Epilogue
Of burayı özleyeceğim sanırım. İlk çevirim özel olacak. Ayrıca bu bölümü tam 4k olunca atacaktım kaçırmışım hqkwsnkd neyse hoşçakalın.
*reklam* ÖBÜR KİTABIMA BİR BAKIN ÇOK GÜZEL*reklam bitti*
8 ay sonra..
Etrafımdaki insanlarla birlikte oturdum. Bugünün o gün olduğuna inanamıyordum. Eminim neyden bahsettiğimi merak ediyorsunuzdur. Bugün Harry'nin.. Biliyorsunuz, punk görünümlü, korkunç, bir zamanlar uyuşturucu bağımlısı olan, en iyi arkadaşım olan ama sonra aşık olduğum? Evet işte o bugün okuldan ayrılıyor ve en güzel kısım ise.. Onurla mezun oldu!!! Robin'e olan sözünü tuttu, benim yardımlarımla tabii. Ama başardı ve Londra Üniversitesi Güzel Sanatlar bölümünü kazandı. Harika müzik yapıyordu, bu onun için en iyisiydi. Belge alma sırası ilerlerken ben Robin ve Anne ile oturuyordum.
"Nasıl yaptın bilmiyorum Louis, ama küçük oğlumu kurtardın." Anne ağlayarak konuşunca kolumu etrafına sararak rahatlatmaya çalıştım.
"Çok zor değildi, hayatını gerçekten değiştirmek istiyordu. Mutluyum ki biz de ona bu şansı verdik." diyerek arkasındaki çocukla konuşan Harry'e baktım. Kafasını kaldırınca göz göze geldik ve sırıttı. Sessizce seni seviyorum diyince daha çok gülümsedi, öpücük gönderdiğimde yakaladı. Aramızda böyle bir işarete dönüşmüştü.
"Harry Styles! " İsmi söylenince sahneye yürüdü ve herkes alkışladı. Belki ben herkesten daha fazla alkışlamış olabilirim ama bu önemli değil. Konuşmalar tamamlandığında ve kepler fırlatıldığında Harry'i bulmak için kalabalığa karıştım. Onu ararken bir anda kucaklanıp havaya kaldırılınca kahkahaya boğuldum. Yere indirildiğimde gülümseyerek ona dönüp kısa bir anlığına dudaklarımızı birleştirdim.
"Seninle gurur duyuyorum." dediğimde sırıtttı.
"Sensiz yapamazdım" diyerek beni tekrar öptü.
"Tebrik ederim bebeğim" bir anda Anne gelerek Harry'e sıkıca sarıldı.
"Anne.." diye sızlanınca Anne güldü.
"Her zaman benim küçük bebeğim olacaksın" diyerek yanağını sıktı.
"Anne!" diyerek benim arkama saklanınca güldüm.
"Aferin Harry! Anlaşmamızdan çok daha iyi yaptın." deyince Robin, Harry gülümsedi.
"Aslında Louis'nin sayesinde. Beni oturtup saatlerce çalıştıran oydu." dedi ve gözlerimi devirdim.
"Onu yemek vermemekle tehdid et ve bir anda bir dahi bile olabilir." diyerek ailesini güldürdüm. Tabiki de sadece yemek tehditi değildi.. Tören bittiğinde vedalaşıp Harry ile arabaya yürüdük.
"Bunun olacağını bekliyor muydun?" diye sordum binmeden önce.
"Neyi?" diye sordu.
"Herşey, onurla mezun olma!! Londra'da yaşamak, üniversiteye kabulün." dediğimde gülümsedi.
"Seninle yaşamak?" diye sorunca kıkırdadım.
"Evet.. Yıllar önce hayal etmiştim. Sanırım hayaller gerçekten gerçek olabiliyor." biraz kızardığında gülümseyip arabayı açtım. İkimiz de bindiğimizde Londra'nın kalabalık yollarından dairemize doğru sürmeye başladım. Yani mezun olduğum gün gerçekten daire bakmaya gelmiştik.
"Kutlamak için ne yapalım?" kırmızı ışıkta beklerken sordu.
"Akşam yemeği ve film?" diye önerdiğimde güldü.
"Yaşlı gibi davranma! Hadi ama biz hala genciz. Kulübe yada öyle bir yerlere gidelim." gülüp gaza bastım, bir süre sonra otoparka girmiştik. Arabadan inip ikinci kattaki evimize çıktık. Harry anahtarını çıkartıp kapıyı açtı. Üst kata çıktığımda hazırlanmak için tişörtümü çıkartıp dolabın önünde bakınmaya başladım. O sırada belime dolanan bir çift kolu ve omzumdaki dudakları hissettim.
"Seni seviyorum." diye fısıldayınca gülümseyip kendimi iyice ona yasladım.
"Bende seni seviyorum" diyerek dönüp onu öptüm.
"Dışarı çıkmak zorunda mıyız?" gülümsedi.
"İstemiyor musun?" diye sorunca kafamı salladım.
"Sadece evde kalmak, bişeyler pişirmek, film izlemek ve aşk yapmak istiyorum.." son kısmı fısıldayarak söylerken kızardığımı hissediyordum.
"Şimdi bu kulağıma daha güzel geldi. Ama.." dönüp kollarımı boynuna dolandığımda durakladı.
"Ama ne?" diye sordum sessizce.
"Benimle evlenmen gerek" diyince donup kaldım.
"Bekle ne? " dedim emin olmak için.
"Beni duydun.." konuşurken aşık olduğum yeşil gözleri parlıyordu.
"A-ama de-demiştin ki hala genciz." kekelemememe gülümsedi.
"Evet öyleyiz. Hala genciz Lou ama benim olmanı istiyorum, mutlu olmanı istiyorum, ölene kadar benimle olmanı istiyorum.. Evet hala genç ve hala üniversitedeyiz ama herkese benim sana ait olduğumu, seninse benim olduğunu göstermek istiyorum. Gururla sana eşim demek istiyorum. Sabahları uyandığımda ve gece uyuyakaldığımda yanımda sen ol istiyorum. Sadece sonsuza kadar seni istiyorum.. Ve daha da ötesinde de!" gülümsedim, tam bir aptal..
"Ne zamandır bunu planlıyorsun?" diye sorduğumda gülümseyip dudağımdan öptü.
"Mezun olduğun gün. Zayn bahsettikten sonra. Evet evlenebilirz ama bu yatışıp aile kuracağımız anlamına gelmiyor. Demek istediğim hadi ama Lou biz hala genciz. Ama uzun süredir bu hayalimdi." deyince gülümseyip boynunda ki kollarımı sıktım.
"Susup beni öpecek misin?" dediğimde dudaklarımızı birleştirerek beni yoğun bir öpüşmenin içine çekti. Daha sonra geri çekildiğinde burunlarımız birbirine değiyordu.
"Bu bir evet mi?" deyince gülüp tekrar öptüm. Nefes nefese ayrıldık, ikimizde gülümsüyorduk.
"Bu sorunu cevapladı mı?" dediğinde gülümsedim gülüp beni kaldırarak yatağa götürdü.
Sırıtarak "Kesinlikle" diyince dudaklarımızı tekrar birleştirdim.
***
"Bence ailemizi aramalıyız" Harry yatakta film izlerken sordu. Eli sırtımda aşağı yukarı gezerken, kafam göğsünde yaslıydı.
"Bu komik bir arama olacak." dediğimde gülümsedikten sonra uzanıp çekmecenin üzerinden telefonunu aldı. Hava hala kararmamıştı. Annesini aradı. Annesi heyecanla telefonu açana kadar açana kadar hareket etmedik.
"Bu zevki neye borçluyum? Siz ikinizin partileyip sarhoş olacağınızı düşünmüştüm" diyince kıkırdadım.
"Um biz.. Bir şekilde Jay'in yanında olma ihtimalin var mı?" Harry sordu.
"Evet Robin bugün geç gelecek o yüzden sohbet ediyoruz." deyince Anne, gülümseyerek yerimden doğruldum.
"Tamam Louis ile size söylemek istediğimiz bir şey var." dediğinde diğer taraftan hışırtılar duyduk.
"Tamam tatlım şu anda hoparlörde" Bu sefer benim annem konuşunca gülümseyip Harry'i öptüm.
"Şimdi um bu size büyük bir sürpriz olabilir o yüzden uh sakin olun.." dedi Harry. Gülümseyerek elinden sıkıca tuttum.
"Tamam, söyleyin endişelenmeye başlıyoruz." Anne konuştu.
"Biz evleniyoruz." hızla konuştuktan sonra karşı tarafta bir sessizlik oldu. Büyük gözlerle Harry'e bakarken telefonun ucundan gelen yüksek sesle yerimden zıpladım.
"Aman Tanrım!! Bu ne zaman oldu?! Nasıl oldu? Kim sordu? " bir anda sorular havada uçuşunca güldüm.
"Bu hafta sonu sizinle konuşmak için geleceğiz" dediğimde hayal kırıklığı ile sızlandılar çünkü istedikleri bilgiyi yeterince alamamışlardı.
"Ama şimdilik görüşürüz. Nişanlımla biraz zaman geçireceğim.." Harry sırıtarak konuşunca onu öpmeye başladım.
"Bu kadar kolay kurtulamazsınız" Anne konuşunca Harry güldü.
"Yarın görüşürüz anne! " dedi ve daha o cevap veremeden telefonu kapatıp neresi olduğunu bilmediğim bir yere attı. Beni derin bir öpücüğe çekti.
"Sonunda benim olduğunu söylemek için sabırsızlanıyorum" dedi bir anda geri çekilip. Kollarını etrafıma sararken güldüm.
"Şu anda uzun oluşunu bana karşı kullanıyorsun!" diye sızlandığımda güldü.
"Gerçekten mi?" diye sorunca gülümseyip yanağını öptüm.
"Bu arada, en başından beri senindim." dediğimde en sevdiğim gamzeli gülümsemesiyle güldü.
"Hayır, ben en başından beri senindim. Sadece bir süreliğine ayrıldık." diye fısıldadığında kızardım.
"Seviyorsan, gitmesine izin ver.. Dönerse senindir." diye fısıldadım.
"Aslında biraz komik, iki farklı dünyayı yaşadık, ama bu bizi daha da yakınlaştırdı." dediğinde gülümsedim. Bu doğruydu. İki tamamen farklı dünya, en sonunda bizi bir araya getirdi, yaşadıklarımız önemli değildi, iyi anlar, kötü anlar, uyuşturucular.. Hiç bir anını değişmezdim çünkü sevdiğim bir nişanlım var ve yakında kocam olacak. Bütün bunların en güzeli, en yakın arkadaşıma aşık olduşum ve bu başlı başına hayatımdaki en özel şey..
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top