Bölüm 18: Beni Affet 🦊

🦊

Konuşmadan sonra arabayı olabildiğince hızlı bir şekilde sürdüm. Arabayı evin önüne park etmemle kapıyı kilitlemeden eve doğru koştum. İçeriye girmemle Mısra'nın abisini ve ona hırlayan kızıl tilkiyi görmemle şaşkınca onlara baktım. Benim şaşkınlığımı umursamadan "Kaçmadan kapat kapıyı!" bağırdığında hızlıca kapıyı kapattım. Benim kapıyı kapatmamla tilki bir anda hedef değiştirip bana yöneldi.

"O tilki, Mısra mı?" sorduğumda beni kafasıyla onayladı. Bu kız şimdi neden tilki oldu? Ben buna anlam vermesem de onun bana doğru yürümesine iç çekerek "Özür dilerim, kızıl güzeli." mırıldanarak tüm auramı serbest bırakıp onun güçsüz kalmasını sağladım. Aurama maruz kalmasıyla biraz sersemleyerek kendini bıraktı. Onun bayılmasıyla iç çekerek "O neden tilki formundaydı?" sormamla ne diyeceğini bilemeyen halde bir tarafa doğru baktı. Baktığı yere bakmamla sinirlendiğimi hissetmem bir oldu. Yerde insan haline dönen Mısra'yı kucağıma alarak "Önce onu odaya götüreceğim daha sonra bana ne olduğunu adam gibi anlat!" diyerek onun yanından geçerek odaya götürdüm. Yatağa uzanmasını sağlayarak dağınık poşetlerden bir tişört alarak giymesini sağladım. Daha sonrada onu oda da bırakarak aşağıya indim. Benim inmemle Murat iç çekerek koltukta oturuyordu. Karşısına oturmamla arkasına yaslandı.

"İyi mi?” sorduğunda onu yavaşça onayladım. Benim onayımla, etrafa bakınarak anlatıp anlatmamak arasında gidip geldi.

"Anlat!" dememle iç çekmeyi bırakıp bana kısa bir bakış attı. Gözlerini kapatarak bana sabahtan itibaren onun üzgün olduğunu akşama doğru da kendisini arayarak benim onu affetmediğimi söylemiş, o da, onu yalnız bırakmamak için yanına geldiğini söyledi. Daha sonra da yanına geldiği zaman getirdiği birkaç şişeyi Mısra'nın içtiğini ve doğal olarak da o kadarına dayanamayıp kontrolünü kaybettiğini söyledi. Durumu anlatmasıyla gözlerimi kapattım. Aptal kız, neden bu kadar içtin ki!

"Merih bak sana ne diyeceğim.” dediğinde gözlerimi açarak ona baktım. Bana dikkatle bakarak "Bak benim kardeşim saf ve salaktır." dediğinde kaşlarımı çatmam bir oldu. O ise beni umursamadan "Salaktan kastım gerçekten de bir salak yani o biriyle tam olarak nasıl konuşulacağını çok beceremez. Kullandığı cümlenin ne anlama geldiğinin bilmeden kendi kafasından oluşturduğu anlamlara göre kullanır." dediğinde daha da kaşlarımı çattım. Benim sessizce onu dinlemem den dolayı "Bu yüzden de sana ne söylersen söylesin ne anlamda bunu söylediğini ona sor. Sabah sana söylediği şeyin sana nefretinden ya da başka bir duygudan değildi. Sadece başka türlerin onu sıkıştırmasını istemediği için böyle dedi.” dediğinde elimi yüzüme koydum. O ise kısa bir duraksamadan sonra "Benim kardeşim, on dokuz yaşına kadar her zaman evde kaldı. Başka türlerle iletişim kurmadan ona getirdiğim kitapları ya da filimleri izleyerek dışarıdaki durumu anlamaya çalıştı." dediğinde anlamayarak ona baktım.

"Ne demek evde kaldı?" dediğimde elini ensesine koyarak bir süre boynunu ovuşturdu.

"Dediğim gibi evde kaldı. Gereken durumlar olmadığı müddetçe hep evin içindeydi." diyerek oturduğu yerden kalktı. Eşyalarını alarak "Bu yüzden de onu fazla sıkıştırma, sadece ne yapmaya çalıştığını anla ona yeter." diyerek sakince evden ayrıldığında derin bir nefes bırakarak arkama yaslandım.

"Başım ağrımaya başladı." mırıldanarak iki elimi de yüzüme koyup sakin nefesler almaya çalıştım. Ben bu kızla ne yapacağım!

MISRA BELGİN

Sabah biraz baş ağrısıyla uyansam da çok fazla olmadığı için sorun etmeden yattığım yerden doğruldum. Etrafıma baktığımda oda tamamen sessiz ve tek başımayım. Yataktan sakince çıkarken üzerimdeki tişörte baktım. Üzerimdeki sadece tişörte bakarak iç çektim. Dönüşümün o anki duygu yoğunluğuna göre üzerindeki kıyafetlerin bir kısmı parçalanır ve benim üzerimde sadece iç çamaşırları ve tişört olduğuna göre dün baya kendimi kaybetmişim! İç çekerek banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayarak derin bir nefes aldım. Daha sonrada odadan ayrılıp aşağı kata ndim. Elimi saçıma geçirerek etrafa bakındığımda koltukta uyuyakalmış Merih'i gördüm. Masanın üstü dün boşalttığım şişeler ve onlardan tamamen farklı marka olan başka boş şişeler vardı. Onun yanına ilerlediğimde tekli koltuğa olabildiğince rahat bir şekilde arkasına yaslanarak elindeki viski şişesi ve bardağıyla uyuya kalmış. Elindeki bardağı ve şişeyi alarak masadakilere yöneldim. Hepsini toplayarak mutfakta bulduğum çöp poşetine koydum. Kirli bardakları da makinenin içine koydum. Hepsini koyduktan sonra arkamı dönmemle bana uykulu gözlerle bakan Merih'i görmem bir oldu.

"Merih.” dediğimde kapıya yaslanarak bana baktı.

"Merih?" tekrar ettiğinde dudağımı ısırarak ona baktım.

"Şey...” diyerek etrafıma bakındım. Köşede duran sürahiyi görmemle "Su için mi geldin?" sormam bir oldu. Bana anlamayan gözlerle bakınca "Yoksa başka bir şey için mi?” sordum. Hay benim sorduğum soruya! Ne diyeceğimi de bilmiyorum ki! Elini yüzüne koyarak beni onayladı.

"Evet, su... bir bardak su verir misin?" sorduğunda onun yorgun haline kısa bir bakış attım. Daha sonrada dolaptan aldığım temiz su bardağını doldurup bardağı ona verdim. Suyu yavaşça elimden alıp içerken ki haline kısa bir bakış attım.

"Özür dilerim Merih, dün ben fazla aptal gibi davrandım." dediğimde kaşlarını çatarak beni izledi.

"Merih?" dediğinde anlamayarak ona baktım. Merih dedim sadece neden tekrar edip duruyor? Kafamı iki yana sallayarak yanında geçmek istedim ama bana izin vermeyerek birden arkadan sarıldı.

"Merih ne yapıyorsun?" sorduğumda kafasını boynuma koyarak iç çekti.

"Merih demeyi bırak." dediğinde şaşkınca onun boğuk çıkan sesini dinledim. Ben ses çıkarmayınca "Sadece senin Dize dediğini duymak istiyorum." diyerek elini karnıma koyarak beni kendine daha da çekti.

"Sen, ne?"  dediğimde kafasını sakince kaldırarak beni kendine döndürüp yüzüme dikkatle baktı.

"Sen değil, Dize. Bana sadece sen Dize der misin?" dediğinde şaşkınca ona baktım. O ise beni kendine çekince elini tutarak beni bırakmasını sağladım. Beni bırakmasıyla üzgün bir yüzle "Kızıl Güzeli, bir daha Merih deme." Mırıldanarak onu engellememe izin vermeyip bana sarıldı. Şaşkınca onun sarılmasına baktım.

"Beni affettin mi?" sorduğumda onaylamak için küçük bir mırıltı çıkardı. Bu yaptığına gülerek onu kendimden uzaklaştırarak elimi yanağına koydum. Ben bunu yapınca anlamayarak bana baksa da bu haline gülerek "O zaman bir daha beni görmezden gelme... Dize." dediğimde elini, elimin üzerine koydu.

"Üzgünüm." diyerek gözlerini kapattığında gülerek onu öptüm. Ben bunu yapınca şaşkınca bana baktı. Geri çekilerek ona baktığımda aynı şaşkın ifadeyle bakmaya devam edince güldüm.

"Seni seviyorum koca panter!" dediğimde şaşkın ifadesini bir kenara bırakarak beni kendine çekip daha derin öpmesi bir oldu. Başta bende şaşırsam da ona izin verdim. Geri çekilerek dikkatle bana baktı.

"Bunu altında farklı bir şey yok değil mi?" sorduğunda kaşlarımı çatmam bir oldu. Neden böyle bir şey söylüyor? Bekle yoksa...

"Seni pislik!" diyerek ondan uzaklaşmak istediğimde beni daha çok kendine çekti.

"Ne var. Önlem almam lazım saf ve salak tilkim." dediğinde sinirle onu bir kez daha iterek geri adım attım.

"Sensin!" diyerek sinirle merdivenlere yöneldim. Murat sakın karşıma çıkma! Merdivenlerde birkaç adım atmıştım ki ayağımın yerden kesilmesi bir oldu.

"Hadi gidip uyuyalım!" dediğinde kollarımı birleştirerek ona baktım.

"Pardon ama ben güzel bir uyku çektim zaten yani git kendi başına uyu " dediğimde sırıtarak bana baktı.

"Peki o zaman beraber başka bir aktivite yapalım.” demesiyle odaya girip kapıyı kapatması bir oldu. Şaşkınca ona baktığımda sırıtarak yatağa doğru ilerledi.

"Dize.” diyerek ondan kurtulmak istediğimde yatağa uzanmamı sağlayarak,

“İstemiyor musun yani?” sorduğunda gözlerimi kaçırdım. Tamam böyle bir soru beklemiyordum? Elini çeneme koyarak ona bakmamı sağladı. Gözlerime dikkatle bakarak “Seni zorlamayacağımı biliyorsun değil mi? Bana sadece beni reddedip reddetmeyeceğini söyle.” dediğinde dudağımı ısırarak onun mor ve sarı gözlerine baktım. Ardından da elimi boyuna koyarak onu öptüğümde, sol elini belime koyarak beni kendine çekti. Bana şimdiye kadar iyi davrandı. Ona güvenmemde sorun yok, öyle değil mi?

🦊BÖLÜM SONU🦊

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top