~41~
#Emre Aydın-Beni Vurup Yerde Bırakma
~3 gün sonra~
Anka: Tae..?
Anka: Buraya...mesaj atmaya alışmışım...
Anka: Niye bir alışkanlık oldun bende? Kötü bir alışkanlık...
Anka: Bırakmam gerekiyor çünkü ruhuma hiç iyi gelmiyor ama bırakamıyorum.
Anka: Bir şeye alışmaktan nefret ediyorum.
Anka: Senden, nefret ediyorum...
Anka: Grupça şarkılarınızla, sözlerinizle milyonlarca insana destek oluyorsunuz... Bunları söylemene o yüzden inanamıyorum.
*Görüldü*
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Bulut: İnsanlar içinde ne yaşıyorsa hepsini göstermezler. Hep bir maske takılıdır yüzünde. Beni tanımıyorsun. Böyle bil, yeter.
Anka: Şu anda yaptığın gibi mi?
Anka: İçin farklı şeyler söylerken ağzın farklı şeyler söylüyor. Biliyorum...
Anka: Maskeler bizi bitiren şeyler Tae...neden şu anda kendini bitirmene izin veriyorsun? Neden bana anlatmıyorsun?
Bulut: Anlatsam bir fayda etmez...
Bulut: Ki anlatacağım bir şey de yok.
Anka: Var Taehyung. İçin bağırıyor resmen. Anlatmak istiyorsun...
Anka: Hiçbir zaman seni yargılamadım. Hep dinledim, hep dinlerim de... Birbirimize söylediğimiz sözler, ikimiz de biliyoruz ki içimizden gelerek dökülmüyor...
Anka: Niye hâlâ kırmaya devam ediyoruz peki?
Bulut: Bunlar senin düşüncelerin. Şu anda sadece kendi bakış açından bakıyorsun. Seni umursamıyorum ve artık cidden yoruldum seninle uğraşmaktan.
Anka: Ben seninle hep konuştum, bana o kadar destek oldun. Şarkılarınla.. sözlerinle... Peki şimdi neden bir anda gidiyorsun?
Anka: Neden bırakıyorsun beni birdenbire?
Bulut: Üzgünüm, yavaş yavaş zaten seninle az konuşmaya çalıştım. İşlerimi bahane ettim, telefona bakmadım. Biraz anlamanı beklerdim.
Bulut: Gitmeni söyledim yine de direndin, başka bir yol bırakmadın bana.
Bulut: Ve sanırım beni de baya kötüleyeceksin..bunu umursamıyorum. İstediğini de diyebilirsin insanlara.
Anka: Söylesem inanırlar mı ki sanki?Hem kimseye böyle bir şey söylemem. Yorum falan yapmayacağım.
Anka: Bu yaşadıklarım...benimle kalacak. Başkalarına, bana böyle davrandın diye ağlayacak değilim.
Anka: Kimseyi içten tanımıyoruz...tanıyorum dediklerimizi bile. Bunu çok iyi anladım.
Anka: Sen, bu zamana kadar söylediğin sözlerin yalan olduğunu söyledin ama ben yine de inanmadan edemiyorum bu yalanlara.
Anka: Güzel yalanlardır bunlar. Çünkü başka tutunacağı şeyleri kalmamıştır insanın.
Anka: Ve..itiraf etmesi zor ama...çok destek almıştım senden.
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Anka: Sen benim hayatıma yeni bir güneş olarak girerken ben senin hayatında bir mum bile olamamışım meğer...
Anka: Cidden kendimi senin yanında değerli hissetmiştim.
Anka: Oysa çok imkansız şeyler kurmuşum kafamda...
Bulut: Önceden de söylediğim gibi..kendi kafanda bir şeyler kurmuşsun. Daha fazla bu şekilde uzasın istemedim.
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Anka: Kendimi ne şanslı sayıyorum ne de şanssız.
Anka: Şanslıyım çünkü senin nasıl biri olduğunu öğrendim.
Anka: Mide bulandırıcı...
Anka: Şanssızım... çünkü... Bir kez daha yıkıldım ve bu yıkılış sonucunda sağlam yerim kaldı mı bilmiyorum...
Anka: Geri ayağa kimsenin yardımı olmadan kalkar mıyım bilmiyorum...
Anka: Keşke...
Anka: En başta seninle konuşmasaydım. Cevap vermeseydim. Öylece engelleyip gitseydim.
Anka: Keşke...şu anda keşke demek zorunda kalmasaydım...
Anka: Keşke...seni hiç tanımasaydım. Ne önceki halini ne de şimdiki hâlini.
Anka: Çünkü bana acı vermekten başka hiçbir şey yapmadı.
Anka: Seni...babamdan, kuzenimden sonra en yakın tuttuğum kişi olarak gördüm...
Anka: Bazen kuzenime anlatmadıklarımı sana anlattım. Beni daha iyi anlarsın diye...
Anka: Tae..biliyorum hislerin şarkılarınız kadar gerçek. Sözlerinin hepsi içten. Çünkü ancak böyle başkasına hissettirebilirsin.
Anka: İnanmadığın bir şeyi nasıl anlatırsın, nasıl inandırırsın?
Anka: Bir kişiye değil, binlerce kişiye nasıl umut aşılayabilirsin?
Anka: Bunların hepsi gerçek. Sözlerin gerçek. Bunu benden daha iyi biliyorsun.
Anka: Neden böyle konuşuyorsun? Bu söylediklerin içinden gelmiyor, bu yüzden inanamıyorum.
Anka: Neden kendini zorluyorsun? Neden yalanlar söylemeye devam ediyorsun? Neden beni kendinden uzaklaştırmaya çalışıyorsun?
Anka: Tae, seni tanıyorum. Çok büyük bir üzüntü içerisindesin. Niye peki kendini üzmeye devam ediyorsun? Niye uçuruma doğru koşmaya devam ediyorsun?
Anka: Tek değilsin. Sen uçuruma doğru koşarken arkandan bir kişi daha sürükleniyor Taehyung...
Bulut: Anka, cidden yeter...
Bulut: Daha fazla seni dinlemek istemiyorum.
Bulut: Eğer bu bahsettiklerin doğru olsaydı şu anda sana anlatmaz mıydım?
Bulut: Dayanamaz...anlatırdım.
Bulut: Ama anlatmıyorum. Çünkü anlatacak bir şeyim yok.
Bulut: Tüm bu konuşmalar şu anda faydasız. Kendine iyi bak Anka.
*Bulut çevrimdışı*
Çevrimiçi...
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Anka: Konuşmalar belki faydasız ama..yine de konuşmadan edemiyorum. Anlatmak istediğim çok şey var Taehyung.
Anka: Senin de var, biliyorum...
Anka: Keşke konuşsan, keşke öylece gitmesen...
Anka: Tae hani demiştin ya dayanamazsan gel, söyle diye...
Anka: O da mı öylesineydi?
*Görüldü*
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Bulut: Of..sanırım engellemekten başka bir çarem kalmadı.
Bulut: Neden kendi yoluna bakmıyorsun?
Anka: Kolay mı sanki öylece yönümüzü çevirmek şu hayatta? Bir şeye alışıyorsun ve bir anda ondan vazgeçmek kolay mı?
Anka: Sen öylece yoluna devam mı edeceksin yani? Kolayca?
Bulut: Evet.
Anka: Taehyung sana bir şey söyleyeyim mi?
Bulut: Son sözlerin olsun mümkünse.
Anka: Sen...galaksideki bir yıldız değilsin. Gereksiz bir meteor parçasısın! Yıldızmış...
Anka: Yıldız olup parlayacağına bir taş parçası olup anca dünyaya düşer, zarar verirsin sen.
Anka: Bulut'muş... Senden olsa olsa toz bulutu olur!
Anka: Gereksiz ve faydasızsın!
Anka: Kendini yıldız gibi görme. İdol olmuşsun ama belli ki adam olamamışsın!
Bulut: :)
Bulut: Böyle ol işte...
*Bulut tarafından engellendiniz*
Anka: Taehyung... Yine de... (Mesajınız iletilemedi)
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Anka: Beni böyle vurup yerde bırakma... Kalbim çok farklı bir şekilde ağrıyor, buna alışık değilim... (Mesajınız iletilemedi)
Anka: Tae... (Mesajınız iletilemedi)
Anka: Sanırım dayanamıyorum... (Mesajınız iletilemedi)
Git diyorsun da olmuyor gitmekle, her şeye rağmen gidemiyor insan. Ben de sana 'sev' diyorum mesela, sevebiliyor musun?
~Cemal Süreya~
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top