11 ✵ Yakut ✵
Medya: Alex.
✵Yakut ✵
"Düşündüğümden daha farklısın, Luna." dedi Alexandra, Kale'nin en yüksek katlarından birindeydik ve Turmalin şehri önümüzdeydi. Kale'de vakit geçirecek bir yer ararken burayı bulmuştum ve balkona çıktığım anda Alexandra'yı görmüştüm, birkaç dakika boyunca hiç konuşmamıştı.
Alexandra'ya döndüm. "Nasıl yani?"
"Daha önce hiç görmediğin birinin yanına gidiyorsun bizi araştırmış olmalısın, tıpkı bizim seni araştırdığımız gibi."
Kaşlarımı çattım, hakkımda ne öğrenmişlerdi? "Ne gibi? İyi mi yoksa kötü mü?"
Alexandra'nın yeşil renkli gözlerinin rengi değişmeye başlamıştı. Gülümsedi. "Hem iyi hem de kötü anlamda. Andrew güzel olacağını düşünürken ben daha çok farklı biri olacağını düşünüyordum. Grace ise sana hiç bulaşmamış olmayı diliyordu."
Gülerek yanıt verdim. "Beklentilerinizi karşıladım mı bari?"
"Çoğunu, beyaz saçların ve gümüş rengi gözlerin var fakat düşündüğüm kadar farklı değilsin, daha normal birisin. Burada, Turmalin'de pek fazla Gümüş'le hatta Gölge'yle karşılaştığımız söylenemez. Tahminlerimizin ilginç olması doğal."
Beyaz renkli saçlarımın bir tutamını elime aldım. "Gözlerim genelde mavi bu arada fakat saçlarım... Bu gezegene geldiğim ilk günün sabahında bu renge dönüştüler. Önceleri kahverengiydiler."
"Yeni Dünya bizden birçok şeyi aldı." dedi onaylayarak. Gözleri bir an için kararmıştı. "Sen de en çok değişenlerden birisin."
"Anlaşılan o ki sen de onlardan birisin." dedim hızla.
"Andrew olmasaydı, buraya nasıl katlanırdım bilemiyorum." dedi kardeşinden bahsederek. "Laurel, ailemize hak ettikleri değeri göstermedi, kuzey bölgesi onun tek ulaşamadığı yerdi." Ardından konuyu değiştirdi. "Seni buraya bağlı tutan ne?"
"Dimitri Caine." dedim farkında olmadan gülümseyerek. "Bu gezegende karşılaştığım en iyi hatta tek iyi kişi. O olmasaydı şu an ölmüş olurdum belki de ya da tutsak."
"Fakat seni öldürüyor."
Gülümsemem soldu, bileğimdeki yara izi buraya kadar gelmiş miydi? "Artık değil." dedim öyle olmasını umarak. "Fakat o halde düzelteyim, beni öldüren fakat aynı zamanda da yaşama bağlayan kişi."
"Bunu ona da söyle." dedi gülerek. Bir an için Alex'e içim ısınmaya başlamıştı. Birbirimizden pek de farklı değildik.
"Güzel fikir, Alex." dedim. Ardından her ne kadar konuyu değiştirmek istemesem de sordum. "Turmalin neden yıllardır saklıydı?"
"Laurel'i tanımışsındır. Ben onu Dünya'dan beri tanıyorum. Kontrolü dışında olmayan pek bir şeyi istemediğini bilirsin. Biz de onlardan biriydik. Laurel kurucu ailelerin çocuklarının ailelerinin kurdukları şehirlere varis olduklarını düşünüyor."
"Öylesiniz." dedim.
"İşte bunun için bizi burada istemedi." dedi, bir an için kanım dondu. Tek başlarına Dünya'da ne yapacaklardı tüm tanıdıkları ve yakınları Yeni Dünya'ya gelmişken? Benim için tam tersi olan şey onlar için söz konusuydu. "Şehirlerin yöneticilerinin kendi seçimi olmasını istiyor. Her şeyin kontrolünün onun elinde olmasını istiyor. Bütün gezegenin. Fakat bilmediği şey yalnız olmadığı, bu gezegeni bulan kişi sadece o değil."
"Stephen, Corrin, Chris, Elijah, sizin aileleriniz."
"Açelya Selestit, Lyanna Ross ve daha nicesi." diye ekledi. "Hepsi Gümüş, Safir veya bu gezegene uyum sağlayacak olan sizin deyiminizle Ametistli değillerdi. Tek ırk onlar değillerdi ve Yeni Dünya da sadece Kuvars, Oniks ve Garnet kıtalarından oluşmuyordu. Kuzey, diğer bölgelerden çok daha farklı."
"Sardoniks bile farklıydı." dedim anlayarak. "Her şehrin birbirinden farklı enerjisi ve etkisi var."
"Andrew'a soracağım." dedi, soru sorar halde ona baktığımda açıkladı. "Turmalin'in geçmişinin bir kısmını da olsa size anlatacağız. Sana güvenmeye başladım, Luna. Umarım bunu boşa çıkarmazsın. Laurel'in ya da Corrin'in yanında olmadığını biliyorum."
Başımı salladım. Birkaç dakika sessizlikten sonra korkmaya sorduğum soruyu sordum. "IceBella neden buradaydı?"
"Avvila Rodriguez mi? Ailemizin bir yemini, Dolunay Ateş. Bunu anlaman uzun sürecektir fakat şu kadarını söyleyebilirim ki siz burada olduğunuz sürece Turmalin'e yaklaşmayacak."
11, 1.1, 1.1
19.04.2016, 22.46
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top