Chapter 23
Okul ve antrenmandan sonra duş almak için hızla eve gittim ve üzerimi değiştirip aşağı indim. Merdivenden atladığımda neredeyse anneme çarpıyorum.
"Nereye gidiyorsun?" diye sorunca gülümsedim.
"Harry'i göreceğim." dedim ve kaşlarını çattı.
"Bugün ziyaretçi alımı yok..." deyince iç çektim.
"Anne, Robin ve Anne'e söyleme lütfen.." diye yalvarınca kaşlarını çattı.
"Neden?" diye sordu kollarını göğsünde birleştirerek.
"Dün onu görmeye gittim. Beni aradı. Görevli kadın bana normalde hiç konuşmadığını ve ilaçlarını almadığını söyledi. Almasını sağladım. Kadın her gün bir saatliğine terapi için veya sadece konuşma için gelmemi söyledi." diye açıkladım ve iç çekti.
"Peki ya ailesi?" diye sorunca ben iç çektim.
"Ailesi gittiğinde bir an önce bitmesi için acele ediyor ve neredeyse hiç konuşmuyor." dedim ve iç çekti.
"Tamam. Git. Söylemeyeceğim." deyince kocaman gülümseyerek sıkıca sarıldım. Koşarak kapıdan çıkıp rehabilitasyon merkezine sürdüm. Kısa süreliğine bile olsa Harry'i görmek için sabırsızlanıyordum. Sonunda arabayı park ederek, görevli masasına koştum.
"Harry için geldim." deyince kadın gülümsedi.
"O da seni sorup duruyordu. Hadi gel bugün destek oturumu var. Gelmene sevindim." dedi ve gülümsedi.
"Bu arada ben Louis." dedim elimi uzatarak.
"Emma." dedi elimi tutup. Odaya geldiğimizde Emma kapıyı çaldı, Harry seslenmek yerine kapıyı kendisi açıp sıkıca bana sarıldı.
"İkinizi yalnız bırakayım. Lütfen destek oturumunu kaçırmayın Harry" dedi ve sonra Harry beni içeri çekerek kapıyı kapattı.
Beni duvara iterek, dudaklarımızı sertçe birleştirdi. Ne yapmaya çalıştığını biliyordum bu yüzden yavaşça ittirdim.
"Burada olmaz Haz.." deyince surat astı.
"Biliyorum. Sadece seni ne kadar sevdiğimi göstermek istedim." deyince kızardım.
"İlaçlarını içtin mi?" diye sordum ve gülümseyerek kafasını salladı.
"Hadi o zaman, destek grubuna gitmemiz lazım." dedim ve inledi.
"Burada kalsak olmaz mı? Hepsi bir avuç garip insanlar.." diye mırıldanınca oyuncu bir bakış attım.
"Sende onlardan birisi değil misin? Artı, gitmezsek..her gün gelemem." deyince iç çekti.
"Tamam ama önce.." dedi tekrar dudaklarımızı birleştirerek. Kendime engel olamayıp Harry'i kendime doğru çekerek öpücüğü derinleştirince sırtım kapıya yaslandı. Bir süre sonra ayrılıp dudaklarımı alnına bastırdım.
"Hadi gitsek iyi olur." dedim, iç çekip elimi tutunca dışarı çıktık. Koridorda yavaşça ilerliyorduk, Harry tabiki nereye gidileceğini biliyordu. Burası labirent gibiydi..
Sonunda çift çerçeveli beyaz bir kapının önünde durunca, Harry kapıyı ittirerek beni de içeri sürükledi. Burada olup bütün bunları dinlemek çok tuhaftı, ama Harry'e yardımı olacaksa umrumda değildi.
"Harry, bize katılman çok güzel. Arkadaşın kim?", adam sorunca gülümsedim.
"Uh ben Louis, Harry için buradayım." dedim ve kafasını salladı.
"Uh evet. Emma bahsetmişti. Harry'e her şeyi yaptırabiliyorsun diye duydum." deyince kaşlarımı çattım.
"Ben onu hiçbir şeye zorlanıyorum!" diye tersleyince Harry hızla ayağa kalkıp beni yanına oturttu. Etrafta başkaları da vardı ve hepsi kendini öldürmek istiyor gibi görünüyordu.
"Gördün mü..tuhaflar." diye fısıldayınca yanını dürttüm. Oturum başlayınca bazı insanlar kalkıp birşeyler itiraf ettiler. Sonunda sıra Harry'e geldi.
"Bize kendini tanıtacak mısın Harry?" dedi ve Harry kafasını salladı.
"Hadi Haz. Ne kadar çabuk yaparsan, o kadar çabuk çıkarız." diye fısıldadım, elini sıkarak. Aşık olduğum parlak yeşil gözleriyle bana biraz baktı ve daha sonra ayağa kalkınca gülümsedim.
"Merhaba ben Harry. Eroin bağımlısıydım ama tek aldığım şey o değildi." diyerek geri oturdu.
"İyileşiyor musun Harry?" diye sorunca tekrar adama baktı.
"Evet. Ama bunu kendim için yapmıyorum. Louis için yapıyorum. İnsanların ne düşündüğünü ya da söylediği umrumda değil. Benim bir hayatım yok ama bir şekilde Louis beni kendi hayatının bir parçası yapıyor ve bende bunun bu şekilde kalmasını istiyorum.." deyince gülümsedim.
"Bu çok tatlı Harry, ama herkesin bir hayatı vardır." dedi ama Harry ona ters ters baktı.
"Ne yaşadığımı bilmiyorsun. Hayatım hakkında hiçbir fikrin yok! Hayatıma karışmaya ve bana saçmalıklar söylemeye hakkın yok! Nasıl bir yaşamım olduğunu biliyorum tamam mı? Ne yaptığımı ve herşeyi nasıl mahvettiğimi biliyorum! " diye bağırdı ve adam gülümsedi.
"Senden duymak istediğim şeyler bunlar Harry." diye cevap verince adam, Harry hızla ayağa kalkarak beni de kaldırdı.
"Siktir git!" diye bağırdı ve odadan çıktık. Emma köşede kafası karışmış görünüyordu. Yanına gitmemesini söyleyen bir bakış atarak Harry'nin odasına girdiğimde Harry kapıyı çarparak kapatıp yere oturarak dizlerini kendine doğru çekti. Onu hiç böyle savunmasız görmemiştim. Yanına oturarak dikkatle kolumu omzuna sardım, kafasını kaldırıp bana baktığında gözleri kızarmıştı ve bu sefer ağladığı içindi. Bana iyice sarıldı ve ağladı. Sadece kolumu iyice sıkarak ağlamasına izin verdim.
"Gitmek istiyorum Louis. Çıkmak istiyorum." dedi biraz sakinleştikten sonra.
"Bende çıkmanı istiyorum aşkım." dedim sırtını ovalayarak.
"Lütfen beni çıkar." diye fısıldadı bana doğru parlak gözleriyle bakarak.
"Çıkaracağım Harry. Söz veriyorum." diye fısıldadım, başını omzuma yaslamasını izlerken.
~
:))
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top