Chapter 27

Evlerinin önünde durduğumuzda nefesini tuttuğunu hissettim. Kontağı kapatıp elimi dizine koyarak bana bakmasını sağladım.

"Iyi olacak." dedim ama kafasını salladı.

"Mezuniyet için çıktığımı bile bilmiyorlar. Kafayı yiyecekler." deyince gülümsedim.

"Seninle geleceğim." diyerek çıkıp onun kapısına gittim. Kapıyı açtığımda endişeyle eve doğru baktı. Elimi uzattım.

"Hadi" yavaşça elimi tuttu.

"Çok korkuyorum Louis." dediğinde kafamı hızla sallayarak yüzünü ellerimin arasına aldım. Dudağını öperek "Hep senin yanında olacağım. Korkacak bir şey yok." dedim ama iç çekti.

"Bana ne olursa olsun kalacağına söz ver." deyince gülümseyerek tekrar öptüm.

"Söz veriyorum." diye fısıldayıp yavaşça arabadan çıkardım. Derin bir nefes alıp elimi sıkarak kapıya doğru yürüdü. Titrediğini hissedebiliyordum ve kapıyı çalmadan önce elini sıktım. Ayak sesleri geldiğinde Harry yutkununca elimi beline sardım. Biraz sonra kapı açıldı ve Robin göründü.

"Harry?" diye sordu ve Harry yutkundu.

"Rehabilitasyonun dışında burada ne yapıyorsun?" dedi yavaşça.

"İçeri gelip konuşabilir miyiz?" diye sordum Harry'nin korkuyla donduğunu hissedince. Robin geri çekilip bize izin vermeden önce biraz baktı.

"Tatlım, kapıdaki kim?" Anne mutfaktan çıktı ve Harry'i görünce olduğu yerde durdu.

"Harry burada ne yapıyorsun?!" diye bağırınca Harry yere baktı.

"Her şeyi anlatacağız lütfen biraz oturabilir miyiz?" dedim, o da kafasını sallayarak içeri yürüdü.

Onlar koltuğa oturunca bizde diğerine oturduk. Harry'e dikkatle bakıyorlardı, onu rahatlatmak için elini sıkıca tuttum.

"Geri dönmeyeceğim." deyince ne kadar düz bir şekilde diyişine içimden güldüm.

"Geri döneceksin Harry. Anlaşma buydu.." dedi Anne ve Harry iç çekti.

"Anlaşmanın bu olduğunu biliyorum. Biliyorum ama sen benim gördüğümü görmüyorsun. O yerin insanları nasıl değiştirdiğini görmüyorsun anne. O korkunç yerde deliriyormuş gibi hissediyorum. Hiçbir fikrin yok." deyince Anne iç çekti.

"Harry anlıyorum ama dışarda olman senin için güvenli değil" dedi Robin.

"Bu yüzden buradayım.." dedi sessizce ve sonunda kafasını kaldırıp ailesiyle göz kontağı kurdu. İkisinin de kaşlarını çattığını tahmin ederek yüzlerine baktım.

"Ben gidiyorum.." dediği anda kaşları çatıldı.

"Gidiyorsun? Nereye gidiyorsun?" diye Anne sorunca Harry iç çekti.

"Gidiyorum. Buradan gidiyorum.." dedi ve Anne'in tek kaşı kalktı.

"Nereye gidiyorsun?" diye sorunca Robin, Harry bana baktı. Hafifçe gülümseyip onlara döndüm.

"Hayat bizi nereye götürürse.." İkiside bana şokla baktı.

"Yarın mezun oluyorum. Erken mezuniyet.. Gerçek şu ki Londra da üniversite teklifini daha kabul etmedim. Güzel bir burs programları var. Kabul etmeme sebebim Harry. Ben Londra'da yaşarken onu burada bırakmak istemedim." Anne bana gülümseyerek baktı.

"Annen bana bundan hiç bahsetmedi." deyince iç çektim.

"Çünkü ona da söylemedim. Söylemek istemedim çünkü beni oraya göndereceğini biliyordum... Açıkçası tek başıma gitmek istemiyorum." dedim, Anne Robin'e baktı. Harry elimi sıkıca tutarak kafasını omzuma yasladı.

"Bana Londra bursundan hiç bahsetmemiştin." diye fısıldadı.

"Kimseye söylemedim." diyerek alnını öptüm.

"Nerede kalacaksınız?" diye sorunca Robin omuz silktim.

"Büyük ihtimalle Londra'da bir daire bulurum. En iyisi olmaz belki ama her şeyi halletmek için uğraşırım." dedim, iç çekti.

"Gerçekten hayatının geri kalanını Harry ile mi geçirmek istiyorsun?" Anne direkt bana bakarak sordu ama gülümsemeye başladığımı hissedebiliyordum.

"Onsuz hayatımı hayal bile edemiyorum." Anne iç çekip Robin'e baktı. Bu bakışı biliyordum. Robin Anne'e kafasını sallarken gülümsedim.

"Pekala" deyince Harry onlara bakarak ayağa kalktı.

"Kalacak yer bulmanıza yardım edeceğim. İkinizde çalışabilecek duruma gelene kadar kiranızı ödeyebilirim. Harry okulunu nasıl bitirerecek?" Robin bana bakarak sorunca kekelememek için biraz çaba harcadım.

"Üniversitede liseyi bitirebilir. Son sınıflar için sınıflar var." dedim ve kafasını salladı.

"Bütün bunlara izin veririm, ancak B'den düşük notun olmayacağına söz verirsen. Ayrıca eğer uyuşturucu kullanımına dair bir iz olursa.. Harry, seni buraya getirip rehabilitasyona bırakmaktan korkmam." Robin deyince Harry hızla kafasını salladı.

"Gidip daire bakacağım. Siz ikiniz gidip Jay'e haber verseniz iyi olur. Ayrıca erken mezuniyetini tebrik ederim Louis." diyerek elimi sıkıp çıktı. Anne ayağa kalkarak ikimizi de kucakladı.

"Ona iyi bak. Bebeğimle ilgili sana güveniyorum. Onu üzme." diyerek fısıldayıp ayrıldı. Ona gülümseyerek Harry'nin elini tutup, parmaklarınızı kenetledim.

"Dünyamı asla üzmem." Anne gülümseyerek gitmemize izin verdi.

"Sabah rehabilitasyon merkezini arayacağım." diye seslendi biz arabaya binerken. Araba yerleşip evime doğru giderken Harry elimi tutarak eklem yerlerimden öptü.

"Dünyanı asla üzemezsin, ha?" dedi oyuncu bir tavırla.

"Sen benim dünyamsın Harry." hafifçe gülümsedi.

"Yarın mezuniyetime geliyorsun değil mi?" diye sordum ve kahkaha attı.

"Kaçırmayı hiç düşünmedim." dedi arabayı durduğumda.

"Hadi, anneme patlatmam gereken bir haber, Londra'da aramam gereken bir üniversite, ve kucaklaşıp vakit geçireceğim bir erkek arkadaşım var." dedim ve gülerek annemle konuşmak üzere içeri yürüdük. Sonunda yeni bir sayfa açıyorduk ve ben bunun için sabırsızlanıyordum.

~
Boş coğrafya dersinde oturdum çevirdim gqksbxj

Ve sona çok yaklaştık :/

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top