"Yarış varmış bugün yine. Gidecek miyiz?" diye arkadaşına soran genci elinde kitapları olan kahve saçlı "Kesinlikle gideceğim. Rainbow yarışacak ne de olsa. Kaçırmak mümkün mü?" diyerek arkadaşı ile konuşmalarına devam ettiler fakülteye girerken.

İkili yanlarından hızla geçerken sarı saçlı genç konuşmalarına şahit oldu. Duydukları dudakların da bir sırıtmaya yol açarken başını iki yana sallayarak fakülteye doğru adımladı. Haklıydılar kesinlikle Rainbow'u izlemeye gitmeliydi. Derin bir nefes alıp bunaltıcı bir o kadar da sevdiği büyük binaya girdi.

Bugün dört saatlik dersi vardı ve bu onun için bir avantajdı. Bunu değerlendirmesi gerekiyordu. Dersler hızla geçerken tek başına geldiği binayı aynı şekilde terk etti. Durağa doğru adımlar iken beyninde bu akşam ki yarış vardı. Rainbow'un karşısına kimin çıkacağını bilmemek ayrı bir heyecan veriyordu. Durakta oturmuş beklerken sonunda beklediği otobüs geldiğinde bindi.

Araçtan indiğinde mahallesine doğru adımlıyordu. Sessiz, sakin ve bir o kadar da lanetli mahallesine. Kendi evinin önünde durduğunda derin bir nefes daha yolladı ciğerlerine alışmak zordu. Evine girdiğinde aldığı nefesi daha yeni bırakmıştı. Yorucu bir gün sayılmazdı. Ne de olsa onun için gün yeni başlıyordu.

Girişte dururken omzuna takmış olduğu çantayı yere bırakıp ellerini birleştirip esnedi olduğu yerde. Belinden gelen kıt kıt sesleriyle tatmin olmuş gibi dudakların da küçük bir gülümseme oldu. Sıra boynuna geldiğin de ilk sağ tarafa doğru çevirmiş ve duyduğu kıtılama sesleriyle memnuniyeti artmıştı, aynısını sol tarafa da yaptığın da kendisini rahatlamış gibi hissediyordu artık.

Mutfağa gidip kendine bir kahve yapma koyuldu. Kısa sürede hazırlanan kahveyi eline alıp odasına giden merdivenlere adımladı. Bu merdivenleri çıkmak bile onun için bir yüktü. Başını iki yana sallayarak düşüncelerinden sıyrıldı.

Tek düşüncesi akşam ki yarış olmalıydı.

O'da öyle yaptı. Aklını sadece akşam ki yarış ile dolduracak olan odasına adımladı. Açık mor kapıyı açıp içeri girdi. Elindeki kahveden bir yudum alıp çalışma masasının üzerine koydu. Sarı dolabın önünde durduğunda da her zaman ki yerinde duran kıyafetleri eline aldı. Büyük siyah, üzerinde küçük bir gökkuşağı bulunduran çantaya güzelce yerleştirdi. Tüm eksiklerini çantaya koyduğunda, soğumuş olan kahvesine döndü. Oysaki kısa da sürmüştü bu çanta hazırlama diye düşündü, yavaşlığının tam tersi düşüncelerini dile getirmeyerek.

Saatine baktığında saatin çoktan akşamın altısına geldiğini gördüğün de güldü. Zaman sandığından hızlı geçiyordu. Oysaki sadece kıyafetlerini koyarak oyalanmıştı.

Omzuna dolu çantasını aldı, diğer elinde de içtiği kahve bardağı vardı. Odasından çıkıp kapıyı örttü bir daha açmak istemeyerek.

Bu sefer son kapatmam olsun.

Diyerek her zaman ki kabul olmayan dileğini zihninde canlandırdı tekrardan. Merdivenlerden ağır ağır inip ilk mutfağa uğradı. Elindeki kirli bardağı makineye koyup kapağını kapattı. Omzundaki çantayı düzeltip girişe doğru adımladı. Her zaman ki siyah Converse ayakkabılarını giyerek evden çıktı. Durağa doğru ilerlerken aklında tek düşünce yer ediniyordu.

Rainbow'un rakibi kim?

Bu soruya yanıt bulmak zordu, hatta imkansız. Bu yüzden aklının bu soruyla meşgul olmasını sağladı. Gelen otobüse tekrar bindiğinde her zaman ki cam kenarına oturdu. Başını cama yaslayıp gideceği durağa kadar da öyle kaldı.

Geldiği durakla otobüsten inip havasının bile farklı olduğuna inandığı atmosferi ciğerlerine çekti. Kesinlikle farklı bir hava vardı. Yakınlarda olan pistte doğru adımlarını atarken varmıştı bile. Direk kendisine ait olan odaya girdiğinde gülmeden edemedi.

Ruhu yeniden ölmek üzere canlanmıştı.

Son kez boynunu kütletip hazırlanmaya başladı. Burada sadece onun yarış motoru,  Kawasaki ZX-6R'nın bakımlarını yapan genç ile samimiydi. Gerisi ise getirdiği paranın adamları oluyordu.

Üzerin siyah, küçük gökkuşağı olan deri kıyafeti üzerine geçirdi. Altına aynı şekilde tek fark komple siyah olan ve bacaklarını saran pantolonu giydi. Üzerine tekrar dan küçük gökkuşağı simgeli olan ceketi, eldivenleri, dizlikleri ve deri botlarını giydiğin de artık hazırdı. Tüm bunların hepsi özel dikimdi. Sadece ona özel olan kıyafetlerdi.

Siyah, üzerine kendi yapıştırdığı tek olan gökkuşağı'lı kaskı da sarı saçlarından geçirdiğin de artık yarış için hazırdı.

Motoruna doğru adımlar iken bir yandan da insanların dediklerine kulak misafiri oluyordu. Ne de olsa insanlar kendi haklarının da olmayan konuları konuşmayı severlerdi.

Konuşulanlar ise alışılmış cümlelerdi.

Karşısına bu sefer kim çıkacak?

Acaba yenilecek mi?

Ve benzeri sorular, cevaplarını ise bir kaç dakika sonra olup bitecek yarış verecekti.

Motorunun yanına ulaştığında kaskın içinden gülümsedi. Gökkuşağı'lı olan tek üstü değil Kawasaki ZX-6R'da öyleydi, üzerindeki iki küçük simgenin yanında kendine biçilen simge duruyordu. Bir kaç dakika son kontrollerini yaptığı sırada yanında biten ve duyduğu anonslar ilk bir şaşkınlık yaşasa da sonra dan sırıtma dan edemedi.

Rainbow'un rakibi Darkness!

Aylar önce yarışmayı bırakan, pistin kralı Darkness geri döndü!

🤎🤍

Diğer bölüm bir geçmişten kesitti😶‍🌫️

Oy ve yorum sayısının azlığı da üzüyor beni 😭🥺🤧☹️

Öptüm sizi bayy 🥹🎸🏍️

16.01.24