0.4

Sarı saçlı, tek kaşını kaldırıp karşısındaki adama baktı ne var dercesine. Gri saçlı adam, gencin tepkisine sırıtıp "Hep böyle ciddi misin?" diye sordu asıl sorudan uzak bir şekilde. Sarı saçlı anlamsızlık ile adamın yüzüne baktığında derin bir nefes aldı. "Yabancılara karşı." diyerek sorusunu cevap verip gri saçlı adamın konuşmasına izin vermeden yanından geçti.

Gri saçlı, ilerleyen genç ile kaşlarını çatıp "Rainbow sendin değil mi?" diye sordu en sonunda uzaklaşmak üzere olan gence doğru. Genç çocuk duyduğu soruyla olduğu yerde durup vücudunun kasılmasını engellemek için dişlerini birbirine bastırdı. Arkasını dönüp koyu kahvelerini soruyu soran adama dikti.

"Rainbow mu? Öyle bir ismi ilk defa duydum. Kim ki bu?" diye tüm ciddiyeti ile konuştuğunda karşısındaki adamın kendinden emin tavrının yok olduğunu gördü.

Hep böyle çabuk mu pes edersin siyah ruh?

Diye içinden söylenmeden edemedi. Gri saçlı birkaç adımını ileriye attığında kendisin den küçük gencin yanında durdu. Önlerinde az buçuk belli olan pistti işaret parmağıyla gösterip "O pistten çıktığına eminim." dediğinde yanındaki genç kaşını kaldırıp adamın önüne geçti.

"Oranın pist olduğunu bile sen den duydum. Nasıl oradan çıkmış olabilirim?" diye adama bir soru daha yönelttiğin de adamın kafa karışıklığını içten sırıtarak izledi.

Gri saçlı boğazını temizleyip önündeki ay ışığı karşısında yüzü daha da güzel olan gençten odağını çekmeye çalışarak "Pistin kapısından ben den önce sen çıktın. Yani seni çıkarken gördüm." dedi.

Sarı saçlı başını aşağı yukarı sallayıp anladığını belirttiği sırada genç adam, onun bir an için kabul edeceğini düşünmüştü, duyduğu kelimeler ise kendisini tereddüte düşürecek cinstendi. "Oranın pist olduğunu bilmiyorum ama o büyük duvarların altında küçük bir yavru kedi sesi duyduğum için oradaydım." dediğinde tabii ki adamın inanmayacağına emindi. O'da yalan söylememişti zaten.

Adam kaşlarını çatıp tekrar bir soru sorma moduna geçerken "Hani, nerede kedi?" diye sordu, sebepsiz bu çocuğun Rainbow olmasını istiyordu. Sarı saçlı bol ve uzun olan sweatshirt'ünü işaret ettiğinde kucağında tuttuğu kedinin üşümesini engellemek için sardığı küçük beyaz atkıyı gösterdi. "Burada." diyerek atkıyı üşümüş kedinin başı gözükecek şekilde az bir şekilde açıp gri renklerin de ki yavru kediyi göz önüne çıkarttı.

Kedinin sokak kedisi olduğu bu ıssız sayılacak yerde olmasından, annesinin olmadığını ise tüylerinin kirliliğin den anlaşılıyordu. Karşısındaki adama dediği gibi, pistten çıktığı sırada durağa doğru ilerlerken bu kedinin sesini duyup sahiplenmişti hemen. Gri saçlı adam ise karşısında ki gencin güzel yüzünden gözlerini çekmediği için kedinin kucağında olduğunu bile fark etmemişti.

Kader gizlenmesin de bile yardım ediyordu sarı saçlıya.

Kimseye yarıştığını söylemek istemediğin den de bulduğu yavru kediyi yalanın içine sürüklemiş oldu. Gri saçlı adamın kahve bakışlarında merhamet duygusunu gördüğünde şaşırdı. Bu kadar sert görünen birinde merhamet duygusunun olduğunu şüphe etmişti. Genç adam elini kediyi sevmek için ileri attığında genç geri çekildi.

"Sorgulaman bittiyse gidiyorum." dese bile adamın cevabını beklemeden yanından geçti tekrardan durağa doğru adımlamak için, arkasından seslenen adamı ne kadar duymak istemese de anlaşılan adam de onla birlikte ilerliyordu.

"Kedinin adını ne koyacaksın?" diye sordu meraklı sesiyle, içinden durmadan kendisinden uzaklaşan bu gençle konuşmak geliyordu ve hiç yapmayacağı şeyler yapıyordu şuan.

Sarı saçlı genç bıkkınlıkla nefes verip arkasını dönmeden "Niye soru sorup duruyorsun?" diyerek adamın sorusunu es geçti. Konuşmak istemediğini hem sesinden hem de yüz ifadesin de belli ettiğini düşünüyordu ama görünen o ki bu adam onunla konuşmak için ikisini de boş vermişti.

"Sadece merak ettim, o kadar." diyerek gencin peşinden ilerlemeye devam etti. Durağa yaklaşan gençle içini bir hüzün kaplarken duyduğu naif sesle gülümsedi. "Aklımda bir isim yok. Sence ne olmalı?" diye peşinden gelen adamın fikrini almak onunda gerçekten aklında yoktu. Gri saçlı gülümseyerek aradaki farkı kapatıp sarı saçlı'nın yanına geldi. Bir elini çenesine koyup düşünürken gözlerini ilk yavru kedi de gezdirdi, gözlerinin yeni hedefi güzel genç olurken yutkunma isteği ile dolup taştı. Midesinin bulandığını hissediyordu, galiba hasta olacaktı.

Gözlerini çekmeden dudaklarını araladı, "Bence rengi ile uyumlu olduğumdan benim ismim olsun." diyerek gülümsedi. Sarı saçlı genç bu fikre gülerken yanındaki adamın kalbinde ki uyuşukluk tan bir haberdi. Bu güzel tınıyı duymak gri saçlı'nın kalbinde küçük ve güzel bir bozukluğa yol açtığının farkına varmak o kısa zaman da mümkün değildi onun için.

Sarı saçlı kendisine bakan adama gözlerini çevirdiğin de adamın kahveleri ile kendi kahveleri buluştu. Bu göz göze gelme anlarını ise genç adam tarihini beynine kazımıştı çoktan. Konuşmaya başlamadan karşısındaki adamın konuşması ve otobüsün gelmesi aynı anda gerçekleşmişti. "Minho, ismini Minho koyabilirsin." dediği sıra sarı saçlı, adama el sallayıp "Daha farklı bir isim olsun. Minho ismi sana daha çok yakışmış."diyerek gitmek üzere olan otobüse bindi.

Cam kenarına oturduğu gibi gözlerini merakla gri saçlı adam da gezdirdi. Gri saçlı adam, elinin biri ensesinde dururken kocaman gülümsüyordu. Yoldan bir geçerken görse kesinlikle o an deli derlerdi.

Hoş haklı da sayılırlardı.

Yakın zamanda kalbini deli gibi attıracak biriyle tanışmıştı.

🤎🤍

Kedişimiz buu🙀 🥹💖

ve bu kedişin ismi ne olsunnn kii☹️💗

Kocaman öptümmmm 😽😽

22.01.24

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top