~33~
#BTS-Boy With Luv
Anka: Adalet var mı?
Anka: Sadece sözde değil, uygulamalı olarak.
Anka: Çünkü ben pek göremiyorum da...
Bulut: Onlara göre var. Herkes var diyor ama gören yok. Uzaylılar gibi...
Anka: Jsnxknskz
Anka: Aynen.
Anka: Kimisi haksız yere hapiste, kimisi olması gereken yerde olmayıp dışarıda geziyor.
Anka: Cezasını çekmesi gereken orda burda dolaşıyor, asıl suçsuz olan içerde öylece kalakalıyor.
Anka: Adam öldürüyor, içeri girmiyor; kadınları öldüresiye dövüyorlar, yakayı ele vermeden kurtuluyorlar...
Anka: Kusura bakmayın da bu gidişle bu tür olaylar arttıkça artar. Çünkü onları engelleyecek adam akıllı şeyler yok.
Bulut: Kesinlikle... Adam istediğini yapabiliyor ama ufak bir rüşvetle hallediyor.
Anka: Ah aynen öyle. En uyuz olduğum konulardan birisi de bu.
Anka: Zenginin sözü her yerde geçiyor.
Anka: Karakolda, sokakta, okulda, hastanede...
Anka: Diğer insanlar insan değil mi?
Bulut: Bunu göz ardı ediyorlar işte.
Anka: Zenginler diye her istediğini yapabileceklerini zannediyorlar.
Anka: Hoş, böyle zannetmelerinin sebebi de diğerlerinin buna izin vermesi. Engel olmaması...
Bulut: Aynen, onların da tabi işine geliyor. Parayı alıyorlar ya...
Anka: Aynen -.- ve para demişken...
Anka: Ya bu ülkede insan hobi de edinemiyor! Ek masraf çıkmasın diye.
Anka: Bu ne ya?!
Bulut: Qnskxn
Bulut: Üzüldüm senin için :')
Anka: Ha ha ha
Anka: Zenginsin tabi sen
Bulut: Qneonxs
Bulut: Sen de zengin sayılırsın. Benim param senin paran.
Anka: Yaa ne kadar da cömert bir arkadaşa sahibim :')
Anka: İnsanların böyle arkadaşlara ihtiyacı var işte.
Anka: Bazıları acayip cimri olabiliyor. Çöpünü bile sakınanlar var! Arkadaşın ya o senin, dostun, sırdaşın, destekçin...
Anka: Her dakika senin yanında olan birine fedakarlıklar yapman gerekmez mi?
Anka: Aklıma geldi de...
Anka: Önceden bazı arkadaşlarım peşimden ayrılmazdı. Ama şimdi biri bile aramıyor. İşine gelince peşinde kuyruk olan insan işi bitince elinin tersiyle itiyor.
Anka: O yaşananları düşününce istemsizce üzülüyorum...
Bulut: Aynen, nankörce.
Bulut: Ama Anka...
Bulut: Konudan konuya atlamada bir numarasın Qneonx
Anka: Aaa evet öyle olmuş biraz, pardon :))
Bulut: :)))
Anka: Bir kelimeden konuşacak bir şey anında çıkabiliyor işte...
Bulut: Evet... Bu arada o arkadaşların için de üzülme, değmez. İyi yanından bak, en azından nasıl insanlar olduğunu tanıdın. Daha fazla onlarla vakit geçirmeden ayrıldın.
Anka: Aynen, aynen. Yoksa vakit kaybı olurdu.
Anka: Hak eden insana hak ettiği kadar değer vereceksin...
Bulut: Kesinlikle ;)
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Bulut: Al işte...
Anka: N'oldu??
Bulut: Jimin geldi -_-
Anka: Taeee??
Bulut: Hayır.
Anka: Ya neden??
Bulut: Konuşmanı istemiyorum, saçma sapan şeyler söyleyecek sonra.
Anka: Saçmalama ya. Biraz konuşayım. Kıskançlık yapma ;)
Bulut: Hah, ben mi?
Anka: Aynen, sen.
Bulut: Al, konuş. Bana ne.
Çevrimiçi...
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Bulut: Selam Anka, ben Jimin.
Anka: Jimin olduğunu nerden anlayacağım??
Bulut: Vay be, zeki kız seni. Ama ben cidden Jimin'im.
Anka: ಠ_ಠ
Bulut: Peeki
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Bulut: Tae, seninle ne zaman konuşacak olsa saçlarını falan düzeltiyor. Her an arama ihtimaline karşı enxienkxe
Bulut: Sonra diyor ki aynaya bakarak sjoxjekx
Bulut: Neyse canım beni kim sevmez ki, her hâlimle harikayım :D
Anka: Sen ciddi misin?! Nskxnwkxnk
Bulut: Eveet, şimdi inandın mı?
Anka: Evet sjxknex ama Tae bunları okursa işin bitmez mi?
Bulut: Ah, sileceğim mesajları merak etme. Jin hyung onu çağırdığı için telefonu bana bırakıp gitti, görmedi.
Anka: Zeki çocuk seni.
Bulut: Eh, bende de var bir şeyler.
Anka: Sana nasıl bıraktı anlamadım ejxoenks
Bulut: 'Kıskanmıyorum' diyip telefonu sinirle bana verdi, sonra Jin hyung çağırınca gitti :))
Anka: Jsoznwknzw
Bulut: Sana bir sır vereyim mi?
Bulut: Kıskanıyor
Çevrimiçi...
Çevrimiçi...
Çevrimiçi...
Bulut: Anka?
Bulut: Utanma kız ;)
Anka: (・–・)
Bulut: Ama kıskanınca da çok komik oluyor.
Bulut: Kaşlarını çatıp söyleniyor. Ve yapmak istemediği şeyleri yapıyor. Mesela şu an telefonu bana bırakıp gittiği için pişmanlıktan ölüyordur :))
Anka: Evet, büyük ihtimal :D
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Anka: Bir de bir şey soracaktım..
Bulut: Hm..?
Anka: Tae, sizin ona yaptıklarınızı anlattı da. Hani şu Jin'i her sabah övmesi, Jungkook'un çoraplarını giydirmesi, seni taşıması falan...
Bulut: :D
Bulut: Evet?
Anka: Tehdit ediyormuşsunuz ve beni sorumlu tutuyor -_-
Anka: Şey... Nedenini merak ettim de.
Bulut: Maalesef henüz bunu sana söyleyemem, yoksa sürprizi kaçar :))
Anka: Ne sürprizi ya?
Bulut: Soonra öğreneceksin.
Bulut: Zaten Tae geldi. Ben kaçar ;)
Anka: Hayır, dur. Gitme!!
Anka: Jimin!!!
Çevrimiçi...
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Bulut: Kusura bakmayın hanımefendi, gitti bile.
Anka: -_-
Bulut: Ne oldu? Beni gördüğüne pek sevinmemiş gibisin ;)
Anka: Yoo ne alakası var. Seni gördüğüme çok çok çok sevindim, canım arkadaşım Tae.
Bulut: :)))
Çevrimiçi...
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Bulut: Ne işler çevirdiğinizi anladım. Jimin'le sonra görüşeceğim.
Anka: Neyle tehdit ettiklerini söylemedi ki zaten -_-
Bulut: Olsun. Başka şeyler öttü gibi sana.
Anka: Hah, bunu da nerden çıkardın?
Bulut: Jin hyungun yanına gittiğim zamandaki konuşmaların bir kısmı gözükmüyor. Öylece boş boş durmuş olamazsınız.
Anka: Yok artık!
Anka: Sen Jimin'den daha zeki çıktın.
Bulut: Herhalde, ne sandın? (◡‿◡)
Anka: Jimin yandı o zaman... :''
Bulut: Sen söylemeye ne dersin? Uğraştırmayın beni.
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Anka: Neyi söyleyeceğim?
Bulut: Anka... Bilmemezlikten gelme, anlat işte, ne konuştunuz?
Anka: Olmaz, can yoldaşımı satamam.
Bulut: Can yoldaşı mı?? Hah, siz mi??
Anka: Evet, olamaz mı?
Bulut: Olamaz.
Anka: Hı hı.
Bulut: Ben en iyisi gidip Jimin'le konuşayım.
Anka: Ya Tae, bırak çocuğu. Uğraşma...
Bulut: Onu, benim işime burnunu sokmadan önce düşünecekti.
Anka: ಠ︵ಠ
Anka: Sen de bırakıp gitmeseydin telefonu. Resmen 'Al benim işime burnunu sokabilirsin.' dedin ;)
Bulut: -_-
Bulut: İlla sokmak zorunda değil ama. Gerçi o da duramaz ki ( ̄ヘ ̄)
Anka: Aynen, Jimin'den bahsediyoruz :D
Anka: Hem kötü bir şey demedi ki...
Bulut: O mu??
Bulut: Buna sen de inanıyor musun??
Anka: Evet neden inanmayayım ki? Bence çok inandırıcı.
Bulut: Cidden mi?
Bulut: Emin misin?
Anka: (。•́︿•̀。)
Bulut: Ben de öyle düşünmüştüm...
Bulut: Ben gidiyorum.
Anka: Tae, gitme!
Anka: Hem beni bırakıp nereye gidiyorsun ya?!
Anka: Beni, beni? Anka'nı??
Anka: Kalbim kırılır bak, çok üzülürüm :')
Bulut: Ya öyle mi...•́ ‿ ,•̀
Bulut: Bir şey olmaz. Önemli bir şey söylemiyorsan benim ilgilenmem gereken işler var.
Anka: Dur!!
Bulut: ??
Anka: Sana çok önemli bir şey söylemem lazım...
Bulut: N'oldu, bir şey mi itiraf edeceksin??
Anka: Ay dur heyecanlandırıyorsun...
Bulut: Merak ettim..evet?
Anka: Imm..
Çevrimiçi...
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Anka: Tarantulalar 2 yıl boyunca yemek yemeden durabilirmiş!!
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Bulut: ⊙_☉
Bulut: Ciddi misin Anka?? Yani bana bunu mu söyleyecektin??? Ah, ben de ne düşündüm -.-
Anka: Ne düşündün ki sjixnskx
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Bulut: -_- Anka..bu bilgiden bana ne? Ben n'apıyım?
Anka: Ya çok ilginç değil mi?? Ben yemek yemeden 3 saatten fazla duramam -.-
Bulut: Evet, senden böyle bir şey beklerdim.
Anka: -_-
Bulut: Bittiyse gidiyorum?
Anka: Dur!!!
Bulut: Yine ne oldu??
Anka: İneklerin en iyi arkadaşları varmış ve onlardan uzaklaştırıldıklarında stres yaşarlarmış.
Anka: Çok tatlı değiller mi???
Bulut: (⊙_◎)
Anka: Niye böyle bir tepki verdin ki şimdi :''(
Bulut: Anka'm.. işim var.
Anka: Ya sen de bi unutamadın Jimin'i, burda ben varken... Benle ilgilensene, sana ne başkalarından??
Bulut: Qndkxnks
Bulut: Cidden değişik bir kızsın.
Anka: Aksini iddia etmedim zaten ;)
Bulut: Yine de kararım değişmedi, ben gidiyorum.
Anka: Ya nereye gidiyorsun? Ne güzel tatlı tatlı konuşuyorduk.
Bulut: Anka oturup inekleri mi konuşacağız??
Anka: Başka şeyler konuşmak istersen başka şeyler de konuşabiliriz, a-aa...
Bulut: O başka şeyleri sonra konuşuruz güzelim ;)
Anka: O_o
Anka: Hiç mantıklı konuşamıyorsun cidden.
Anka: Yabancı dille düşünüp konuşmak kararların daha mantıklı olmasını sağlarmış. Sende niye işe yaramıyor ki??
Bulut: =_=
Bulut: Sohbetine doyum olmuyor ama gitmem gerek güzelim :))
Anka: Hayır, hayır gitme!
Bulut: Hoşçakaaal
*Bulut çevrimdışı*
Anka: Ya Taee!
Anka: Of, üzgünüm Jimin... Umarım bu işin sonunda sağlam çıkarsın...
Jimin'in söylediklerini öğrenen anlık Tae ejxonwkz sonra Jimin'e neler olacağını sizin hayal gücünüze bırakıyorum nekxnwonde
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top