecek bir bahtsızlık örneği hayata sahip çıtkırıldım bir hikayenin orta yerinde bulmuşken sevda kuşu yerini, anlatılmaz yaşanır bir hikaye bekleyedurur kelimelerin her birinde. Ve sadece söylemesi bile uçururken kalbini gökyüzünün en yüksek noktasına, yine başka bir kelime yerin en dip noktasına batırabilir kalbine söven aklını. Gel gör ki, umut her zaman vardır. Ve hayallerde......
Hasretin hikayesi tam da bir sonraki bölüm de başlıyor. Ama onun ki, karşılıksız sevdadan biraz daha fazlası. Unuttuğu ve unutulduğu bir hayatın içinde kendine yer arayan hayalleri kadar aklı ve kalbi arasında kalan birden çok sorunun yanıtını bulmaya çalışıyor. Unutkan Romantik.... Gelin bu hikaye nasıl devam edecek, birlikte yol alalım. Okumaya başladığınız tarih ve saati yorumlara bırakın lütfen. Benim bu hikayeme başlangıcım: 26.02.2024, 22.30. Yorumlarda görüşmek dileğiyle......
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top